İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Önceki gün 20 teröristi etkisiz hale getirmiştik. Dün Hakkari Çukurca'da 8 teröristi etkisiz hale getirdik akşam üstü. Geçen gün bizim 3 evladımızı şehit eden 8 teröristi şimdi etkisiz hale getirdik." dedi.
Bakan Soylu, Sultanbeyli Merkez Meydanı'ndaki mitingde, teröre karşı mücadele yürütülürken zaman zaman şehit de verildiğini söyledi.
Soylu, önceki gün 20 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, "Dün Hakkari Çukurca'da 8 teröristi etkisiz hale getirdik akşam üstü. Geçen gün bizim 3 evladımızı şehit eden 8 teröristi şimdi etkisiz hale getirdik. Ülke olarak yanıyoruz, yas tutuyoruz ama bilesiniz ki Allah şahittir ki, millet şahit olsun ki bu ülkede yıllardan beri bu millete acı çektirenlerin her birine tek tek hesap sormazsak namerdiz." diye konuştu.
Kandil'deki teröristlere "Canınızın kıymetini biliyorsanız kaçın." tavsiyesinde bulunan Soylu, "Kandil diyor ki 'hayır' çıkarmak için elinizden gelen her şeyi yapacaksınız. Sağa sola zavallıca talimatlar veriyor. Ne verirse versinler burada söylüyorum, o Kandil'deki itlere, o ahlaksızlara söylüyorum, terörle beraber bu milletin birliğini bozmaya çalışan o itlere söylüyorum; canınızın kıymetini biliyorsanız Kandil'den sıvışın. Az zamanınız kaldı, bu millete çektirdiklerinizi ödeteceğiz." ifadelerini kullandı.
"Kılıçdaroğlu bu millet hariç herkesin sözcülüğünü yapıyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yaptığı "kontrollü darbe" değerlendirmesine de değinen Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kılıçdaroğlu kimin sözcülüğünü yapıyor? Bu millet hariç herkesin sözcülüğünü yapıyor. Almanya'nın istihbarat başkanı ne dedi? '15 Temmuz darbesini tam anlayamadık.' dedi. Öyle mi? Çünkü arkasında biz kimin olduğunu biliyoruz. O konuştu, Amerika'dan birtakım sesler daha çıktı. Kılıçdaroğlu hemen konvoya takıldı, 'Bu kontrollü darbe.' dedi. Kılıçdaroğlu, Sayın Cumhurbaşkanımız sana biraz nazik davranıyor. Ama o geceyi bu ülke yaşadı. O alçakların o hain darbesini, o şehadet şerbeti içip bu ülkenin istila edilmemesi için kendilerini feda eden evlatlarımızın neler yaşadığını biliyoruz. O çıplak elleriyle insanların tanklara nasıl saldırdıklarını biliyoruz."
"İçişleri Bakanlığı bana haram olsun"
Süleyman Soylu, ülkenin birliği ve kardeşliğine asla halel getirmeyeceklerini vurguladı.
O bölgede insanlara baskı yapıldığını, 13-14 yaşındaki kızların dağlara götürüldüğünü anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Onların yanı annelerinin kucağı, öğretmenlerin yanı. Yarına umutla bakmak isteyen çocuklarımızın her biri öğretmen, hemşire, doktor, eczacı olmak isteyen, 'öğretmen olarak ülkeme yardımcı olmak istiyorum' diyen çocukları dağlara götürüyorlar. O çocukların bir kısmının kaçınca, bize sığınınca neler söylediklerini, o alçakların kandilde çocuklarımıza neler yaptıklarını, hangi tacizleri yaptıklarını biliyorum. Kağıthane Meydanında söylüyorum, bu çocukları bir daha o dağlara getirip onlardan terörist yapmaya, annelerinden ayırmaya çalışırlarsa buradan söylüyorum, bana İçişleri Bakanlığı haram olsun."
Süleyman Soylu, hiç kimsenin bir darbe girişiminde bulunulacağını düşünmediğini ifade ederek, ancak 21. yüzyılda böyle bir şeyin yaşandığını anımsattı.
Ülkeye yapılan yatırımlara değinen Soylu, şunları söyledi:
"Ne zaman adım atmaya çalışsak hep çelme yedik, ihanetle karşılaştık. Ne zaman büyümeye çalışsak, ne zaman sevincimizi buraya kadar getirip evet haykıracağız dediğimiz anda hep kursağımıza tıkadılar. On yıllardan beri bunu yaşıyoruz. Diyorlar ki, ne istediniz de yapamadınız? Bu ülkede cumhurbaşkanı seçilemedi, hükümet başkan atayamadı, bu ülkede Cumhurbaşkanımızı siyasi yasaklı hale getirdiler, faizlerle bu milletin kazandıklarını teker teker gasp ettiniz. İstedikleri şu, yazdıkları anayasalarla kendileri idare edecekler, biz iktidar olacağız ama onlar muktedir olacaklar. Gerçi Kılıçdaroğlu gelse daha iyi anlatacak. Ne diyor? 'Bir Başbakan seçilecek başka partiden, bir cumhurbaşkanı seçilecek başka partiden, kavga edecekler.' Allah'ım sen hiçbir şey okumadın mı, bakmadın mı, hiçbir şeyi takip etmez misin, kimseyle konuşmaz mısın, hatta nerede yaşıyorsun?