4. Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı'nda gerçekleştirildi.
4. Reform Eylem Grubu Toplantısı'nın ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Reform Eylem Grubu Toplantısı'nın düzenlendiğini belirten Çavuşoğlu, daha önce adı "Reform İzleme Grubu" (RİG) olan grubun "Reform Eylem Grubu" adıyla toplantılarına devam ettiğini vurguladı.
Siyasi reform süreci hızlandırılacak
Çavuşoğlu, toplantıda özellikle siyasi reform sürecinin hızlandırılması konusunda mutabık kalındığını ifade ederek "Önümüzdeki süreçte yargı ve temel haklar, özgürlük ve güvenlik alanlarındaki başlıklara tüm kurumlarımız olarak ve AB Başkanlığı olarak odaklanacağız." dedi.
"Vize serbestisi dahil çabalarımızın karşılığını almak istiyoruz"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde daha az bürokrasi, daha etkin karar alma mekanizmasıyla daha hızlı adımlar atılacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Önümüzdeki süreçte Avrupa Konseyi ile daha yakın çalışmayı düşünüyoruz. Bugüne kadar Avrupa Konseyi ile aramızdaki ortak komisyonlar, çalışma grupları ve yakın iş birliğimiz her iki tarafın da yararına olmuştur. Türkiye, Avrupa Konseyinin kurucu üyelerinden bir tanesidir. Sadece Parlamenter Meclis değil, İnsan Hakları Mahkemesi dahil tüm kurumlarıyla yakın iş birliğimiz var." diye konuştu.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"AB ile ilişkilerimizde öncelikle devam eden ve sonuç alabileceğimiz konulara odaklanacağız. Bu konulardan bir tanesi Gümrük Birliği müzakerelerinin tekrar başlatılması ve vize serbestisinin hayata geçirilmesi. Gümrük Birliği müzakerelerinin tekrar başlaması ile ilgili çalışmalarımızı gerek Hazine ve Maliye Bakanımız gerek bizler sürdürüyoruz. Vize serbestisi konusunda 7 kriter vardı, şimdi 6'ya düştü. Bu konuda AB kurumlarıyla ve tüm komiserlerle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geriye kalan 6 kriter konusunda kendi içimizde de tüm bakanlıklarımızla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Teknik heyetlerimiz 31 Mayıs'ta Ankara'da bir araya geldi. Bundan sonra da görüşmelerimizi, ortak çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: AB'den beklentilerimiz var. Bizim tüm çabalarımızın karşılığını almak istiyoruz. Önümüze özellikle siyasi engellerin çıkarılmasını istemiyoruz.https://t.co/juHUm9Iftc pic.twitter.com/WUrJF9TIGA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 29 Ağustos 2018
Türkiye'nin AB'den beklentilerinin olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Vize serbestisi dahil çabalarımızın karşılığını almak istiyoruz ve siyasi engeller çıkarılmasını istemiyoruz." dedi.
Çavuşoğlu basın toplantısının sonunda bir sonraki REG Toplantısı'nın Adalet Bakanlığı ev sahipliğinde 11 Aralık'ta gerçekleştirileceğini açıkladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak: 2019 çok daha güçlü bir yıl olacak
Toplantıda konuşan Bakan Albayrak, ağustos ayı başında ABD tarafından Türkiye ekonomisine karşı başlatılan süreci anımsatarak, ticari yaptırımlarla doğrudan ülke ekonomisinin hedef alındığına işaret etti.
Albayrak, ağustos ayı başında ABD tarafından Türkiye ekonomisine karşı başlatılan süreci anımsatarak, ticari yaptırımlarla doğrudan ülke ekonomisinin hedef alındığına işaret etti.
Siyasi saiklerle yapılan bu saldırılar sonrasında Fransa ve Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği'ndeki (AB) pek çok muhataptan gelen olumlu açıklamalarla yeni bir sürecin gelişmeye başladığına dikkati çeken Albayrak, "Gerek siyasi muhataplar ve gerekse finans çevreleriyle yapılan görüşmelerde, bu sürecin ülkenin ekonomik göstergeleriyle açıklanamayacak siyasi adımlar olduğu yönünde mutabık kaldık. Bu süreçte hızlı şeklide devreye aldığımız aksiyon planımızla, reel sektör ve bankalarımızla adımlar atmaya başladık. Bundan sonraki süreçte çok daha yoğun çalışma sürecini ortaya koyacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Albayrak, bugün açıklanan ihracat ve ithalat rakamlarına da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İhracat ve ithalat rakamları, kısa ve orta vadeli hedeflerimiz noktasında oldukça pozitif gösterge setini ortaya koydu. İhracat, temmuzda geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 11,6 artışla 14 milyar doların üzerine çıkarken, ithalat yüze 6,7 düşerek 20 milyar 59 milyon dolar oldu. Dış ticareti açığında yaklaşık yüzde 33'lük gerileme oldu ki bu göstergeler açısından çok önemli. İhracatın ithalatın karşılama oranı geçen yılın temmuz ayında yüzde 58,7 iken bu yılın temmuz aynıda yüzde 70,2 ile çok başarılı performans ortaya koydu. Cari açıktaki bu iyileşme, ekonomik dengelenme stratejimizde ortaya koyduğumuz sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme hedefi açısından ilk ve olumlu adımlardan birisi olarak realize olmaya başladı. Cari açığı azaltmak temel hedeflerimizden birisi olmaya devam edecek."
"Beklentilerin üzerinde gelir ortaya konacak"
Cari açığın düşmesi yanında finansal iyileşme hedefleri açısından da çok önemli diğer gelişmelerin devam edeceğini aktaran Albayrak, kamuda başlatılan tasarruf adımları yanında vergi barışı, imar barışı ve bedelli askerlik düzenlemeleriyle beklentilerin üzerinde gelir performansının ortaya konacağını belirtti.
Albayrak, başvuruları salı günü sonra eren yeniden yapılandırmaya da dün itibarıyla 5,5 milyon mükellefin başvurduğunu ve 60 milyar liranın üzerindeki yapılandırma rakamına ulaşıldığını bildirdi. Albayrak, yapılandırma sonuçlarının cuma günü tamamlanacağını ve bu rakamların daha da artacağını aktardı.
Bu yıl için konan 35 milyar liralık tasarruf hedefine de dikkati çeken Albayrak, bakanlıklar için belirlenen tasarruf hedefleri yanı sıra gelirlere dönük çalışmalarla, bu yıl bütçe disiplini hedeflerinde başarılı bir yılın nihayete ereceğine işaret etti. Albayrak, bu olumlu gelişmelerin, eylül ayında açıklanacak yeni orta vadeli planla çok daha ileriye taşınacağını söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak: 2019 yılı başlayacak yeni süreçle birlikte Türkiye'nin enflasyonla mücadelesinde çok güçlü bir yıl olacak.https://t.co/juHUm9Iftc pic.twitter.com/MUobK2yIvb
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 29 Ağustos 2018
"Enflasyonla mücadelede güçlü bir yıl olacak"
Albayrak, enflasyonla mücadelenin temel hedef olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enflasyonla mücadele noktasında çok daha fazla sorumluluk alıp mali politikalar uygulayacağız. Para politikalarının da desteğiyle gerek Merkez Bankası gerek tüm paydaşlarla birlikte hareket edeceğiz. 2019, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesinde çok güçlü bir yıl olacak. Bu kapsamda finansal mimarimizi yeniden inşa ediyoruz. Türkiye finansal sistemini yeni meydan okumalara karşı çok güçlü inşa etmek zorunda. Bu tip dalgalı ve spekülatif dönemler ülkemiz açısından çok daha büyük tecrübeleri beraberinde getirecek."
Son dönemde yaptığı toplantılarda muhataplarının, Türkiye ekonomisine duydukları güveni her fırsatta dile getirdiğini aktaran Albayrak, " 2019 yılı, Türkiye ekonomik göstergeleri açısından çok daha güçlü bir yıl olacak. Yatırımcılara, küresel piyasalara ve oyunculara Türkiye'nin çok daha güçlü şekilde yaklaştığını gördüğümüz bir yıl olacak." diye konuştu.
Albayrak, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecinin hem AB hem de Türkiye açısından "kazan kazan" noktasında önemli bir süreç olacağına da işaret etti.
Yurt dışı temaslarına yönelik bir soru üzerine de Albayrak, neredeyse bütün ülkelerin ekonomik ve dolar merkezli tehdit edildiğini, bu süreçte de yeni bir diyalog imkanı oluştuğunu kaydetti.
"Gündelik dalgalanmalarla yıkılmayız"
ABD'nin son dönemdeki çıkışlarının, Türkiye yanında birçok ülke için de aynı problemleri beraberinde getirdiğini dile getiren Albayrak, şunları kaydetti:
"Türkiye-AB ilişkileri açısından da önemli bir süreç yaşanıyor. Muhtemelen önümüzdeki hafta İngiltere, eylülün ikinci yarısı Almanya ziyaretim olacak. Başka bir önemli ülkeye daha da ziyaretim gerçekleşecek. Son dönemde yaptığım bütün ziyaretlerde ortaya çıkan net husus var. Bir para biriminin ekonomiyi bahane ederek tehdit unsuru olarak kullanılmasının oluşturduğu ciddi problem söz konusu. Gelecek ziyaretlerimizde de bu görüşmeler ileri noktalara taşınacak. Türkiye gündelik dalgalanmalarla yıkılacak bir ülke değil. Bu yeni dönem, AB ve muhataplarımız özelinde yeni bir süreci ortaya koyacak."
Adalet Bakanı Gül: Yargıda hedef süre 1 Ocak'ta uygulamaya geçecek
Gül, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) olan ilişkilerinin artırılmasına yönelik önemli bir toplantının yapıldığını belirtti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti hükümetlerinin reformcu bir duruşa sahip olduğunu anlatan Gül, 23. ve 24. fasıllarda da yargı, güvenlik, adalet, özgürlük temelli başlıkların bulunduğunu, bunların da ele alındığını kaydetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve AB hukuku alanında önemli iş birlikleri içerisinde bulunulduğunu aktaran Gül, bu konuda da yapılacakların değerlendirildiğini, söz konusu adımları atma iradesinin de süreceğini vurguladı.
Gül, daha güçlü hukuk sisteminin daha güçlü özgürlük ve demokrasi anlamına geldiğini bildirdi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: Yargıda hedef süre uygulamasının pazartesi günü pilot uygulamarını başlatacağız. 1 Ocak’tan itibaren de vatandaşlarımız nezdinde bu uygulama hayata geçecek.https://t.co/juHUm9ZQRM pic.twitter.com/NhvmKAsrO9
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 29 Ağustos 2018
Gelecek dönemin yargıya güvenin artacağı ve yargının hızlanacağı bir dönem olacağını ifade eden Gül, şöyle devam etti:
"AB ile sürdürdüğümüz temaslar ve ortak projeler kapsamında 'Yargıda Hedef Süre' uygulamasının pilot uygulamalarını pazartesi günü başlatacağız. 1 Ocak'tan itibaren de vatandaşlarımız nezdinde bu uygulama hayata geçecek. Yargı Reformu Strateji Belgemizi, kasım ayında güncellemeyi kararlaştırdık. Yargı reformu da AB'nin önem verdiği strateji belgesi, Türk yargısının bir anlamda yol haritası. Bu çerçevede de AB ile diyalogları da sürdürerek bu ortak çalışmaları hep beraber değerlendireceğiz. İnsan hakları ve özgürlüğü geliştirecek, daha fazla özgürlük daha fazla insan haklarını oluşturacak çalışmaları artıracağız."
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: Yargı reformu strateji belgemizi Kasım ayında güncellemeyi kararlaştırdık.https://t.co/juHUm9Iftc pic.twitter.com/kVCKomTbFJ
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 29 Ağustos 2018
"Eylem planı revize edilecek"
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlallerinin önlenmesi eylem planının da güncelleneceğini aktaran Gül, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde Hükümetimizin ortaya koyduğu eylem planı revize edilecek. Türkiye'deki uygulama alanlarına, insan haklarının daha da genişletilmesine yönelik ev ödevini, yol haritasını, eylem planını güncellemeyi hedef haline getirdik." bilgisini paylaştı.
Adalet Bakanı Gül, AB ile diyaloğun artırılmasının hedeflendiğine işaret etti.
Yeni hazırlanacak yargı reformunda neler bulunacağının sorulması üzerine Gül, AB'nin, Türkiye'deki uygulamalara yönelik önerilerinin hepsinin çalışma alanları içerisinde olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS), uluslararası hukuka uygun bir hukuk devleti olduğunu kaydeden Gül, hukuku, demokrasiyi ve adaleti geliştirecek tüm imkanları kullandıklarını belirtti.
"Son 15 yıl için en düşük oranda"
Olağanüstü Hal'in (OHAL) 19 Temmuz'da sona ermesinin ardından derogasyonların kaldırıldığını hatırlatan Gül, şunları kaydetti:
"Daha önce temel insan haklarıyla ilgili birtakım çekincelerimiz vardı. Artık OHAL hukuku değil, normal hukuk uygulanacağı için bu konudaki çekincelerimizi kaldırdığımızı da Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla bildirmiş olduk. Bu da AB ile bundan sonraki ilişkilerimizi daha rasyonel, olumlu seyre çevirecektir. OHAL sürecinde kurduğumuz OHAL Komisyonu, Avrupa Konseyi, AB ile iş birliği içerisinde diyalogları yaptık, her zaman olumlu şekilde rapor edilen bir konu ve çalışma olmuştur. Türkiye OHAL sürecinde de asla hukuktan taviz vermemiştir. OHAL'den sonra pozitif hava, yargı, demokrasi anlamında da yansıyacaktır. AİHM nezdinde Türkiye'nin şikayet edildiği, insan hakları ihlalleri anlamında yapılan müracaatlar, son 15 yıl için en düşük oranda. Şu anda, 'Türkiye'de insan hakları ihlali var' şeklinde yapılan müracaatlar, AİHM önünde 6 bin 400 tanedir. Bu, 15 yılın en düşük başvurusudur. Bu da Türkiye'nin, hukuk, insan hakları, evrensel hukuk çerçevesinde yoluna devam ettiğini gösteriyor."
Gül, Türkiye'nin demokrasisinin, Türk milletinin özgürlüğünün artmasına yönelik reformlara devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Ne Türkiye eski Türkiye'dir ne de Avrupa Birliği eski AB'dir
Soylu, burada yaptığı açıklamada, bu toplantının hem Türkiye'nin Avrupa Birliği iradesine hem de reform iradesine açıkça teyit ettiğini belirterek, toplantıya katılan bakanlara teşekkür etti.
Toplantıda özellikle olumlu bir hava oluştuğunu ve bundan da etkilendiklerini ifade eden Soylu, Türkiye'nin bir taraftan Avrupa Birliği'ne taahhütlerini yerine getirmeye çalıştığını, diğer taraftan da hem terörle mücadele ettiğini hem düzensiz göçle ciddi bir şekilde yönetim ortaya koyduğunu, aynı zamanda organize suçlar ve uyuşturucuyla mücadelesine devam ettiğini aktardı.
Soylu, bu durumların hemen hemen hepsinin Avrupa Birliği süreciyle temel olarak alakalı olduğunu vurgulayarak, "Bir taraftan terörle mücadelede PKK, DEAŞ, FETÖ ve diğer aşırı sol terör örgütleriyle mücadele iradesi esas itibarıyla direkt Avrupa güvenliğiyle alakalıdır." diye konuştu.
Türkiye'nin 18 Mart Mutabakatı'na çok net bir şekilde sadık kaldığını anlatan Soylu, bu konuda en ufak bir eksik ortaya koymadığını dile getirdi.
Ege'de yakalanan göçmen sayısı her 100 düzensiz göçmenden 10'u iken bugün bu rakamın Türkiye'nin iradesiyle 48-50 civarına geldiğini anlatan Süleyman Soylu, bunun çok önemli bir adım olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Türkiye, Avrupa'yı da çok yakından ilgilendiren sınırlarının güvenliği ve entegre sınır yönetimi konusunda da önemli adımlar atmıştır ve önemli adımlar atması konusundaki iradesini de devam ettirmektedir.https://t.co/juHUm9Iftc pic.twitter.com/kFKBOB132P
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 29 Ağustos 2018
"Ne Türkiye eski Türkiye'dir ne de Avrupa Birliği eski Avrupa Birliği'dir"
Soylu, düzensiz göçle beraber Türkiye'nin, Avrupa'yı da çok yakından ilgilendiren sınırlarının güvenliği ve entegre sınır yönetimi konusunda da bu süreç içerisinde önemli adımlar attığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye, hem uyuşturucuyla mücadelesine hem de organize suçlarla mücadelesine açık ve net bir şekilde devam etmektedir. Eğer Türkiye bunlara devam etmemiş olsa, inanıyoruz ki Avrupa bu konuda ciddi bir tehdit altında kalacaktır. Hem sorumluluklarımıza yerine getiriyoruz hem de bu adımlarımızı aynı iradeyle atmaya devam ediyoruz. Biliyoruz ki ne Türkiye eski Türkiye'dir ne de Avrupa Birliği eski Avrupa Birliği'dir.
Bir şeyi daha biliyoruz. Türkiye olarak, yarım asrı aşkın bir şekilde irade ortaya koymuş olduğumuz Avrupa Birliği konusundaki yürüyüşümüz aynı anlayışla beraber devam etmektedir. Diğer bakanlıklarımız gibi bu konuda reform iradesine sımsıkı sarılan ve bu çizgiyi devam ettiren bir anlayışı kendi çerçevemiz içerisinde devam ettireceğiz. Sınırlarımızla ilgili almış olduğumuz tedbirleri en üst seviyeye çıkararak, aynı anlayışı ortaya koymaya da devam ettireceğiz."
"FETÖ konusunda maalesef aynı samimiyeti göremiyoruz"
Bir basın mensubunun, "Terörle mücadele konusunda Avrupa Birliği üyesi ülkelerle yürütülen süreçten memnun musunuz? Bir iş birliği süreci öngörüyor musunuz?" sorusu üzerine, Türkiye'nin terör açısından çok kritik bir bölgede olduğunu ifade etti.
Ülkelerin iç güvenlik meselelerinin başka ülkelerin merkezlerinde başladığını belirten İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti:
"Eğer Londra ağır silah taşıyan özel harekat polisleri artık caddelerde rahat bir şekilde geziyor, insanlar da bunu rahat bir şekilde algılıyorsa, 21. asır bize bambaşka bir gerçeği dayatıyor demektir. Etrafımızdaki coğrafyada Suriye'yi biliyoruz, Irak'ı biliyoruz, diğer ülkeleri biliyoruz. Bütün bunlardan gerek ülkemiz sınırları içerisine gerek ülkemiz sınırların içerisinden başka noktalara veya direkt başka noktalara gitmeye çalışan bir terör hadisesini biliyoruz. Bu konuda Avrupa'daki bir takım ülkelerle, bir takım farklılaşmalar yaşadığımız apaçık ortadadır. Çünkü FETÖ konusunda maalesef aynı samimiyeti göremiyoruz."
Avrupa'daki bazı ülkelerle İnterpol konusunda bile ortak bir değerlendirmelerinin söz konusu olmadığını dile getiren Soylu, şunları söyledi:
"Terör konusunda hala Avrupa'nın merkezinden etrafımızdaki coğrafyaya bize karşı bir çifte standart oluşturduğu apaçık ortadadır. Adi suçlar veya diğer meselelerde Avrupa Birliği'nde iş birliğimiz devam etmektedir. Şunu hep beraber görmemiz gerekir, bugün oluşan durum esas itibarıyla dünyanın belki de tekrar gözden geçirmesi gereken bir durumdur. Milyonlarca insanın bir yerden bir yere göç ettiği, göç edenlerin kimliklerinin bazılarının ne olduğunu hangi ülkeler tarafından bile bilinmediği, terörün sınır aştığı bir dünya tablosuyla karşı karşıyayız. Bu sadece bizim sorunumuz değil. İnsanlar, İngiltere Londra'da bir metroya rahat bir şekilde binemeyeceklerini ya da bir endişe içerisinde binebileceklerini düşünüyorlarsa bu sadece Türkiye'nin sorunu değildir."
Süleyman Soylu, DEAŞ konusunda Türkiye'nin sınavını dünyaya başarılı bir şekilde verdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Şu anda DEAŞ'la dünyada en iyi mücadele eden ülke biziz. Rakamlarımız ortada ama çifte standardı başka noktalarda net bir şekilde görüyoruz. Terör konusunda Avrupa'nın yüklendiği bir ülke değiliz. Çünkü başarılı bir şekilde bu meseleyi yürütüyoruz. Bu kadar yoğun bir terör mücadelesi yapan bir ülke hukuk devletinin bütün ilkelerine sadık kalarak bunu başarmaktadır.
Türkiye, düzensiz göçte ne kadar büyük bir başarı ortaya koyuyor ve takdir ediliyorsa, bilinmesini isteriz ki terörle mücadelede hukuk ilkelerine bağlı kalarak attığı adımlarla başarılı bir şekilde bugün gitmektedir. Yoksa bizi linç ederlerdi. Bu kadar açık ve net. Bunu Türkiye'nin bu dönemde ortaya koyduğu mücadeledeki bir başarısı olarak değerlendirmek herhalde hakkımızdır. Çifte standartla karşı karşıyayız. Bu konudaki mücadelemiz de uluslararası alanda devam etmektedir. Bu konudaki kararlığımız da nettir."
Kaynak: TRT Haber, AA