Fatma Seher, bilinen adıyla Kara Fatma, asker eşiyle cepheden cepheye koştu. Eşinin şehit düşmesiyle daha aktif görevler üstlendi.
Milli mücadelenin önde gelen kadın kahramanlarından biri oldu.
Farklı cephelerde aktif görev alarak işgale direndi
Araştırmacı yazar İlknur Bektaş, Kara Fatma ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Milli mücadelede önce ailesini kaybeden ve yılmadan bu vatanın kurtulması için kişisel sorunlarından çok daha önemli olduğunu görüp cepheye koşan kendisi ile birlikte 700 erkek 43 kadınla cephe cephe gezen Afyon'da, Sakarya'da ve 2. İnönü Savaşları'nda ciddi anlamda mücadele etmiş bir asker ve komutandı."
"Kara" lakabı ve üsteğmen rütbesini Atatürk verdi
Erzurum'da dünyaya gelen Fatma Seher, Balkan Harbi yıllarında asker olan eşiyle Edirne'ye yerleşti. Sarıkamış'a gönderilen eşiyle bu defa Doğu Cephesi'nde çeşitli görevler üstlendi. Cephe gerisinde aşçılık, hasta bakıcılık ve hemşirelik yaptı.
Eşinin Sarıkamış'ta şehit olmasının ardından Kuvay-i Milliye birliklerini komuta etmeye başladı. Asıl başarısını İzmir’in işgali sırasında gösterdi. Komuta ettiği birliklerle Yunan işgaline direndi. "Kara" lakabı ve üsteğmen rütbesi, Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildi.
Büyük Zafer'in kadın kahramanları
Milli mücadalenin kazanılmasında Kara Fatma gibi sayısız kadın kahramanının katkısı bulunuyor.
Araştırmacı yazar İlknur Bektaş, Kara Fatma'nın cepheye gelen herkesi yüreklendirdiğini de söyledi:
"Boyu 1.45 olan bir kadından bahsediyoruz. Bütün sevdiklerini kaybetmesine rağmen yılmadan vatanın kurtulması için kendisiyle birlikte cepheye gelen küçük büyük 7'den 70'e herkesi yüreklendiren bir kadın kahramandı. Kastamonu İnebolu'da Şerife bacıdan bahsederiz. Bebeğiyle cepheye giden mühimmatı korumak için canını feda eden genç bir gelindi. Manisa Gördes'te Gördesli Makbule vardı, Giresun'da Pembe Hatun vardı. Sakarya'da Büyük Taarruz'da ve birçok yerde ve Afyon'da mücadele etmiş, askerlik yapmış Sancak Çavuşu bir kadından bahsediyoruz."
Her yıl 30 Ağustos'ta anılıyor
Kara Fatma 1955'te İstanbul darülacezede vefat etti. Naaşı, uzun yıllar yaşadığı Beyoğlu'nda bulunan Kulaksız Mezarlığı'na defnedildi.
Her yıl 30 Ağustos'ta kabri başında anılıyor.