İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, bakanlık faaliyetleriyle ilgili aylık basın bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Ağustos ayında hem terör örgütünün kırsal alandaki faaliyetlerinin hem de düzensiz göç hareketliliğinin iklim imkanları dolayısıyla artabilme ihtimali olduğuna işaret eden Çataklı, tedbirler sayesinde ağustos ayına ait risklerin en alt seviyede gerçekleştiğini söyledi.
117 terörist etkisiz hale getirildi
İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen iç güvenlik operasyonları çerçevesinde, ağustos ayında kırsal alanda 10 bin 800, şehirlerde de 895 operasyon yapıldığını belirten Çataklı, "Bu operasyonlarda aralarında İçişleri Bakanlığı terör arananlar listesinde turuncu kategoride aranan bir, gri kategoride aranan 7 terörist ile sözde yönetici olduğu tespit edilen 2 teröristin de bulunduğu, 10 sözde üst düzey toplam 117 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bunlardan 52'si ölü, 41'i sağ, biri yaralı, 23'ü teslim şeklindedir." diye konuştu.
Çataklı, operasyonlarda ayrıca terör örgütlerine yardım yataklık yaptığı ve örgütlerle irtibatlı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan 2 bin 179 şüpheliden 272'sinin tutuklandığını kaydetti.
Operasyonlar kapsamında 54 sığınak, barınak ve mağaranın kullanılamaz hale getirildiğini ifade eden Çataklı, 61'i ağır ve uzun namlulu olmak üzere 107 silah, 29 mayın/EYP, 61 el bombası, 25 kilogram patlayıcı ve 15 bin 980 muhtelif mühimmatın ele geçirildiğini vurguladı.
Kıran Operasyonları
17 Ağustos'ta Hakkari, Şırnak ve Van'da Kıran-1, müteakiben de Şırnak, Mardin ve Batman'da Kıran-2 operasyonlarının başlatıldığını hatırlatan Çataklı, "Bu operasyonlar kapsamında, bugüne kadar 12 terörist (8 ölü, 2 sağ, 2 teslim) etkisiz hale getirilmiş, 2 iş birlikçi şahıs yakalanmış, bin 398 şahıs kontrolü ve sorgulaması yapılmış, 43 mağara/sığınak imha edilmiş, 3 füze, 4 roketatar, 150 roket mühimmatının da aralarında bulunduğu çok sayıda silah ve mühimmat ile yaşam maddesi ele geçirilmiş ve kullanılamaz hale getirilmiştir." şeklinde konuştu.
Ağustos ayında 10 bin 825 uyuşturucu operasyonu düzenlendiğini kaydeden Çataklı, bu operasyonlarda gözaltına alınan 14 bin 750 kişiden bin 587'sinin tutuklandığını ifade etti.
Çataklı, uyuşturucu operasyonlarında 4 ton 979 kilogram esrar, 648 kilogram skunk, 1 ton 290 kilogram eroin, 84 kilogram kokainin de aralarında bulunduğu çok miktarda uyuşturucu maddenin ele geçirildiğine değindi.
Kaçakçılıkla mücadele çalışmalarını da anlatan Çataklı, bin 256 kaçakçılık operasyonunda bin 901 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan 14'ünün tutuklandığını kaydetti.
Çataklı, bu operasyonlarda da 302 bin 307 litre kaçak akaryakıt, 692 bin 619 paket kaçak sigaranın ele geçirildiğini belirtti.
Asayiş olaylarında azalma
İsmail Çataklı, asayiş verileri bakımından 2018 ve 2019 yıllarının ağustos ayları karşılaştırıldığında, evden hırsızlık olaylarının Ankara'da 262'den yüzde 34,4 azalışla 172'ye, İzmir'de 240'dan yüzde 27,5 azalışla 174'e, İstanbul'da bin 817'den yüzde 35,4 azalışla bin 174'e ve ülke genelinde ise 6 bin 446'dan yüzde 16,6 azalışla 5 bin 378'e düştüğü bilgisini verdi.
Aynı süreçte oto hırsızlığı olaylarının 762'den yüzde 34,6 azalışla 498'e gerilediğine dikkati çeken Çataklı, otodan hırsızlık olaylarının ise 3 bin 523'ten yüzde 30,2 azalışla 2 bin 458'e, kapkaç olaylarının 404'ten yüzde 27,7 azalışla 292'ye, iş yerinden hırsızlık olaylarının 3 bin 262'den yüzde 8,2 azalışla 2 bin 996'ya düştüğünü aktardı.
Çataklı, ağustos ayında ülke genelinde, iki güven ve huzur uygulaması yapıldığını hatırlatarak, bu uygulamalarda, 800 bin 771 kişi ile 594 bin 424 aracın kontrol edildiğini, bin 443 aranan şüphelinin yakalandığını, 23 bin 788 araca da işlem yapıldığının altını çizdi.
Uygulamalarda 19 bin 164 umuma açık yerin denetlendiğini bildiren Çataklı, bu iş yerlerinden 315'ine işlem yapıldığını belirtti.
Çataklı, siber suçlarla mücadelede terör suçları kapsamında, 760 sosyal medya hesabıyla ilgili çalışma sonucu tespit edilen 333 kişi hakkında yasal işlem gerçekleştirildiğini ifade etti.
Bir ayda 47 bin düzensiz göçmen yakalandı
Düzensiz göçle mücadele kapsamında geçen ay 8 bin 430'u denizlerde olmak üzere 47 bin 316 düzensiz göçmenin yakalandığını, 761 organizatörün de gözaltına alındığına işaret eden Çataklı, "Ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri devam ediyor. Bu konudaki güncel rakam, 352 bin 52. Yine geçici koruma kapsamında kayıt altında bulunan Suriyelilerin son rakamı da 3 milyon 657 bin 694." ifadelerini kullandı.
Ağustos ayında meydana gelen 253'ü ölümlü, 17 bin 352'si yaralanmalı trafik kazalarında, 298 kişinin hayatını kaybettiğini, 31 bin 844 kişinin de yaralandığını belirten Çataklı, şöyle devam etti:
"2018 yılı ilk 8 ayı ile 2019 yılının ilk 8 ayını mukayese etmek gerekirse, bin 902 olan ölümlü trafik kazası sayısının, yüzde 28,3 azalışla bin 363'e, yine aynı dönemde hayatını kaybeden kişi sayısının 2 bin 379'dan yüzde 30,9 azalışla bin 644'e, yaralanan kişi sayısının da yüzde 13,3 azalışla 218 bin 885'ten 189 bin 872'ye düştüğünü görüyoruz."
THK ile ilgili inceleme
Çataklı, açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türk Hava Kurumu (THK) hakkında yürütülen incelemeler hakkındaki soru üzerine Çataklı, 26 Haziran'dan itibaren THK Merkez Yönetim Kurulu'nun 12 üyesinden 9'unun istifa ettiği için üye sayısının 3'e düştüğünü, THK'de o tarihten itibaren yönetim kurulunun olmadığını ve yönetim boşluğunun olduğunu anımsattı.
Konunun yargıya intikal ettiğini dile getiren Çataklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yargı kararı doğrultusunda süreç ilerleyecek. Ancak şikayetler üzerine bir mülkiye başmüfettişi, iki de dernek denetçisi görevlendirdik. 26 Ağustos itibariyle bunlar çalışmalarına başladı ve çalışmaları devam ediyor. Müfettişlerin ve dernek denetçilerinin çalışmaları sonucunda, gerekli kamuoyu bilgilendirmesini yaparız. Şu anda Türk Hava Kurumu açısından bir yönetim yok."
İstanbul'daki Suriyeliler konusu
İsmail Çataklı, başka illerde kaydı olup İstanbul'da yaşayan veya hiç kaydı olmayan Suriyelilerle ilgili olarak da 12 Temmuz'dan itibaren Bakanlığın talimatları doğrultusunda İstanbul Valiliğinin bir çalışma başlattığını hatırlattı.
Çataklı, "Bugüne kadar hiç kaydı olmayan 4 bin 606 Suriyeli İstanbul'dan kamplara sevk edildi. İstanbul'da bulunup başka illere kayıtlı olan yaklaşık 35 bin kişiye karşılık gelen 9 bin ailenin İstanbul dışından kayıtlı oldukları illere gitti." dedi.
Yaklaşık 65 bin kişiye karşılık gelen 16 bin ailenin de kayıtlı oldukları illere gitmek için İstanbul Valiliğine müracaat ettiklerine değinen Çataklı, şunları kaydetti:
"Buna ilave, bin 335 Suriyeli de İstanbul'dan Suriye'ye gönüllü dönüş yaptı. Bunları topladığımızda yaklaşık 100 bin rakamına ulaşıyoruz. Buna bir şey daha ilave etmek lazım, yılbaşından bu tarafa İstanbul'da değişik uyruklardan yakalanan düzensiz göçmen sayısı da 53 bine ulaştı. Bunu da üzerine koyduğumuz zaman bu yıl İstanbul'daki yürüttüğümüz çalışmalardaki ulaştığımız rakam, 150 bine vardı. Burada önemli bir mesafe aldık."
Yasa dışı göçle ilgili rehberlik faaliyetlerinin sürdüğünü anlatan Çataklı, "Bunda da 12 Temmuz'dan bu tarafa İstanbul'da 7 bin 500 Suriyelinin yasal statüde çalışmaya başladıklarını görüyoruz. Süreyi uzatmamızdaki amacımız meseleyi çözmek yani verdiğimiz ilk tarihten bu yana aldığımız neticeler ortada. İşin doğal mecrasında çözülmesi hepimizin istediği bir şey. Güçlük çıkmadan kendi mecrasında çözülmesi için 30 Ekim'e kadar süre vermiştik. Bu arada bazı mağduriyetlerin olmamasını da istiyoruz. Ailenin bir kısmı İstanbul'dadır, bir kısmı başka bir yerdedir, eğitim durumu vardır, sağlık durumu vardır gibi o tür eksikliklerin de bu süre içerisinde giderilmesini amaçlıyoruz." diye konuştu.
Bursa ve Ankara'da da benzer bir faaliyet yürüteceklerini bildiren Çataklı, kendi belirledikleri çerçevede bu sürecin yönetilmesini istediklerini söyledi.
Suriye'den gelebilecek göç dalgası
"İdlib'de yaşanan olaylardan dolayı yeni bir göç dalgası gündeme geldi. Bununla ilgili Bakanlığın aldığı bir tedbir var mı?" sorusu üzerine Çataklı, rejimin saldırılarının yoğunlaşması dolayısıyla İdlib'in güneyinden kuzeyine doğru bir göç hareketi yaşandığını anlattı.
Türkiye'nin her kademede her tür enstrümanı kullanarak, bu sorunun çözülebilmesi, orada daha fazla insani dramın yaşanmaması için gayret gösterdiğini ifade eden Çataklı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak bu konuda başta Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği olmak üzere uluslararası toplumun da burada yaşanan insani drama sessiz kalmaması gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Sınırımızda yaşanan bir hadise. Dolayısıyla oradaki durumun ciddiyetinin farkındayız, ciddi bir riskle karşı karşıya olduğumuzu da biliyoruz. Bu sebeple gerek AFAD Başkanlığımız gerek Göç İdaremiz gerekse Hatay Valiliğimiz olabilecek göç dalgalarına karşı gerekli planlamalarını gerekli hazırlıklarını yaptı. Temel stratejimiz, her koşul altında yeni bir göç dalgasını sınırlarımızın ötesinde karşılayacağız. İlgili birimlerimizin hazırlıkları bu yöndedir. Tabii bunu hiç bir şekilde temenni etmiyoruz, bir an evvel orada istikrarın sağlanmasını, bir çözüm üretilmesini, insanların daha fazla mağdur olmamasını özellikle istiyoruz."
Türkiye sınırlarına yakın Suriye toprakları içerisinde Bab El Hava Sınır kapısında ve Atme Kampı'nda bazı gösteriler düzenlendiğini ve bu gösteriler sırasında provokatif bazı hadiseler de gerçekleştiğini hatırlatan Çataklı, şu bilgileri verdi:
"İdlib'in güneyinde düzenlemiş olduğu hava saldırıları ve ortaya çıkan sivil kayıpları protesto etmek ve uluslararası toplumun dikkatini çekmek için düzenlenen bazı gösteriler, bazı provokatörler tarafından manipüle edildi. Bazı broşürler de dağıtılmak suretiyle bu göstericiler Türkiye sınırına doğru yönlendirilmeye çalışıldı. Hatay Valiliğimiz koordinesinde sınırımızda olaylar esnasında gerekli tedbirler tam olarak alınmıştı ve duruma vaziyet edilip olay sınır hattında kontrol altına alınmıştır."
Çataklı, çoğunlukla olayların olduğu Atme Kampı'nın Türkiye yönetimi altında olmadığını, sınıra yakın Suriye toprakları içerisindeki bir yer olduğunu belirterek, burasının tam bir kamp sayılamayacağını ve oradaki bir kısım insanın provoke edildiğini anladıklarını bildirdi.
Sosyal medyadan paylaşılan provokatif videolar
Sosyal medyada Suriyeliler konusu üzerinden halkı provoke etmeye yönelik paylaşılan videolarla ilgili bilgi veren Çataklı, şöyle devam etti:
"Suriyeliler üzerindeki provokasyon sadece İdlib'de ya da Suriye'de olmuyor, sınırlarımız içerisinde de oluyor. Sosyal medyada birkaç gündür dolaşan bir video var. Birinde Suriyeli kılığında, birinde Türk vatandaşı kılığında... Bu dramatik bir örnek aslında. Ülkemizde özellikle sosyal medya üzerinde Suriyeli misafirlerimizin karışmadıkları olaylar sanki onlar yapmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Yine dönem dönem sosyal medyadan provokatif paylaşımlar yapılarak savaştan kaçan ve buraya sığınmış insanlar incitilmeye, buradan da bir toplumsal huzursuzluk çıkarılmaya, Türkiye'nin itibarı ve istikrarı sarsılmaya çalışılıyor. Özellikle sosyal medya üzerinden bu tarz provokatif, sorumsuz ve maksatlı paylaşımlarda bulunan şahısların siber birimlerimizce tespit edilerek haklarında gerekli işlemler yapılmaktadır. Bu örnek de dahil buna."
İzmir'de 5 yaşındaki çocuğun ölü bulunması
İzmir'de annesi ve erkek arkadaşı tarafından öldürülüp cesedi çukura atılan 5 yaşındaki Eymen Sadık Durak cinayeti soruşturmasına ilişkin soruyu Çataklı, şu şekilde yanıtladı:
"Eskişehir Tepebaşı Çarşı Polis Merkezine bir başvuruda bulunuluyor. Sonra bu kişiler aranmaya başlanıyor. Önce maalesef hayatını kaybeden küçük evladımız Eymen Sadık Durak'ın annesinin sevgilisine ulaşılıyor. Ancak kişiden gerekli bilgiler alınamıyor. Bunun üzerine elinde veri olmadığı düşünülerek serbest bırakılıyor. Akabinde bir ihbar üzerine bu kez annesine ulaşılıyor. Annenin beyanları doğrultusunda olayla ilgili sevgilisi tekrar gözaltına alınıyor. Çocuğun cansız bedenine ulaşılıyor ve adli süreç işliyor."
Anne ve sevgilisinin tutuklu olduğunu anımsatan Çataklı, adli tıp raporunun henüz hazır olmadığını ve yargı sürecini takip etmenin faydalı olacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA