Kendilerini "Turan Aydınları" olarak nitelendiren 1071 akademisyen, imzalı bir bildiri yayınladı. Bildiride, Turan Aydınları'nın aynı dünya görüşüne sahip akademisyenlerden oluşan ve Türkiye'nin birlik ve beraberliğini ana ilke olarak benimsemiş, aynı ülkü etrafında kenetlenmiş gerçek kişilerin oluşturduğu bir topluluk olduğu belirtildi.
"Türkiye'nin gönül coğrafyası kapsamında sorumlulukları var"
Son yıllarda Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada ve Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi ile ülke içinde/dışında meydana gelen olaylar/gelişmeler neticesinde böyle bir bildiriyi hazırlama gereği duyulduğu kaydedilerek, "Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya ve geçmişte hakimiyet alanı dikkate alındığında Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu coğrafyasında Türkiye’nin siyasi olmasa da gönül coğrafyası kapsamında sorumlulukları vardır.
Siyasi bir birliği ifade eden devletler için sınırlar çizilebilir ancak gönül birliğinin sınırlarını çizmek o kadar kolay değildir.
"Sessiz kalmamızı kimse beklemesin"
Yukarıda belirttiğimiz şartlar çerçevesinde Türkiye’nin sınır komşularında meydana gelen olaylara kayıtsız ve uluslararası terör örgütlerinin gerek sınır komşularımızda, gerekse Türkiye içindeki yıkıcı faaliyetlerine sessiz kalmasını kimse beklememelidir.
Türkiye’nin bu tür yıkıcı, bölücü terör faaliyetlerine karşılık vermesi uluslararası sözleşmelere dayanan en doğal hakkıdır" ifadeleri kullanıldı.
Türkiye'nin bu haklı ve onurlu mücadelesinde tek yürek, tek ses olma zamanı olduğu vurgulanan bildiride, "Son olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya ve sınırlarımızda çöreklenen terörist gruplara yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekatı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran ana unsur olarak Türklerin milli hedefi 'Kızılelma' ülküsünü ve millet olarak birlik beraberliğini ortaya koyan bir harekattır.
"Devletimizin, milletimizin ve ordumuzun sonuna kadar yanındayız"
Biz Turan Aydınları olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nın ülkemizi tehdit eden tüm unsurların tamamen yok edilinceye kadar devam etmesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerden doğan ve meşru müdafaa hakkı olan Zeytin Dalı Harekatı'nın bir olmak, iri olmak ve diri olmak konusundaki kesin düşüncemiz çerçevesinde, madden ve manen devletimizin, milletimizin ve ordumuzun sonuna kadar yanında olduğumuzu Türk ve dünya kamuoyuna bildirmek isteriz" denildi.
İHA