Tanklar yürürken Başkent'te, o, kalbinde vatan ve millet aşkıyla kendini siper etti.
Şehadet şerbetini içtiğinde henüz 28 yaşındaydı şehit Selim Cansız...
15 Temmuz gecesi eniştesi Abdullah Cansız ile darbe girişimine engel olmak için meydanlara koştu.
Darbecilere direnirken Genelkurmay Karargahı'nın basıldığı haberini aldılar.
Hemen o noktaya hareket ettiler.
Selim Cansız, o karanlık gecede darbecilerin helikopterden yağdırdığı kurşunlarla ağır yaralandı. Hastanede şehit oldu. Eniştesi Abdullah Cansız ise gazilik mertebesine erişti.
Şehit Cansız'ın ablası Zehra Cansız, şu sözlerle anlattı kardeşini ve o gece yaşananları:
Selim benim kardeşim olarak deli dolu bir çocuk, gözü pek, yani vatanını da seven bir çocuk. Zaten askerde söylemiş ‘ben şehit olacağım’ diye. Tıraş oluyor, alçısını ayağından çıkartıyor. O esnada Müzeyyen'e demiş ki gitmem lazım. Eşimle kardeşim bir hızla çıktılar.
"Sizi bulurum ama vatanı bulamam"
Tankların üstüne ölümü göze alarak yürüdüler.
Şehidin ablası Cansız: Tankın üstüne çıktıktan sonra aramış Müzeyyen'i, ‘Ben geri dönemem daha beni bekleme Müzeyyen" O da demiş ki 'Selim biz varız Hamide var.' Kardeşim de, 'Sizi bulurum ama vatanı bulamam' demiş.
O gece bir hayal gibiydi yani anlatılmıyor. Eşim arıyor beni ki Selim'i ben bulamıyorum. Eşim diyor ki ben vuruldum. Ben vuruldum dediği an ben dışarı çıkıyorum babama 'koş' diye bağırıyorum.
"Ülkenin bekası için geldik"
Şehidin babası Bahattin Cansız ise o geceyi şöyle anlattı:
"Orası emniyetli değil, gitmeyin o tarafa, can güvenliği yoktur' demişler. Selim gil diyor ki; 'Biz buraya can güvenliği için gelmedik, bu ülkenin bekası için geldik. Siz ne konuşuyorsunuz demiş burada. Haydi hep beraber yürüyün gidiyoruz.
Aklımıza gelen ne oluyor hemen dua. Ya Rabbi ben ağlamayacağım, üzülmeyeceğim, bana yardım et. Rabbil alemin o dakikada bana iştirak etti yani. Çok acı verici. Hala o tarafta işim olduğu zaman oradan geçerken tüylerim dikenleniyor böyle içerimizdeki fırtına öyle basit değil."
Haber: Züleyha Cebeci
Kamera: Mikail Sevinç