Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi Temalı 7. Boğaziçi Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, gelişmiş ülkelerin büyüme konusunda yaşadıkları tıkanıklığı aşamadıklarını belirterek, "Çünkü teşhisleri yanlış olduğu için tedaviyi de başka yerde arıyorlar." dedi.
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ...
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekonominin doğası talep üzerine kuruludur. Talebi ne robotlar ne de finansal araçlar üretir. Talebi sadece insanlar ortaya çıkarır. Demek ki sürdürülebilir büyümenin yolu insandan geçiyor. Sonuç olarak önümüzdeki dönemde ticarette ve savaşta kazananı belirleyecek olan teknolojik üstünlükle birlikte yine insandır, biziz. Nüfus artışı olmadan, üretimi ve yatırımı destekleyen finansal sistem tesis edilmeden, her alanda adaleti esas alan bir anlayış benimsenmeden sağlıklı bir küresel gelecek inşa edilemez. Bu mücadelede teknoloji yasaklanamayacağına göre buna uyum sağlayacak yöntemler geliştirmek en doğru yoldur." dedi.
"İsraf ekonomisi almış başını gidiyor"
Erdoğan, "Şu anda hayata baktığımız zaman ne yazık ki israf ekonomisi almış başını gidiyor. Bir ailenin içinde bir tane araba değil bakıyorsunuz iki tane, üç tane araba var. Bunun adı israf ekonomisidir, verim ekonomisi değil. Ama verim ekonomisine geçtiğimizde devreye yatırımlar girecektir. Yatırımların olduğu yerde devreye istihdam girecektir. İstihdamın olduğu yerde üretim başlayacaktır." ifadelerini kullandı.
Yabancı ve İslam düşmanlığı dalgasının yükselmeye başladığı 2001 yılından beri sadece Almanya'da camilere ve Müslümanlara yönelik 416 saldırı gerçekleştiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu saldırıların 46 tanesi de bu yılın ilk 9 ayında yaşandı. Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız, bu saldırılara en fazla muhatap olan ve mağduriyet yaşayan kesimi oluşturuyor. Bu nefret saldırıları giderek güçlenen politik desteğin de etkisiyle artarak sürecektir. Diğer taraftan, bugün göçmenlere karşı yürütülen kampanyaların bir süre sonra yine Batılı toplumların refahlarına tehdit olarak gördükleri robotlara karşı yapılması kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu durum şunu gösteriyor; İnsanı odağa koyan teknolojilere yönelmeden, refahı arttırırken yoksulluğu azaltan gelişmelerin önünü açmadan demokrasiler ayakta kalamaz."
"Bu millet ekonomik baskılara karşı da kendisini müdafaa edecektir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayın yakın tarihin gördüğü en alçak darbe girişimini, en sinsi işgal teşebbüsünü, en kanlı terör saldırısını aynı yaşayıp, başarıyla üstesinden gelen bu millet elbette ekonomik baskılara karşı da kendisini müdafaa edecektir." şeklinde konuştu.
"AB defterini kapatmış değiliz"
Türk milletinin bugün çalıştığının iki katı, üç katı çalışarak asla boyun eğmeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı, "Bize öyle ideolojik dayatmalarla boyun eğdirmeye çalışanlar kusura bakmasınlar, Türkiye o ülkelerden bir ülke değil. Siz 100 kişi, 200 kişi, 300 mülteciye bakamazken bu ülke şu anda kendi sermayesinden, cebinden 3 milyon mülteciyi evelallah barındırıyor, bakıyor, her şey ortada. Avrupa Parlamentosu'nun son kararı, yıllardır zaten yaşadığımız bu gerçeğin bizzat kendileri tarafından ikrarıdır." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Buna rağmen şu anda, AB defterini henüz kapatmış değiliz. Ama karşımızdaki fotoğraf şimdilik bu konuda olumlu yönde beklentilere kapılmamıza izin vermiyor. Fakat şunu da hiç kimse unutmasın; Türkiye'nin önünde daima çok fazla alternatif mevcuttur ve bu alternatiflerden herhangi birisini değerlendirmek suretiyle biz yolumuza devam ederiz."