Türkiye'nin nükleer enerji serüveni 1954'te ABD ile nükleer iş birliği anlaşmasının imzalanmasıyla başladı.
1956 yılında Başbakanlığa bağlı "Atom Enerjisi Komisyonu" kuruldu.
Bir sene sonra Türkiye, Birleşmiş Milletler'in kuruluşu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın üyesi oldu.
1962 yılında İstanbul'da Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi kuruldu ve 1 Megawattlık TR-1 araştırma reaktörü devreye alındı.
10 yıllık aradan sonra, 1972 yılında Türkiye'de 3 farklı yerin nükleer santral yapımına uygun olduğuna karar verildi.
Mersin-Akkuyu, Sinop-İnceburun ve Kırklareli-İğneada sahaları belirlendi.
Akkuyu Sahası için yer lisansı verilerek ihale süreci başlatıldı.
Bu süreç 2000'li yıllara kadar devam etti. Birçok ülke teşebbüste bulunsa da ihaleler sonuçsuz kaldı.
2009 yılında Türkiye, ihale yöntemi yerine uluslararası anlaşma yolu ile santralin tamamlanması kararı aldı.
Temeli 3 Nisan 2018'de atıldı
Aynı yıl Rusya ile "Nükleer İşbirliği Anlaşması" imzalandı.
12 Mayıs 2010 tarihinde ise "Akkuyu Sahasında Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliği Anlaşması" imzalanarak ihale süreci tamamlandı..
Santralin temeli 3 Nisan 2018'de atıldı.
Bugün, ilk nükleer yakıtın Akkuyu sahasına teslim edilmesiyle, tesis “Nükleer Güç Santrali" statüsü kazanıyor.
Böylelikle, Türkiye'nin 69 yıllık Nükleer Teknoloji serüveni yeni bir boyuta taşınıyor.