Bir dönem Adnan Oktar’ın yanında bulunan, şoförlüğünü ve yönetim bina sorumluluğunu yapan Ümit Kuruca TRT Haber’e konuştu. Kuruca, Adnan Oktar örgütünün FETÖ ile olan bağlantıları ve ABD'deki Hakan Atilla davasındaki bilirkişilerle olan ilişkileri hakkında önemli iddialar ortaya attı. Kuruca, Oktar'ın bugüne kadar yargı içine sızan FETÖ üyelerince kollandığını da söyledi.
Adnan Oktar örgütüne gerçekleştirilen operasyon ve ardından gelen tutuklamalardan sonra gözler madde madde sıralanan suçlamaların detaylarına çevrildi.
Bir dönem suç örgütünün içinde bulunan, sonrasında kaçmayı başaran ve dosyada müşteki olarak yer alan bazı isimler önemli iddialara sahip.
"FETÖ ile iç içeydiler"
Bu iddialardan biri terör örgütü FETÖ ile olan bağlantılar. Bir dönem Adnan Oktar’ın yanında bulunan, şoförlüğünü ve yönetim bina sorumluluğunu yapan Ümit Kuruca TRT Haber’e konuştu.
"Çok iç içeydiler. Tuncay Opçin, Mehmet Baransu, Erkan Tufan Aytav. Aynı zamanda Ali Bulaç'ın kuran tefsiri dışında hiçbir tefsir okunmazdı, yasaktı. Sürekli görüşmeler vardı. Tarkan Yavaş isimli kişi bir arkadaşımızın ifadesinde de geçiyor Kuzey Irak'ta FETÖ imamı olan birisiyle 2 kere görüşmesi var. Uzun bir görüşmesi var. Aynı zamanda şu an firari olan Amerika'da Ferit Erdem Rahvancı isimli kişi burada dönemin emniyet müdürü ve valisiyle birçok görüşmesi var, arkadaş gibiydiler."
"FETÖ'cüler Oktar'ın ceza almamasını sağlıyordu"
Kuruca’nın iddiasına göre adalet sistemi içindeki FETÖ'cüler Adnan Oktar'ın hakkında açılan davalardan ceza almamasını da sağlıyordu.
"2007 yılında yine Adnan Oktar'a gizli tanıklı bir dava açılmıştı. Burada yine cinsel istismara uğramış reşit olmayan kızlar vardı. Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporlar vardı. 3 yıl ceza yiyecekti. Mahkeme karar verdi fakat Yargıtay 9. Ceza dairesi tarafından iptal edildi. Bu normalde ceza alıyordu orada işte Yargıtay 9. Ceza dairesi FETÖ'den şu anda tamamen izole edildi. Çünkü o dönemde gelip Fethullahçı ekip gelip sık sık kendisiyle görüşmeler yaptı. Bu davanın iptal edilmesi için Adnan Oktar onların güdümüne girmiş oldu.”
"Operasyonun gecikmesinde FETÖ parmağı var"
Kuruca, kamuoyunda sıkça dile getirilen, "Neden bu yapı bilinmesine rağmen operasyon bu kadar gecikti?" sorusuna da cevap verdi.
"Hep soruyorlar bu davalardan nasıl kurtuluyor diye. Sürekli bu zamana kadar hep FETÖ'nün savcıları ve hakimleri tarafından korundu bu kişi. Ama 15 Temmuz'dan sonra devletimiz yüzünü bu tarz örgütlere dönmüş oldu. Mesela 15 Temmuz'da ByLock'tan Adnan Oktar'ın bacı dediğimiz grubundan biri gözaltına alındı."
"Oktar, Hakan Atilla davasının bilirkişilerini misafir etti"
Kuruca, ABD'de görülen Hakan Atilla davası ile ilgili de dikkat çekici iddiaları dile getirdi.
"İsrail'den misafirler geldi rica ettiler Adnan Oktar’a bizim Amerika’da 2 arkadaşımız var, FDD (Türkiye karşıtı söylemleriyle bilinen Demokrasileri Savunma Vakfı) düşünce kuruluşunda olan insanlar bunlar. 'Sizin aracılığınızla Türkiye'ye getirir misiniz, burada görüşmeler yaptırabilir misiniz?' diye ricada bulundular ve bu kişileri Adnan Oktar kabul etti. Bu kişileri otelde ağırladılar masraflarını karşıladılar. Bu kişiler ülkelerine döndüklerinde davanın bilirkişisi oldular."
Örgütün casusluk faaliyetleri
Adnan Oktar Örgütüne yönelik suçlama başlıklarından biri de askeri ve sivil casusluk. Ümit Kuruca, Oktar'ın şahit olduğu bazı ilişkilerini de şu sözlerle anlattı:
"Örgütün çok yüksek derecede mali geliri var. Bu gelirler hem İsrail hem Amerika tarafından gelen misafirler aracılığıyla ya da oraya giden müritlerine verilen nakit paralarla akış sağlanıyor. Veya çok pahalı hediyelerle geliyorlar. Mesela saat geliyor 100 bin dolar. Buraya geliyor bozduruluyor bu saat veya çeşitli pahalı hediyelerle geliyor. Onların karşılığında karşılıklı bir fikir alışverişi oluyor. Espiyonaj (casusluk ve gizli bilgi toplama) faaliyetleri yapılıyor. Sürekli İsrail'den misafirler geliyor. Mesela İtalya Dışişleri Bakanı'nı buraya devletimize bilgi vermeden getiriyorlar, burada yayına çıkartıyorlar, görüşüyorlar, özel görüşüyorlar devletimiz aracılığıyla kimseyle görüştürmeden götürüyorlar. Bu nasıl oluyor? Bu espiyonaj faaliyetidir."
Kaynak: TRT Haber