Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, raporun Türkiye bölümünün gerçek ve tarafsız olmaktan uzak olduğunu söyledi.
FETÖ gerçeğinin Amerika Birleşik Devletleri tarafından anlaşılmadığına dikkat çeken İbrahim Kalın, "Rapor terör örgütü olduğu hukuken ispatlanmış FETÖ’yü masumlaştırmaya çalışmaktadır." dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da raporun tarafgir ve gerçeklikten kopuk olduğunu, siyasi saiklerle ve şer odaklarının etkisi ile kaleme alındığını belirtti.
FETÖ'nün terör örgütü niteliğinin mahkemelerce teyit edildiğine dikkat çeken Sözcü Aksoy, rapordaki tanımlanmanın teröre bilerek göz yummak anlamına geldiğini vurguladı.
"Raporun Türkiye bölümü gerçek ve tarafsız olmaktan uzaktır"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu tarafından yayımlanan 2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nun Türkiye bölümünü değerlendirdi.
Rapor için, "Türkiye bölümü gerçek ve tarafsız olmaktan uzaktır." ifadesini kullanan Kalın, "ABD'li yetkililer tarafından FETÖ gerçeğinin anlaşılamadığını gösteren rapor, terör örgütü olduğu hukuken ispatlanmış FETÖ'yü masumlaştırmaya çalışmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Diğer suçlarının yanı sıra 15 Temmuz darbe girişiminde 251 vatandaşı şehit eden ve binlerce masum sivilin yaralanmasına sebep olan eli kanlı bir terör örgütünü, "dini baskıya uğrayan mağdur" ifadeleriyle aklamaya çalışmanın beyhude bir çaba olduğunu belirten Kalın, "Bu rapor ABD'nin terörle mücadele konusundaki körlük ve tarafgirliğinin açık bir göstergesidir." ifadelerini kullandı.
Raporun, Türkiye'deki dini azınlıklar konusunda da büyük bir yanılgı ve kasıtlı çarpıtma çabası içinde olduğunu aktaran Kalın, şunları kaydetti:
"Türkiye'de dini azınlıklar hukuk devleti çerçevesinde, eşit vatandaşlar olarak ve inanç özgürlükleri korunarak yüzyıllardır barış içinde yaşamaktadırlar. ABD Dini Özgürlükler Komisyonu, tarafgir ve yanlış kaynaklardan beslenerek ülkemizdeki azınlık cemaatlerine büyük bir saygısızlıkta bulunmuştur. Türkiye'de dini özgürlük ve çoğulculuk konusunda azınlık cemaatlerinin yaptığı açıklamaların dikkate alınmaması, manidardır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde azınlık cemaatlerinin vakıf mülklerinin iadesinden dini ibadet ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar pek çok alanda atılan devrim mahiyetindeki adımların yok sayılması ise siyasi saiklerle hareket edildiğini göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu tarafgir ve iyi niyetten uzak raporu şiddetle kınıyor, ABD yönetimini ve Kongreyi ülkemizin gerçeklerini çarpıtmaya yönelik bu yanlıştan dönmeye çağırıyoruz."
"Teröre bilerek göz yummak anlamına geliyor"
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu 2019 Yılı raporunun Türkiye'ye ilişkin bölümü hakkında Bakanlığa yöneltilen soruya yazılı yanıt veren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, söz konusu raporun dini özgürlükler konusunda ABD yönetimine tavsiyelerde bulunmak amacıyla anılan Komisyonca her yıl yayımlandığı hatırlatılan açıklamada, raporun Türkiye bölümünün incelendiği kaydetti.
Aksoy, "FETÖ mensuplarını dini baskıya uğrayan Sünni Müslümanlar olarak nitelendirmesi, daha en baştan bu raporun ne denli tarafgir, gerçeklikten kopuk olduğunu ve hangi şer odaklarının etkisiyle kaleme alındığını açıkça ortaya koymaktadır. Terör örgütü niteliği onlarca mahkeme kararıyla saptanmışken, FETÖ'nün 'Türk hükümeti tarafından hükümeti devirmekle suçlanan Gülen ve müritleri' olarak tanımlanması teröre bilerek göz yummak anlamına gelmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
"Mesnetsiz iddialar raporun siyasi saiklerle yazıldığını ispatlar nitelikte"
Azınlık cemaatlerinin temsilcileri tarafından geçen yıl yayımlanan, Türkiye'de farklı inanç gruplarının baskı altında olmaksızın yaşadıklarını beyan eden ortak bildirinin Türkiye'de dini özgürlük ortamının en güzel kanıtı olduğuna işaret eden Aksoy, "Rum Ortodoksları Patriği, Türkiye Ermenileri Patrik Vekili ve Türkiye Hahambaşı'nın yanı sıra Süryani, Keldani, Protestan temsilcilerinin imzası bulunan söz konusu bildirinin devletimizce koordine edildiğine dair raporda yer alan mesnetsiz iddialar raporun siyasi saiklerle yazıldığını ispatlar niteliktedir." ifadelerine yer verdi.
Aksoy şunları kaydetti:
"Temsilciler Meclisi'ne Müslüman bir temsilci seçilmesini içine sindiremeyen, İslamofobiyle mücadelede yeterli iradeyi sergileyemeyen ve kendi dini azınlıklarına yönelik saldırıları engellemekte aciz kalan ABD Yönetimi ve Kongresi'nin Türkiye'yi eleştirmesi ise tutarsızlık göstergesidir. Terör örgütlerinin dini özgürlüklere olan tehdidinin had safhaya ulaştığı bu zor dönemde Türkiye, farklı din ve inançların barış içinde yaşadığı toplumsal yapısıyla dünyaya örnek teşkil etmektedir."
Kaynak: TRT Haber, AA