Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Avrupa Konseyi Adalet Bakanları Toplantısı kapsamında geldiği Fransa'nın Strazburg kentinde, gazetecilere Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 14, 2019
https://t.co/3WRYCtavEj
Bakan Gül, "Burada tüm muhataplarımıza Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı ile ilgili tezlerini, duruşlarını paylaşma imkanımız oldu ve olacak. Buradaki temel yaklaşımımız öncelikle, Türkiye hiçbir devletin toprağında gözü olmayan bir ülkedir ve bu operasyonda temel hedefimiz Türkiye'yi tehdit eden terör örgütlerine, terör unsurlarına karşıdır. Bunu yine her platformda yüksek sesle dile getireceğiz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin harekatı, uluslararası sözleşmeden kaynaklı, uluslararası hukuk çerçevesinde sürdürmekte olduğuna işaret eden Gül, "Bir meşru müdafaa kapsamında, uluslararası sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmeleri çerçevesinde bu operasyonu, bu harekatı yapmaktadır. Bu operasyonu yaparken de asla bir etnik kesime ya da bir dini gruba, bir mezhep grubuna değil terör gruplarına karşı bu mücadeleyi yapmaktadır ve sivillere hiçbir şekilde zarar vermemek hassasiyetiyle bu operasyonu sürdürmektedir." ifadesini kullandı.
"Sivillere kasteden terör örgütlerine karşı bu operasyonun yapılıyor"
Adalet Bakanı Gül, operasyonun "savaş" şeklinde adlandırılmasının kabul edilebilir olmadığının altını çizerek, şunları dile getirdi:
"9 aylık bir bebeğe kasteden, sivillere kasteden terör örgütlerine karşı bu operasyonun yapılıyor olması çok gereklidir, önemlidir ve uluslararası hukuktan kaynaklanan bir hakkımızı kullanıyoruz. Dolayısıyla Türkiye'nin bu yapmış olduğu bu operasyona karşı 'savaş' demek ya da başka kelimeler kullanmak asla kabul edilir bir şey değil. Savaş iki egemen ülke arasında olur. Bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak yapmış olduğumuz bu harekat, operasyon, terör unsurlarına, terör örgütlerine karşıdır dolayısıyla bir meşru müdafaadır."
Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, Mardin'de terör örgütlerinin attığı bombalardan insanların hayatını kaybettiğini hatırlatan Gül, "Bu saldırıların son bulması için bu mücadeleyi yapıyoruz. Asla bir etnik ya da dini grubun demografik yapısının değişmesi için değil. 3 milyon 600 bin Suriyeli bizim ülkemizde misafir. Bunlar kendi evlerine dönsünler diye yapılan, güvenli bölge amaçlı yapılan bir operasyondur, bir harekattır ve bu harekat Türkiye Cumhuriyeti hukuku çerçevesinde, uluslararası hukuktan kaynaklanan bu operasyon da başarıyla sonuçlanacaktır." diye konuştu.
"Türkiye güvenliyse Avrupa güvenlidir"
Gül, Avrupa ve NATO'nun güvenliğinin Türkiye'nin güvenliğinden geçtiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Avrupa Konseyinden, Avrupalı dostlara da bir kez daha ifade ediyoruz ki, NATO'nun en güney sınırında olan Türkiye güvenliyse Avrupa güvenlidir. Londra'nın Paris'in güvenliği, Ankara'nın güvenliğinden, İstanbul'un güvenliğinden geçmektedir. Bizler bu mücadeleyi verirken, terörle ortak mücadeleyi verirken Avrupalı dostlardan da bu mücadeleye en azından destek beklerdik ama bu mücadeleye maalesef gereken desteğin verilmemesi asla kabul edilebilir bir şey değil. Terör örgütleriyle ya da terörle mücadeleyi kategorik hale getirmek, bu terör örgütüyle mücadele edilsin, bununla edilmesin gibi bir yaklaşım asla kabul edilir bir şey değil. Terör örgütlerinin hepsi terördür ve insanlığa karşı ortak düşmandır."
DEAŞ, PKK, YPG ve FETÖ ile kararlı mücadelenin sürdüğünü ve bu mücadelenin başarıyla sonuçlanacağını ifade eden Gül, "Biz Türkiye olarak PKK ile de YPG ile de FETÖ'yle de DEAŞ'la da en büyük mücadeleyi yapmaktayız. Bugün DEAŞ'la en büyük mücadeleyi yapan ülke Türkiye'dir. 'DEAŞ'lıları alın' dediğimizde çekimser davrananlara DEAŞ'la nasıl mücadele edildiğini bir kez daha hatırlatıyoruz." dedi.
Bakan Gül, Türkiye'nin tüm terör örgütleriyle mücadele edecek güçte olduğunu vurgulayarak, "Türkiye her zaman her adımını hukuk çizgisi üzerinde sürdürmüştür ve bundan sonra da sivillere asla zarar vermeyecek şekilde sürdürecektir. Bu mücadele bir meşru müdafaadır, doğal bir haktır ve bu hak da sonuna kadar korunarak bizim güneyimizde, tüm insanlığı, Türk'ü ile, Kürt'ü ile, Arap'ı ile, Hıristiyan'ı ile, Yezidi'si ile, hangi inanışa sahip olursa olsun hiç kimsenin burnunun bile kanamayacağı güvenli bir bölge olması amacıyla mücadele sürecektir ve tüm güvenlik güçlerimiz Mehmetçik'imiz de yoluna devam etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Gül, temasları çerçevesinde Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) görevli hakimler ile buluştu.
Gül ayrıca cezaevlerindeki hükümlülerin yaptığı el işlerinden oluşan Avrupa Konseyindeki "İşyurtları Sergisi"nin açılışını yaptı.
Kaynak: AA