AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbe girişimine ilişkin,"O gece darbeci hainlerin hesaplayamadıkları bir şey vardı, herkes darbeye karşı net bir tavır sergiledi." dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin Meclis tanığı İnceöz, o gece Mecliste yaşananları anlattı.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz Cuma günü, Meclisteki çalışmalarının ardından seçim bölgesine gitmek üzere hazırlandığı sırada danışmanlarının arayarak durumu kendisine aktardığını ifade eden İnceöz, bunun üzerine yoğun bir telefon trafiğine başladığını aktardı.
İnceöz, telefon görüşmelerinden birini de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile gerçekleştirdiğini, yaşananların bir darbe girişimi olduğunu ifade eden Doğan'ın, 'sesimizi duyurmalıyız.' demesi üzerine birkaç televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak darbeye karşı net tavırlarını aktardığını vurgulayarak, devamında evinden çıkarak hızlı bir şekilde Meclise gittiğini söyledi.
"Seyit Onbaşı'nın gücünün aynısını ben de yüreğimde hissettim"
Türkiye'nin yakın siyaset tarihinin göz önünde bulundurulduğunda demokrasinin güçlü kılınması adına alınan önlemlere rağmen böyle bir kalkışmaya cesaret edilebilmesi, ülkenin korunmasına yönelik bütün savunma mekanizmalarının millete doğrultulduğunu görmenin derin üzüntüsünü yaşadığını ifade eden İnceöz, yaşananlara karşı kendisinde büyük bir güç hissettiğini vurguladı. İnceöz, "Böyle bir gerçekle yüzleştiğinizde olaylara çözüm üretebilme konusunda herhangi bir şekilde canınızı göz önüne getirmeksizin kendinizi çok güçlü kılıyorsunuz. O anı tam olarak tarif etmem gerekirse, Seyit Onbaşı’nın Çanakkale Savaşı'ndaki gücünün aynısını ben de yüreğimde hissettim." değerlendirmesinde bulundu.
"Ben milletimin üstünde hiçbir güç tanımadım"
İlknur İnceöz, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hain darbe girişimi gecesinde yaptığı bağlantılarda kendisini en çok etkileyenin, "Ben milletimin üstünde hiçbir güç tanımadım." sözü olduğuna değinerek, vatan hainlerine Türk milletinin ne kadar güçlü olduğunu o gece hep birlikte gösterdiklerini belirtti.
TRT'de okunan "sözde darbe bildirisi"nin, kendisinin Meclise gitmek üzere yolda olduğu sırada ekranlara yansıdığını tahmin ettiğini belirten İnceöz, şunları kaydetti:
"Meclise ilk gelenlerden biri olduğum için sorunsuzca içeriye girdik. Biliyorsunuz vatan hainlerinin, cuntacıların yaptığı en büyük saldırı Gölbaşı'ndaki özel harekat, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve çevresi, Genelkurmay bölgesi, MİT binaları, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve köprülerde gerçekleşti. Meclise girerken bir taraftan koşuşan insanlar, görevli polisler, birbirine ateş etmeler, silah sesleri, atılan bombaların sesleri... Bütün bunlar durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu ve biz de buna şahitlik yapıyorduk. Milletimizin vergileriyle alınmış o bütün savunma araçlarının yine millete karşı kullanıldığını görmüş olmanın üzüntüsünü ama bir o kadar da bu hainlere karşı mücadele azmimizi özellikle belirtmek istiyorum."
"Hiç birimizin silahı yoktu ama hepimiz kararlıydık"
Milletin, hainlerle sokaklarda mücadele ettiği sırada kendilerinin de Genel Kurulu açtıklarına işaret eden İlknur İnceöz, yaşananlar karşısında kararlı hareket etmenin önemine değindi.
O gece 79 milyon Türk milletinin cesaretiyle bir kahramanlık destanının yazıldığının altını çizen İnceöz, Mecliste yaşananlarla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi:
"Meclise girdiğimizde kapılar kapalı, ışıklar yoktu. Her zaman yapıp bildiğiniz şey o an zor olabiliyor. Koridorların ışıklarını yaktık. Ben, 'Işıkları açın, milletimizin sokaklarda açık hedef olduğu bir durumda, milletvekilleri olarak biz de burada olduğumuzu göstereceğiz.' dediğimde çalışanlardan bazıları 'Başkanım ışıkları yakarsak burası direk görünür ve hedef olur' telkinlerinde bulundular. Buna karşılık olarak ise 'Milletin sokakta canını ortaya koyduğu bir durumda burada cansa can. Bu gece can verilecek.' sözleriyle ışıkları yaktırdık. Meclis Başkanımız İsmail beyin gelmesinin ardından Genel Kurul Salonunun kapıları açıldı. Basın mensupları da Genel Kurul Salonuna alındı. Sonra da hepimizin bildiği, ekranlara yansıyan o görüntüleri izledik.
Genel Kurul'da konuşmalar yapılırken düşmanların bile silahlarını doğrultmadığı Meclise bombalar yağmaya başladı. Başbakanımızın kullandığı yerler de dahil olmak üzere Meclisin pek çok bölgesine bombalar atıldı. Helikopterle asker indirilmeye çalışıldı. Salonda 68 AK Parti, 15 CHP ve 6 MHP milletvekili vardı. Sayı sonradan artmış olabilir. Sayı önemli değil, bir milletvekili bile olsa bizim için önemliydi. Orada siyasi farklılıklarımızı ortadan kaldırdık, yekvücut olduk. Hiç birimizin silahı yoktu ama hepimiz kararlıydık. O gece korunduğumuza inanıyorum."
Sabahın ilk ışıklarına dek Mecliste yer aldıklarını vurgulayan İnceöz, sabah Meclisteki tahribatın boyutunun daha net görüldüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'a ulaştıktan sonra, kendisi ile bir telefon bağlantısı gerçekleştirdiklerini anlatan İnceöz, "Sayın Cumhurbaşkanımız telefonda, 'Hiç bir endişeniz olmasın, bu darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanacaktır, size buradan sesleniyor olmaktan duyduğum derin üzüntüyü iletiyorum. Meclisin hedef olmasından duyduğum üzüntüyü dile getiriyorum. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, Türkiye bundan çok güçlü şekilde çıkacaktır.' dedi. Cumhurbaşkanımız o gece bize, her zamanki o güçlü ses tonuyla, endişeye kapılmamamız gerektiğini söyledi. Biz de kendisine 'Allah yardımcınız olsun' dedik." bilgisini verdi.
"O günkü direniş Türkiye’nin varlık ve yokluk direnişiydi"
İlknur İnceöz, hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesinin Türkiye'nin adeta varlık ya da yokluk gecesi olduğunu söyledi.
Her bir ferdin gayretinin önemine değinen İnceöz, şöyle devam etti:
"O gece darbeci hainlerin hesaplayamadıkları bir şey vardı, herkes darbeye karşı net bir tavır sergiledi. Çünkü bu sadece bir hükümete, iktidara değil; 79 milyona karşı yapılan bir saldırı, bir darbe ve işgal girişimiydi. O günkü direniş Türkiye'nin varlık ve yokluk direnişiydi. Kurtuluş savaşında meydanda yaptığımız neyse, o geceki darbe girişiminin püskürtülmesi de budur. Bir fert kalsak dahi bu darbecilerle, terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Devletin içine kırk yıldır sızmış bir terör örgütünden bahsediyoruz. Dün elinde kalem olanların bugün elinde silah, milletimize doğrulttuğunu gördük. Bunların bütün kurum ve kuruluşlardan kökleri kazınana kadar, mücadele devam edecektir. Terör örgütlerinin bir hedefi var, 79 milyonun birlik ve beraberliği, ülkemizin geleceği ve bu coğrafyanın kaderi... Ne olursa olsun bunlara taviz verilmeyecek."
İnceöz, o gece yaşananlardan dolayı son derece üzgün olduğunu, yaşamını yitiren şehitlere Allah'tan rahmet, gazileri ise minnet ve şükranla andığını dile getirerek, "Rabbim ülkemize, milletimize böyle bir geceyi bir daha yaşatmasın. Darbe girişimi, vatan hainliği gibi sinsi planları olanların böylesi kanlı eylemleriyle karşı karşıya bırakmasın." dedi.