Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kalem Vakfı tarafından, Anadolu’nun manevi mimarlarından Hacı Bayram-ı Veli’nin hayatı, tasavvufi görüşleri, dil ve edebiyatı ile dönemindeki Ahiler ve diğer tarikat temsilcileriyle olan ilişkilerinin ele alınacağı 2. Uluslararası Hacı Bayram-ı Veli Sempozyumu'nun açılışına katıldı.
Hacı Bayram-ı Veli Cami İmam Hatibi Ahmet Karalı'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan sempozyumda konuşan Kurtulmuş, Hacı Bayram-ı Veli'nin daha iyi anlaşılması ve öğretisinin gelecek nesillere aktarılması için düzenlenen bu sempozyumda ortaya çıkacak fikirlerin bundan sonraki çalışmalara ışık tutması temennisinde bulundu.
Numan Kurtulmuş, irfan geleneğinin, İslam dünyasına yeniden "ayar verdiği", İslami geleneğin yeniden Hazreti Peygamberin sahih çizgisine doğru çekmeye çalıştığı bu dönemin Anadolu toprakları için en bereketli dönemi oluşturduğunu bildirdi. Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle bu irfan geleneğine bugün İslam’ın çeşitli saldırılar altında olduğu günümüzde her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. İslam dünyası, iki hain saldırı altındadır. Bunlardan birisi, ismine biraz da yanlış bir şekilde ‘İslamofobi’ denilen, bu İslam karşıtı hareketlerin, İslam dünyasını, fikri anlamda, kültürel anlamda her alanda baskı altına aldığı çalışmalarıdır. Bu İslamofobi tabirini de doğru kullanmak lazım. Fobi, insanın istemsiz bir şekilde, gayri ihtiyarı bir şekilde bir şeyden korkmasıdır. İnsan yüksekten, karanlık odadan korkar, bunlar gayri ihtiyarıdır. Bunlar, üretilmiş korkular değildir. Halbuki İslam karşıtlığı bir fobi değildir. İslam karşıtlığı üretilmiş bir korkudur. Onun için lütfen buna İslamofobi de demeyelim, açık bir şekilde bugün dünyada İslam karşıtlığı, İslam düşmanlığı vardır. İslam düşmanlığı, İslam karşıtlığı da bir sürü ilmi çalışmalar sonucu dünyanın bazı merkezlerinde, bazı çevrelerinde kasıtlı olarak üretilen bir olgudur ve İslam dünyasını hem tehdit etmek hem baskı altına almak hem de kuşatmak için üretilmiş bir korkudur. Dolayısıyla bu İslam karşıtlığına karşı çok ciddi şekilde çalışmamız lazım."
"İslam dünyası fetret dönemini geride bırakacaktır"
"İrfan"ın sadece tekkelerde, medreselerde yaşatılan kitabi bir gelenekten ibaret olmadığını dile getiren Kurtulmuş, İslam düşmanlarının oluşturduğu bu havaya rağmen İslam’ın irfan medeniyetinin güzelliklerinin dünyaya anlatılacağını söyledi. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş şu değerlendirmeyi yaptı:
"Maalesef, İslam’ın yüce adını, kutsal adını kullanarak adam öldürmekle, terörle, şehirleri yakmakla, dünyadaki güzellikleri ortadan kaldırmakla, kainat kitabının o güzel sayfalarını tahrip etmekle İslam’ın adını yan yana getiren terör örgütleri de İslam’a en büyük zararı veren örgütlerdir. Bunların ikisi aslında aynı elden yönetilir. İslam karşıtlığını oluşturan karanlık lobi de İslam’ı terörle eş hale getiren karanlık çeteler de aslında aynı amaca hizmet ederler. Belki de bunların arasındaki el, müşterek bir eldir. Dolayısıyla İslam’ın terörle, kainat kitabının o güzelliklerinin yok edilmesiyle eş hale getiren bu terör örgütlerine inat, İslam tarihi boyunca yaşadığımız o büyük güzellikleri, irfan geleneğinin irfanlı ve hikmetli o güzel işlerini, eylemlerini yeniden üreteceğiz. 'İşte İslam budur, gerçek İslam budur' diyerek insanların önüne koyacağız.”
Sempozyum için emeği geçenleri tebrik eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Hiç kuşkunuz olmasın, ümitvar olunuz, İslam dünyası bu yaşadığı fetret dönemini geride bırakacaktır. İslam dünyası, çok kısa bir süre içerisinde yeniden o irfan geleneğinin o güzel günlerine, yeniden o olgunluklarına ulaşacaktır. İslam dünyası bilimde, sanatta, fende, edebiyatta, teknolojide, her alanda çok daha ileriye gidecek."