MEB Şura Salonu'nda düzenlenen etkinlikte konuşan Gül, Erbakan'ın birçok neslin yetişmesini sağlayan bir devlet, siyaset ve büyük bir dava adamı olduğunu ifade etti.
Gül, şöyle devam etti:
"Gerçekten Anadolu, yerlilik, millilik anlamında bütün siyasetinde daima hukuktan, meşruiyetten, legallikten siyasette bizlere her zaman örneklik teşkil etmiştir. Erbakan hoca siyasi ve devlet hayatında hiçbir zaman hiçbir gencin kavgalarda, sokaklarda, illegalitede, hiçbir illegal yapıda bulunmasına izin vermemiştir. Her zaman, 'Hukuk, hak, adalet' demiştir. Bu sebeple gerçekten yetiştirmiş olduğu bütün kuşakların da yerli, milli olması anlamında çok önemli hizmetleri yapmış bir dava adamıdır."
Gül, Erbakan'ın 200 yıllık bir medeniyet buhranına siyasi anlamda çok önemli eserleri, siyaset ve devlet hayatına da çok önemli isimleri kazandırdığını belirtti.
28 Şubat sürecine değinen Bakan Gül, şunları söyledi:
"Gerçekten 28 Şubat döneminde uğramış olduğu haksızlıklar... O süreçte hukuk dışı yollarla, demokrasi dışı yollarla bir iktidar değişikliğini hep beraber yaşadık, gördük. Refah Partisi kapatılırken de hukuksuzluklar olurken de asla ama asla hukuktan taviz vermemiştir. Bu süreçlerde de, 28 Şubat sürecinde de o vakitler hepimizin yoğun bir şekilde yaşadığı bir anda daima moral vermiştir. 'İnanıyorsanız en üstün sizsiniz. Bugün bu başörtülü kızları üniversite kapılarından gönderenler yarın gün gelecek onlara selam duracak.' demiştir. Gün gelmiştir hukuksuzluklar, darbeciler, vesayetçiler, cuntacılar yine hesap vermiş, inanç, özgürlük, hak ve hukuk yine galebe çalmıştır. 28 Şubat'ta, o koyu günlerde bin yıl sürecek diye söyleyenler bugün hiç kimse onları anmıyor. Ama bin yıl geçse bu coğrafyada, bu Anadolu coğrafyasında Erbakan hoca her zaman hayırla ve minnetle anılacak."
"Kendisi bedel ödedi ama ülkesine bedel ödetmedi"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Erbakan'ın Anadolu'nun dört bir yanında, hatta Avrupa'dan Asya'ya dünyanın pek çok yerinde anıldığını ifade ederek, "Peki ama 28 Şubat postmodern darbecilerini hatırlayan var mı? '28 Şubat bin yıl sürecek.' diyenler şimdi nerede bilen var mı?" diye sordu.
Erbakan'ın yol ve çığır açan bir lider olduğunu belirten Karamollaoğlu, "İlim ve devlet adamı olarak çığır açtı. İnandığı yolda tavizsiz duruşuyla çığır açtı. Ne kandırdı, ne de kandırıldı. Hakk'ın ve hakikatin peşinden gitti. Kendisi bedel ödedi ama ülkesine, insanına, Müslümanlara asla bir bedel ödetmedi." değerlendirmesinde bulundu.
Karamollaoğlu, Erbakan'ın hiçbir zaman ayrıştırmadığını, kutuplaştırmadığını, ötekileştirmediğini, kendisinden olmayanı düşmanlaştırmadığını ve hain olarak görmediğini, insanların ahlakını fikirleri, ırkları ve giyim tarzlarıyla ölçmediğini, başörtülüyü de, başı açığı da, sağcısını da, solcusunu da, Türk'ü de, Kürt'ü de bir gördüğünü söyledi.
Karamollaoğlu, cihadın savaşmak değil, savaşa giden yolları kapatmak olduğunu anlatarak, Erbakan'ın bıraktığı en önemli hedefin İslam Birliği olduğunun altını çizdi.
"Hep birlikte hareket etmeye devam edeceğiz"
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de yaptığı konuşmada, 28 Şubat sürecine ve 15 Temmuz darbe girişimine değinerek, "Bu millet milli iradenin her daim yanında oldu. Türk milletinin her şeyin en iyisini yaşayabilmesi, milletin huzur ve beraberliği için hep birlikte hareket etmeye devam edeceğiz." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun programa kendisinin katılmak istediğini ancak bilinen sağlık sorunu nedeniyle bunu gerçekleştiremediğini söyledi.
Erbakan'a Allah'tan rahmet dileyen Tezcan, kendisinin hatırasını anarken Türkiye'de, bölge coğrafyasında ve dünyada bir kere daha mazlumun zalime karşı elele vermesinin ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü kaydetti.
Kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu vurgulayan Tezcan, şunları dile getirdi:
"Bugün birbirini bölen ve farklılıklarını konuşan bir millet değil, ortak noktalarını hatırlayan bir millet olmanın önemini, yaşadığımız coğrafyada akan kanı görünce bir kere daha anlıyoruz. Bugün siyasetin parçalanma, bölünme, kutuplaştırma ve ayrıştırma aracı değil, siyasetin bir milleti bir araya getirme aracı olarak kullanıldığı zaman bir anlam ifade ettiğini bir kere daha görüyoruz. Bu duygularla zalime karşı mazlumun sesi olan, zulme karşı dilsiz şeytan olmayıp, konuşmaya cesaret eden, birbirini anlayıp, dinleyebilme hoşgörüsünü yaşatabilmek büyüklüğüne sahip olan bu yüce milleti ve onun değerlerini saygıyla anıyorum."
"Biz hocamızdan siyaseti böyle öğrenmedik"
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da 1967'den 2001 yılına kadar Erbakan'ın yanında bulunduğunu, hizmetinde olduğunu belirterek, kendisini minnetle yad etti.
Arınç, Erbakan'ın vefatının yıl dönümü dolayısıyla sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yayımladığı mesajı okuyarak, şunları söyledi:
"Bu kadar masumane bir Twitter'in yayınlanmasıyla birlikte maalesef güzel siyaseti çirkin politika haline getirmiş bir avuç zavallı bu mesajın altından kim bilir ne anlamlar çıkarmaya çalıştılar. Daha dün Cumhurbaşkanımızın Cezayir'e giderken söylediği, bu ahlaksız troller var ya onların da bir kısmı bu mesajın altını, üstünü eğip, bükerek buradan anlam çıkartmaya çalıştılar. Biz hocamızdan siyaseti böyle öğrenmedik. Siyasetin tarifini ondan öğrendik, cihadın tarifini ondan öğrendik. Hadislerle, ayetlerle süslenmiş...Bir insanın siyaset yaparken nelere dikkat etmesi gerektiğini ondan öğrendik."
Erbakan'ın siyasi rakiplerini düşman değil, rakip gördüğünü ifade eden Arınç, "Onları eleştirir ama hiçbir zaman hakaret etmezdi. Hiçbir zaman onların kişisel düşüncelerine veya kişilik haklarına saygısızlık etmezdi." diye konuştu.
Erbakan'ın bir nezaket ve edep timsali olduğunu anlatan Arınç, "Biz Erbakan hocadan hayatımızın gayesini öğrendik. Cihad nedir, hepimize ezberlettiği için onu öğrendik." dedi.
Arınç, milli görüş yıllarını bir kitap haline getirmeye çalıştığını da sözlerine ekledi.
Programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da mesajı okundu.
Kaynak: AA