Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Kimya Sektörü Konsey Başkanı İlker Duran, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde Türk hijyen üreticilerinin dünyada tercih edilen firmalar arasında olduğunu belirterek, "Hijyen üreticilerimiz özellikle ihracatla ilgili sertifikasyon, üretim altyapıları ve çeşitlilik konusunda yoğun bir çalışma içinde. Bu çalışmaların ilerleyen günlerde ihracat anlamında ekonomiye güzel yansımalarının olacağını düşünüyorum." dedi.
Kentte 30 yıldır kolonya, sabun, ıslak havlu, şampuan, losyon ve dezenfektan üretimi yapan bir firmanın da sahibi olan Duran, AA muhabirine, salgın döneminde maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen olmak üzere 3 kritik noktanın ön plana çıktığını söyledi.
El hijyeninin daha önemli hale geldiğini vurgulayan Duran, sıvı sabun, kolonya, el dezenfektanları ve antibakteriyel mendillerin yoğun talep gördüğünü aktardı.
Sektör olarak yurt içinden ciddi bir taleple karşılaştıklarını dile getiren Duran, "Şu anda geldiğimiz noktada, ilk günlerdeki yoğun talep artık normale dönmüş durumda. Üreticiler de ilk etapta ham madde temininde biraz sıkıntı çekti. Ham madde, ambalaj ve üretim noktasında Türkiye şu anda iç piyasaya fazlasıyla cevap verebilecek konumda. Bunun haricinde bu süreç dünyada başladığından beri Türkiye'ye bu salgının çok geç gelmesi, diğer ülkelerin özellikle hijyen konusunda ülkemizi tercih etmesinde ciddi bir avantaj sağladı." ifadelerini kullandı.
Duran, Türkiye'nin bu konudaki avantajının devam ettiğini anlattı.
Hijyen ürünleri ihracatına değinen Duran, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk hijyen üreticileri dünyada tercih edilen firmalardan. Çünkü gerek üretim gerek temin gerek teslim gerekse kalite noktasında güvenilir firmalar. Ayrıca pazara yakınlığımız da çok önemli bir faktör. Çin'in bu süreçte geride kalması bizim için avantaj oldu. Çin, pazara çok uzak olduğu için Türk firmaları hijyen ürünleri çok kısa sürede Avrupa, Arap ülkeleri gibi yakın coğrafyaya rahatlıkla ulaştırdı. Dolayısıyla şu anda hijyen üreticilerimiz özellikle ihracatla ilgili sertifikasyon, üretim altyapıları ve çeşitlilik konusunda yoğun bir çalışma içinde. Bu çalışmaların ilerleyen günlerde ihracat anlamında ekonomiye güzel yansımalarının olacağını düşünüyorum."
"Genel olarak Avrupa merkezli ihracat yapıyoruz"
Hijyen sektörünün sağlıkla direkt ilişkili olduğuna dikkati çeken Duran, Kovid-19 sürecinde Sağlık Bakanlığının başarılı çalışmalarının sektörü de olumlu etkilediğini vurguladı.
Dünyada salgının ilk günlerinden itibaren Türk hijyen üreticilerinin ihracat konusunda pozisyon almaya başladığına dikkati çeken Duran, "Salgın sürecinin uzun sürmesi, Avrupa'da koronavirüsün etkisinin çok fazla olması, Sağlık Bakanlığımızın bu süreçte ciddi önlemler alması ve dünyada elle gösterilir örnek bir çalışma içinde olmasıyla yabancı alıcıların ciddi anlamda güvenini kazandık ve tercih edilen ülke olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Şu anda genel olarak Avrupa merkezli ihracat yaptıklarını bildiren Duran, ayrıca İngiltere'den bazı firmaların Afrika ülkelerine göndermek için kendilerinden mal tedarik ettiği bilgisini verdi.
Duran, Avrupa ve Amerika'dan Türk firmalarına ciddi bir talep olduğunu belirtti.
"Yardımların ikili ilişkilerde olumlu yansımalarını görüyoruz"
Türkiye'nin, Kovid-19 sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla onlarca ülkeye hijyen ürünleri desteği verdiğini hatırlatan Duran, şunları kaydetti:
"Bu desteklerin imaj ve algı anlamında sektöre çok ciddi olumlu yansımalarının olduğunu gözlemliyoruz. Daha sonraki süreçlerde de özellikle sektörümüze daha da olumlu yansımalarının olacağını tahmin ediyoruz. Yardım gönderilmesi Türkiye'nin geçmişinden gelen örf, adet ve geleneği. Geçmişte de ecdadımız kimin ihtiyacı varsa yardımcı olmuş, düşenin elinden tutup kaldırmıştır. Bu bizim genlerimizde olan bir şey. Bunu karşılık beklemeden yapıyoruz. Doğal olarak da bunların bir geri dönüşü ve yansıması oluyor. Böyle bir Cumhurbaşkanına sahip olduğumuz için çok mutluyum. Bu yardımların ikili ilişkilerde, ülke imajı bakımından da çok ciddi olumlu yansımalarını şu anda da görüyoruz. Önümüzdeki süreçte daha da fazla göreceğiz."