Hastanenin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özge Saraçlı, gazetecilere, afetler sonrası insanların birçok farklı tepki vermesinin doğal olduğunu belirtti.
Uykusuzluk, kaygı, korku, çaresizlik, az konuşma, içe kapanma, dehşet, öfke gibi tepkilerin görülebileceğini anlatan Saraçlı, "Daha duyarlı alıngan olurlar. Tanıdığımız insanlar depremden etkilendiyse öncelikle onlar konuşmak istemediği sürece bu konuyla ilgili sorular sormamamız önemli. Ama onlar konuşmak istiyorsa mutlaka sakince dinlemeliyiz." dedi.
Saraçlı, herkesin elinden geldiğince çevresindeki insanlara yardımcı olmaya çalıştığına değinerek, "Bu insanlar normal hayatlarına henüz dönememiş olabilirler. Dikkatleri daha bozuk olabilir, günlük hayata odaklanmakla ilgili zorlanabilirler. Böyle durumlarda daha anlayışlı olmamız gerekir. Her şeyden önce ilişkiyi sürdürmemiz, yaşadıkları şeyin etkilerini sindirebilmeleri için onlara zaman tanımamız gerekir." diye konuştu.
Sağlık çalışanları açısından deprem gibi afetlerin ekstra zorluklar meydana getirdiğini vurgulayan Saraçlı, şunları söyledi:
"Burada bazı hastalarımızın yakını yok, tek başlarınalar. Biz onların sadece doktoru, hemşiresi, personeli değil aynı zamanda hasta yakını rollerini de telafi etmemiz gerekebiliyor. O yüzden de bazı bilgilendirmeleri özellikle hassas şekilde yapmamız, tıbbi bilgileri direkt vermemiz gerekebiliyor. Her zaman yaptıklarımızı yapmamız, kapılarını çalıp 'Hoş geldiniz, bir ihtiyacınız var mı?' dememiz, günlük ihtiyaçlarını sormamız yeterli. Nereden geldiklerini bilsek bile konuyu açmamak gerekiyor. Onlar anlatmak isteyebilir, yardım talep edebilir."