Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bakanlığının 2020 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yeni düzenlemelerin hayata geçirileceğini ifade eden Gül, yargının, herkesin yargısı olduğunu belirtti.
Eksikliklerin, ihtiyaçların gerek yasal düzenlemelerle gerekse idari çalışmalarla yapılarak giderileceğini dile getiren Gül, herkesin beklentisinin adil karar verilmesi olduğuna işaret etti.
Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısının değiştirildiğini, bu kapsamda TBMM'nin kurula 7 üye, cumhurbaşkanının ise 4 üye seçebildiğini, Adalet Bakanı ve yardımcısının ise doğal üye olduğunu hatırlatan Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üye seçmesinden rahatsızlık duyulduğunu vurguladı.
Adalet Bakanı Gül, şöyle devam etti:
"HSK'ye daha önce Meclis üye seçemiyordu, şimdi parlamento üye seçebiliyor. TBMM'nin kurula üye seçmesinin eleştirilmesini hayretle izliyorum. Bu konuda parlamentonun çatısı altında mutabakat gerekecek."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eleştirildiğini hatırlatan Gül, "Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı'ndan korkmayın. FETÖ'cülerin tankıyla, tüfeğiyle, helikopteriyle, suikast girişiminde bulunduğu Recep Tayyip Erdoğan'a karşı bu kadar kinin kabul edilebilir tarafı yok. DEAŞ, FETÖ, 'Erdoğan' diyor. Milletin seçtiği adamlarla kavga etmeyi bırakın, milletin seçtiğine saygı duyun." ifadesini kullandı.
MHP'nin şartlı indirim teklifine yönelik ise Gül, bu konunun parlamentonunun gündeminde sonuçlandırılacak bir konu olduğunu dile getirdi. Gül, AK Parti'nin de konuya ilişkin çalışma yaptığını bildiğini söyledi.
Bir milletvekilinin yargıya güven endeksinde Türkiye'nin geri sıralarda olduğunu belirtmesi üzerine Gül, vesayetçilerin karşısında düğmesini ilikleyen yargı mensuplarına kimsenin sesini çıkarmadığını vurguladı.
Adalet Bakanı Gül, "Kumpaslarla, illegal dinlemelerle bu ülkenin Genelkurmay Başkanı'nı cezaevine sokan zihniyete söz söylenmezken, 12 Eylül'de bir sağdan bir soldan diyerek idam kararları verilirken yargıya güven yüzde 70-80 olacak, FETÖ darbesinden sonra ise yargıya güven yerlerde olacak öyle mi?" sorusunu yöneltti.
İlk yargı paketinde soruşturma sürecindeki tutukluluk süresiyle ilgili düzenleme yapıldığını hatırlatan Gül, bu konuda yapılanları anlattı.
"Ankara adliyesi il müdürlüğümüz değil"
Türk yargısının hiçbir yerden emir ve talimat almayacağının altını çizen Gül, şunları kaydetti:
"Yargı AK Parti'nin cebindeki yargı değil, hükümetin, MHP'nin yargısı değil. Yargı hepimizin yargısıdır. 'A dosyasıyla ilgili şu, B dosyasıyla ilgili şu karar verilmek zorundadır' gibi yaklaşıma asla gidemeyiz. Biz yürütmenin parçasıyız, biz hakim ve savcı değiliz. Ankara Adliyesi bizim Ankara İl Müdürlüğümüz değildir. Biz Tarım Bakanlığı değiliz il müdürlüğümüz olsun. Hiçbir davayla ilgili yürütmenin dahil olmasını kabul edemeyiz."
Yargının televizyona çıkıp konuşamayacağını ifade eden Gül, yargının sadece kararlarıyla konuşacağının altını çizdi.
Kadın hakim ve savcı sayısının her geçen yıl arttığını bildiren Gül, şu andaki kadın hakim ve savcı oranının yüzde 34,85 olduğunu kaydetti.
Çocukların icra aracılığıyla görülmesi
Çocuklarını göremeyen anne veya babanın icra harcı yatırarak çocuğunu görebildiğini hatırlatan Gül, "Bu konunun ortadan kalkmasını hükümet olarak konuştuk. Harç alınmaması yönünde kararımız var. Çocuk teslim merkezleri gibi kreş ortamında ya da belli ortamlarda çocuğu anne ya da baba teslim edip, uzmanlar eşliğinde yine alınması, umuyorum ikinci yargı paketinde yer alacaktır. Konuyu bizler de önemsiyoruz." diye konuştu.
Gül, "16 Nisan Anayasa değişikliğinden sonra demokrasi yok, monokrasi var" şeklinde bir eleştiri geldiğini belirterek, "Buna katılmak asla mümkün değil. Milletin verdiği karara antidemokratik denemez." dedi.
Referandumun OHAL şartlarında gerçekleştirildiğine ilişkin eleştiriler konusunda Gül, "Sandığa gittiğinde özgür iradesiyle, neyin ne olduğunu bilecek kadar bu millet münevverdir, aydındır." ifadelerini kullandı.
Gül, Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamudan ihraçlara ilişkin bir soruyu yanıtlarken, ihraçlara itirazlara ilişkin komisyonun, bir kişinin bile haksız yere atılıp atılmadığının değerlendirilmesi için hükümetlerince kurulduğunu, komisyonun kararlarına karşı yargı yoluna başvurulabildiğini belirtti.
İşkence ile ilgili her iddianın titizlikle başsavcılıklarla takip edildiğini bildiren Gül, bu konuda iddialar üzerine idari ve adli soruşturmaların yapıldığını dile getirdi.
"Hiçbir hakim bağımsız şekilde karar vermiyor" şeklinde hakim ve savcılara yönelik ağır ithamlarda bulunulduğunu ifade eden Gül, hakim ve savcıların anayasal teminat altına alındığını, dosyaya göre karar verdiklerini, herkesin beklentilerinin de bu yönde olduğunu belirtti.
Gül, "Mahkeme ilanlarının gazetelerde yayınlanmasından vazgeçilip geçilmeyeceğine" ilişkin soru üzerine, "Bu konuda icra ilanlarının ya da diğer kararların gazetelerde ilanı hususunda ikinci yargı paketinde herhangi bir düzenlememiz söz konusu değil. Sadece elektronik ortamda ilanların yayınlanması, çünkü elektronik ortamda yayınlandıktan sonra belli ortamlarda hem satışın hem sürecin hızlanmasıyla ilgili reform düşünüyoruz ama onun ötesinde gazetelerin yaptığı yayınlar devam edecek, bu konuda farklı bir düzenleme söz konusu değildir." diye konuştu.
Türk yargısının FETÖ ile ilgili bir sınav verdiğini vurgulayan Gül, "FETÖ mücadelesi FETÖ yöntemleriyle yapılamaz. Delile göre kişinin ceza aldığı uygulamayı bizler de bekliyoruz ama kararı verecek olan yargıdır. Bizim beklentimiz de milletin vicdanını yaralamadan kararların verilmesidir. Yargının masumu ayırarak, suçluyu ayırt ederek ceza vermesi ortak beklentimizdir. Gerek öğrenci gerek erlerin yani hiçbir şekilde darbede olmayan yüzlerce kişinin de beraat ettiğini görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Gül, yargı kararlarının vicdanları yaralamaması gerektiğini söyledi. Bazı kararları gördüğünde, "Bu nasıl karar" dediğini bildiren Gül, ancak hataların istinaf, Yargıtay veya Anayasa Mahkemesinde düzeltilebileceğini belirtti.
Çok uzun süren davaların istatistiğini çıkardıklarını, özellikle kadastro ve mal varlığına ilişkin davaların uzayabildiğini anlatan Gül, bu konularda gerekirse değişiklik yapabileceklerini kaydetti.
Adana'da bölge idare mahkemesi açılmasını planladıklarını bildiren Gül, bakanlık olarak sözcülük dönemini de başlattıklarını ifade etti.
Gül'ün konuşmalarının ardından bakanlığın 2020 yılı bütçesi komisyon tarafından kabul edildi.
Kaynak: AA