"İrticayla mücadele" adı altında inanç ve yaşam özgürlüğü yok sayıldı. Başörtüsü bahanesiyle genç kızların eğitim ve çalışma hakkı ellerinden alındı.
Türk siyasi tarihinin postmodern darbesi 28 Şubat, toplumun vicdanında onarılmaz yaralar açtı.
"28 Şubat'ın temel mağduru kadınlardır, çocuklardır"
Kamu Başdenetçisi ve Necmettin Erbakan'ın hukuk danışmanı Şeref Malkoç, "Bunu hatırladıkça hala daha gönlümüz kabarıyor, gözümüz doluyor. Bakın yüz binlerce kızımız mağdur oldu. Psikolojisi bozulanlar, evliliği bozulanlar, ayrılanlar. 28 Şubat'ın temel mağduru kadınlardır, çocuklardır, öğrencilerdir, ondan sonra diğerleri geliyor. Bakın yüz binlerce kızımız okul hayatını bıraktı, imkanı olanlar yurt dışına gitti okudu ama gariban fakir fukaranın çocuğu mağdur oldu" sözleriyle yaşananları anlattı.
28 Şubat bildirisi
28 Şubat 1997'de sivil irade hiçe sayıldı. 18 maddelik Milli Güvenlik Kurulu Kararları Başbakan Necmettin Erbakan'a zorla imzalatılmak istendi.
O dönemde Erbakan'ın Hukuk Danışmanı olan Şeref Malkoç, sürece yakından tanıklık etti. Erbakan'ın MGK kararlarını imzalamadığını belirten Malkoç o anları şu sözlerle anlattı:
"Rahmetli Erbakan hoca bunları imzalamadı. En son çok gerildi ortam, Orgeneral İlhan Kılıç Paşa ısrar edince, Erbakan hoca dedi ona ki; "Bak İlhan Paşa sen imanlı bir insana benziyorsun bunları hiçbir Müslüman evladı imzala diyemez" dedi, yoksa imanım gider"
"Genç nesilleri bilgilendireceğiz"
Malkoç, 28 Şubat darbesinin toplumsal etkisinin unutulamayacağını vurguladı. Gençlerin bilinçlendirilmesi gerektiği mesajını verdi:
"Gelecek nesilleri hak ve özgürlükler konusunda, anayasal haklar konusunda, şuurlandıracağız, bilinçlendireceğiz. Haklarını hukuklarını nasıl korumaları gerektiğini öğreteceğiz ki 28 Şubatlar ve 15 Temmuzlar olmasın"
Haber: Aynur Bayram
Kamera: Ümit Kumcuoğlu