Afetlerde görev yapabilmek için eğitim alıyorlardı. Asrın felaketine eğitimleri devam ederken Adana'da yakalandılar.
Depremi yaşayan 11 aday AFAD personeli izin dahi almadan Hatay'a gitti. Henüz eğitimlerini bitirmeden asrın felaketinde enkazlara yardım eli uzattılar. Akıllarında kurtarılmayı bekleyenler vardı. Görev kutsaldı.
Arama-kurtarma görevi için gittikleri Hatay'da kalarak AFAD personeli olan ekip, unutamadıkları anları şöyle anlattı;
İsmail Bayrakçı: Depremin boyutunu biz daha ufak hayal etmiştik. Ama biz Hatay'a ilk adım attığımızda her tarafın yıkılmış olduğunu gördüğümüz için bu bize büyük bir şok etkisi bıraktı.
Ahmet Hamdi Er: 8 katlı yıkılmış... bir binanın 4. katında 21 yaşında Kevser isimli bir depremzedenin üşümesi üzerine üzerimde bulunan poları verirken "abi ben üşüyorum zaten. Sen üşüme" demesi beni çok etkiledi.
Muhammed Hasan Nağaç: Beşinci katta yaşlı bir teyzemiz mahsur kalmıştı. Merdivenlerden çıkararak beşinci kattaki teyzeyi ben sırtımda aşağı indirmem oldu. O anki kendimdeki o gücü görmem çok farklı bir şey. Şuan deseniz belki yapamam.
Atakan Kıymacı: Öğlen enkazda çalışırken bir yaşlı amcamızı çıkartıyorduk. O ara deprem oldu, artçı deprem. Biz amcayla beraber deprem yaşadık içeride. Ama sağ salim dışarı çıkardık. Sonrasında amcayla görüştük.
Ahmet Çetin: Bir kız kardeşimizi kurtarırken boşluğun üstünde çalıştığımızı fark ettik. Bu da canımızın o kadar çok hiçe saydığımızı gösterdi bize. Altımız boş aslında biz bodrumun üstünde bir fayans çizgisinin üzerinde çalışıyormuşuz.
Emin Keskin: Bizim için bir can, bir candır diye gerekirse uykudan fedakarlık edip gecemizi gündüzümüze katıp uykusuz çalıştığımızı biliriz.
Keremcan Baygın: Enkazına girdiğim kişinin arkadaşım olduğunu fark ettim. Ama kendisi beni fark etmedi tabii o anın paniğiyle yaralıydı, canlıydı.
Yapabildikleri kadar çok kişiye el uzattılar. 11 kursiyer Hatay'da onlarca canı kurtardı. Orayı terk etmediler. Sonrasında AFAD personeli olarak göreve başladılar.
Kamera: İhsan Kırkbeşoğlu