İç mimarlar Ahmet Yalçın ve Yunus Emre Sağlam, sürdürülebilirlik ve çevre sorunlarına dikkati çekmek amacıyla mutfak üretim sektöründe faaliyet gösteren bir firma için "yeşil mutfak" isimli tasarımı hayata geçirdi.
Sebze yetiştirmenin ve atıkları geri dönüştürmenin mümkün olduğu, sürdürülebilir ahşap ürünlerden yapılan mutfakta tüm sistemler bir uygulama üzerinden kontrol edilebiliyor.
Tasarladıkları mutfak hakkında açıklamada bulunan Sağlam, doğadaki ürünlerin neredeyse tükenmek üzere olduğunu, bu nedenle sürdürülebilirlik hedefiyle mutfak fikrini geliştirdiklerini söyledi.
Fikir aşamasının çok çabuk geliştiğini, ürünün tasarımı ve AR-GE'sinin ise yaklaşık 8-10 aylık süreç gerektirdiğini anlatan Sağlam, standart mutfak ihtiyaçlarının tamamını sağlayan, bunun yanında sürdürülebilirlik adına özellikler barındıran sistemin 4 ana unsurdan oluştuğunu belirtti.
Sağlam şöyle bilgi verdi:
"Sistemimiz öncelikle 'seedbox' (tohum kutusu) modülümüzden başlıyor. Mevcut bitkilerimizi, yeşilliklerimizi, domatesimizi, biberimizi, salatalıklarımızı yetiştirip kullanabileceğimiz bir ekosistemimiz var burada. 'Cleanbox' dediğimiz lavabo yani yıkama, temizleme işlemleri yaptığımız, atıklarımızı doğaya temiz, ayrıştırılmış bir şekilde bırakabildiğimiz ikinci bir sistemimiz var. Üçüncü olarak bizim 'servo box' dediğimiz tüm sistemlerimizin dokunmatik olarak ve elektronik olarak uygulama üzerinde çalışmasını sağlayan sistem bulunuyor. Dördüncü olarak ise evdeki evcil hayvanlarımızın faydalanabileceği, bu ortamda onların da yaşayabileceği bir alan oluşturduk."
Evde olunmasa bile bitkiler sulanabiliyor
Bitkilerin yetiştirilmesi için kurdukları sistem sayesinde, evde bulunulmasa bile uygulama üzerinden bitkilerin sulanabileceğini aktaran Sağlam, "Kendiniz yine manuel olarak da sulamaya devam edebiliyorsunuz. Ayrıca bu modülün üst kısmında yer alan bir ultraviyole ışığımız var. Bitkiler yetişebilmeleri ve büyüyebilmeleri için gerekli ışığı buradan sağlıyor. Aslında kullandığımız tüm aydınlatmalar LED sistemli ve en az enerji sarfiyatı sağlayan aydınlatmalar." dedi.
Sistemin lavabo bölümünde ayrıştırma sistemi bulunduğunu, buradan besin atıklarını ayrıştırıcıya gönderdiklerini anlatan Sağlam şöyle devam etti:
"Suya ve doğaya sıfır atık bırakıyoruz. Tabii bunun yanında plastikler ve camlar gibi dönüştüremeyeceğimiz ürünlerimiz var. Bu mutfak sistemine sahip olduğunuzda bu ürünlerle birlikte kullanıcılarımıza sunduğumuz bir ayrıştırma setimiz var. İsterseniz mutfağımızın hemen içerisinde ufak bir modül halinde ya da daha büyük bir halde kullanabilecekleri bir sistem sunuyoruz. Kullanıcılarımız camı, plastiği özellikle bu kutularda biriktirerek bulundukları belediyelerin hizmetlerinden faydalanabiliyorlar. Lavabomuzun altında yer alan minik çöp kovalarına aynı şekilde ayrıştırıp bunları kullanabiliyorlar."
Atıklar kompost ve mama olacak
Mutfakta kedi, köpek gibi evcil hayvanların hem yatabileceği hem de mamalarını yiyebileceği bir alan oluşturduklarını söyleyen Sağlam, gıda atıklarını kompost veya evcil hayvanlar için mamaya dönüştürecek bir sistem üzerinde de çalıştıklarını bildirdi. Sağlam, "Bu sistemle besin atıklarını, 24 saat içerisinde gübreye dönüştürebiliyoruz. Benzer şekilde besin atıklarımızdan evcil hayvanlara, kedilerimize ve köpeklerimize kuru mama çıkarabileceğimiz bir sistem de bu mutfağa şu an entegre ediliyor" dedi.
Mutfak tasarımında kullanılan ahşapların sürdürülebilir olduğuna, kesilmiş ağaçları değil, ağaçların tozundan, talaşından ve tortusundan elde edilen ürünleri tercih ettiklerini aktaran Sağlam sözlerini şöyle tamamladı:
"İçinde bulunduğumuz dünyanın şu anki şartları sebebiyle sürdürülebilirliği temel alıyoruz. Bizim sunmaya çalıştığımız şey; kendi ihtiyaçlarımızı görecek, ihtiyacımıza yetecek kadar ürün oluşturmak ve kullanmak. Bu hepimize fayda sağlayacak bir unsur."