Mayıs ayının ikinci pazar günü, sevginin, fedakarlığın, sıcaklığın ve sonsuz hoşgörünün sembolü olan annelerimizin günü. Her ne kadar annelerimize bir tek günü değil tüm günleri adasak da Anneler Günü, onlara verdiğimiz değeri göstermek için güzel bir fırsat.
Anneler için yapılan kutlamalar, asırlar öncesine dayanıyor ve Sümerler'e kadar gidiyor. Analık, ilk çağlardan bu yana "İştar", "Kybele", "Rhea" ve daha birçok yerel ve dönemsel isimlerle, doğurganlık niteliği ön plana çıkarılarak doğanın uyandığı bahar mevsimiyle özdeşleşti. Her bahar yapılan kutlamalar gelenekselleşerek binlerce yıl sürdü.
İngilizler arasında 1600'lü yıllarda, "Annelerin Pazarı" adıyla Lent döneminin dördüncü pazar günü kutlamalar yapılmaya başlandı. İngilizler, bu özel günde izinli sayılarak tüm günlerini evlerinde anneleriyle geçiriyorlardı. Annelerine ''Anne Keki'' adıyla pasta götürme adeti de yerleşmişti.
Türkiye'de ise Anneler Günü ilk kez 9 Mayıs 1955'te kutlandı.
''Anneler Günü'' ile ilgili ilk resmi kutlama önerisi, Amerika'da 1872 yılında, Julia Ward Howe tarafından barışa adanan bir gün olarak tasarlanarak Boston'da yürüyüşle başladı.
Philadelphialı Anna Jarvis, annesinin ölüm yıl dönümü olan mayıs ayının ikinci pazarının ''Anneler Günü'' olarak kutlanması için 1907'de kampanya başlattı. Bir sene sonra bu tarih, Philadelphia'da Anneler Günü olarak kutlanmaya başlandı.
Anneler Günü kutlamaları 1911'de hemen her ülkeye yayıldı. ABD Başkanı Woodrow Wilson, 1914 yılında resmi bir açıklamayla mayıs ayının ikinci pazarının ''Anneler Günü'' olarak ilan edildiğini duyurdu.