Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Terörü bitirdik demiyoruz ama çok aza indirdik, inşallah yeni etkin hükümet dönemine geçersek birlik ve beraberliğimizi sürdürürsek inanın ki çok kısa bir dönemde Türkiye'nin birinci gündemi terör olmaktan çıkacak o zaman asıl gündemimiz ne olacaktır, ekonomi, ekonomi, ekonomi olacaktır." dedi.
Bakan Yılmaz, yaptığı açıklamada, AK Parti'nin halk oylaması kampanya tanıtım toplantısını 25 Şubat'ta Ankara'da gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Tanıtım toplantısının ardından bütün bakan ve milletvekillerinin Türkiye'nin dört bir yanına dağılarak yeni anayasayı anlattıklarını ifade eden Yılmaz, Şanlıurfa, Osmaniye, Mersin, Kars ve Ardahan'a gittiğini, Başbakan Yıldırım ile birlikte de Tokat ve Amasya'da bulunduğunu aktararak, "Bu gördüğüm yerlerde vatandaşın 'evet'i kabullendiğini gördüm." ifadesini kullandı.
Yılmaz, vatandaşın "hükümeti sen mi oluşturmak istiyorsun" sorusuna "evet" yanıtını verdiğini belirterek, vatandaşların milli iradenin bir daha çarpıtılmasını, başka yerlere kanalize edilmesini istemediğini dile getirdi.
Demokratik, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkmış, ekonomik bakımdan gelişmiş bir hukuk devleti olmanın yolunun etkin bir yönetime sahip olmakla gerçekleşeceğinin altını çizen Yılmaz, şöyle konuştu:
"İki başlılık ortadan kalksın mı diyoruz, 'evet' diyorlar, daha demokratik olsun mu diyoruz, 'evet' diyorlar, daha hukuk devletine uygun bir yönetim sistemine sahip olmak istiyor musun diyoruz, vatandaş yine 'evet' diyor. Bir başka husus, hepsinden de önemli Türkiye'ye huzur, barış, uzlaşma gelsin dediğimizde vatandaş 'işte benim de tam aradığım budur.' diyor.
Hiçbir partinin oyu yüzde 50'nin üzerinde değil, bundan sonra bu ülkeyi yönetebilmek, hükümeti kurabilmek için mutlaka ve mutlaka yüzde 50'nin üzerinde oy almak lazım. Hiçbir partinin oyu yüzde 50 değil, dolayısıyla başka partilerin değerlerine, fikirlerine kucak açması gerekiyor. Sivri dilden, çatıştırıcı dilden, kutuplaştırıcı bir yaklaşımdan uzak durulması gerekiyor, dolayısıyla Türkiye'nin geleceğinde huzur, istikrar, barış isteyenlerin mutlaka 16 Nisan'da 'evet' demesini biz ifade ediyoruz, vatandaşlarımız da bu 'evet'i çoktan benimsemiş durumda."
"4. cemre 16 Nisan'da düşecek"
İsmet Yılmaz, halk oylaması öncesi Türkiye'nin birçok kentine ziyaretler gerçekleştirdiklerini, bunların başında da Doğu ve Güneydoğu illeri geldiğini anımsatarak, yöre insanının baharı "cemre" ile tabir ettiğini, "4'üncü cemre"nin de 16 Nisan'da düşeceğini söyledi.
Vatandaşların güven ve huzurlu bir ortamda yaşamak istediğini anlatan Yılmaz, Güneydoğu'da terörle mücadelenin hiçbir dönemde olmadığı kadar iyi bir şekilde yürütüldüğüne dikkati çekti.
Yılmaz, terör örgütlerinin uluslararası destekçilerine ve maşalarına rağmen kararlı şekilde operasyonların sürdüğünün altını çizerek, "İçişleri Bakanımıza, güvenlik güçlerimize, Silahlı Kuvvetlerimize hepsine buradan teşekkür ediyorum, çok ahenkli ve uyumlu bir şekilde gidiyor." dedi.
Birçok terör eyleminin ve saldırısının da güvenlik güçlerince önlendiğine işaret eden Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "Her şeyi yaptık demiyoruz ancak çok şeyi yaptık. Terörü bitirdik demiyoruz ama çok aza indirdik, inşallah yeni etkin hükümet dönemine geçersek birlik ve beraberliğimizi sürdürürsek inanın ki çok kısa bir dönemde Türkiye'nin birinci gündemi terör olmaktan çıkacak o zaman asıl gündemimiz ne olacaktır, ekonomi, ekonomi, ekonomi olacaktır, gerçek gündemimize döneceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Bahçeli, 'partim değil, millet' diyor"
MHP'nin halk oylaması sürecinde tercihini "evet" yönünde kullanmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ülkenin zor durumlarında gösterdiği tutuma ilişkin şöyle konuştu:
"MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin zor dönemlerde 'partim değil, millet' diyen bir yaklaşımı olmuştur, çok örneği var. Mesela biri, '367 milletvekili Meclis'te olduktan sonra ancak Cumhurbaşkanı seçebilirsiniz' denen bir yaklaşımda, MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisiyle birlikte Meclise girdi ve sürecin tıkanıklığının aşılmasını sağladı. Yine TBMM'ye 15 Haziran'dan sonra bir Meclis Başkanı seçilecekti. İki aday varken Devlet Bahçeli kendi adayını destekleyerek en çok oy almış partinin adayının Meclis Başkanı olmasını sağladı. Yine başka bir husus da Gezi olayları vardı biliyorsunuz. Gezi olaylarına Devlet Bahçeli'nin tabiri şu oldu, 'Gezi olaylarına katılmak isteyen partimizden istifa etsin' dedi. Milliyetçi Hareket Partisi, gençliğini sokaktan, terörden, çatışmadan uzak tuttu. Şimdi de yine o milli duruşundan birisini gösteriyor."
"Önce Türkiye, önce bayrağım"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Almanya mitinginde Devlet Bahçeli'nin eşlik etme teklifinin de önemli olduğuna değinen Yılmaz, "(Almanya'ya gidecekse yanında ben de olurum) diyor. Yine Hollanda'daki bu çirkin harekete, hakka, hukuka sığmayan Hollandalı yöneticilerin bakanlarımıza yapmış olduğu davranış karşısında da onurlu bir duruş göstererek kendi partisinden gereken demokratik tepkiyi göstermelerini istedi, bundan dolayı teşekkür ediyorum. Gerek Osmaniye gerekse de Mersin'e gittiğimizde MHP yöneticileri de bizim kampanyamıza katıldı ve konuşmalar yaptı. İnşallah önce ülkem, önce Türkiye, önce bayrağım, önce değerlerim diyenlerin birleşeceği bir halk oylaması sürecine giriyoruz ve çok iyi bir netice alacağımızı ümit ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bugününün dününden daha iyi olduğunu vurgulayan İsmet Yılmaz, yarınların da birlik ve beraberlik etrafında kenetlenen milletle daha güzel olacağına inandığını sözlerine ekledi.