15 Temmuz 2016'da şehit olanlardan biri de 17 yaşındaki Mahir Ayabak'tı.
Anne Muhteber Ayabak ve abla Gülbeyaz Ayabak, direnişin 6'ncı yıl dönümü dolayısıyla TRT Haber'e konuştu.
15 Temmuz gecesinin çok zor geçtiğini dile getiren anne Ayabak, o geceyi şu sözlerle anlattı.
"Saat 2.30’da haber geldi. 'Mahir vuruldu' dediler bana. Ayağından vurulmuş. Mahir’in orada şehadet şerbeti içtiğini annesine söylemeyin demişler. Polislere yalvardım. Nolur dedim. Bana bir şey söyleyin. O sırada siyah poşetin içinde bir tane elbise geldi. Polis şöyle bana baktı, poşete baktı. Hani bizde derler ki ölünün sahibi kördür. Konduramıyorsun. Meğer ki onlar benim Mahirimin elbiseleriymiş. İşte o sırada mecburen söylemek zorunda kaldılar. Kıyamet koptu…
Bir anne olarak inanmıyorsun, ben hayır diyorum, öyle bir şey yok. Benim oğlum değildir diyorum. Yalandır diyorum. Kendi kendini kandırıyorsun. Ta ki tabutu al bayrakla kapıya geldikten sonra. Artık tamam dedim. Benim evladım şehit dedim. Evet Mahir'in annesiyim. Gururluyum. Öyle bir evladın annesi olduğumdan da gurur duyuyorum. Ben elhamdülillah vatanını seven bir evlat yetiştirdim.
Allah bir daha o hainlere fırsat vermesin. Allah bize bir daha 15 Temmuz'ları yaşatmasın. Allah öyle bir zaman getirsin ki şehitlerimiz olmasın artık. Başka annelerin ocağına ateş düşmesin."
"Bir kardeş değil de bir abi statüsünde davranırdı"
Abla Gülbeyaz Ayabak, kardeşini şu sözlerle anlattı:
"Mahirle olan bağım çok farklıydı. Bir arkadaş gibi, yeri gelirdi beraber gezerdik, beni okuldan almaya gelirdi. Bir kardeş değil de bir abi statüsünde davranırdı. Bu kadar çok seviyorken, bu kadar çok düşkünken onun yokluğuna inanın alışmak. 6 yıl geçti, inanın hala çok zor geçiyor benim için."
Kamera: Hayrettin Kavi