AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, Akit TV'de katıldığı "Akit Özel" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
CHP'nin son dönemde izlediği politikaların sorulması üzerine Ünal, şöyle konuştu:
"Kemal Kılıçdaroğlu salgına dair biliyorsunuz dedi ki 'Kahvecilerin sorunları var, kardeşim kahveleri açın insanlar kağıt oynasınlar herhalde bir deste açarsınız' dedi 'Sorunu çözmüş olursunuz' dedi. Bu arada bir de diline pelesenk ettiği bir şey var önce gaf dedik, ısrarla biliyorsunuz 'namussuz' siyaset diyor. Önce dedik herhalde gaftır ama tam 4 ayrı tarihte 4 defa bu 'namussuz' siyaseti yani 'biz namussuz siyaset yapacağız' diyor ısrarla. Şimdi grup başkanvekillerinin, sözcülerinin ve kendilerinin konuşmalarına baktığınızda aslında konuşmaları bunu doğruluyor. Çünkü eğer siz millet iradesini yok sayarsanız bu namusluca bir şey değildir."
Ünal, milletin seçtiği cumhurbaşkanına "sözde" cumhurbaşkanı demenin millet iradesine hakaret olduğunu belirterek, "Siz teröriste terörist demeyip, siz hendek kazanlara arkadaşlar deyip PYD/YPG'ye arkadaşlar deyip, siz bu ülkede bu ülkenin savcısını şehit etmiş teröristleri savunacak ve sempati duyacak kadar bu ülkeye yabancılaşacaksınız sonra kalkıp bu ülkenin valisine, bu ülkenin kaymakamına 'militan' diyeceksiniz" açıklamasında bulundu.
"Biz 18 yıldan beri reform yapıyoruz"
Reform çalışmalarına yönelik eleştirilere ilişkin Ünal, şunları söyledi:
"Diyorlar ki 'Reform yeni mi aklınıza geldi?' Biz 18 yıldan beri reform yapıyoruz. Reform nedir, reform değişim yönetimidir, reform toplumsal talepleri, değişim ihtiyacını görmek, toplumun hassasiyetlerini taleplerini doğru karşılamak, değişen dünyada seçenekleri doğru değerlendirebilmektir. Biz şimdi değişen dünyanın yeni ihtiyaçlarına uygun her alanda özellikle postkovid dedikleri kovid sonrası dünyanın nasıl şekilleneceğini de çok iyi bir şekilde görüyoruz. Buna göre hem devlet mekanizmasını hem ekonomik yapılanmayı hem sosyal devlet anlayışını hem hukuk ve yargı alanındaki temel ihtiyaçları yeniden yapılandırıyoruz. Çünkü biz her seferinde değişimle beraber dünyanın ve toplumun yaşadığı değişimle beraber her şeyi yeniden biçimlendiriyoruz."
"HDP şu an CHP'ye saldırıyor"
Ünal, HDP Esenyurt ilçe binasına terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın afiş ve posterlerinin asılmasına ilişkin şunları kaydetti:
"Terörle bırakın aralarına mesafe koymayı CHP Esenyurt Belediyesi, HDP binasının örgüt hücresine döndüğüyle ilgili gerekli hassasiyeti göstermedi ve bunu deşifre etti diye HDP şu an CHP'ye saldırıyor, CHP tek bir açıklama yapamıyor. HDP Esenyurt İlçe Başkanlığının örgüt hücresine dönmüş ilçe başkanlığıyla ilgili CHP'nin tek bir açıklaması var mı? Yok. Şu ana kadar peki İYİ Parti'nin var mı? Yok. Peki bunun adı demokratik siyaset olabilir mi, olamaz. Biz millet adına milletten aldığımız yetkiyle bir mücadele veriyoruz asla da bu mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biz sandıkta emanet aldığımız millet iradesini, tekrar sandık kurulana kadar ölümüne koruyacağız."
"Meselenin üzeri kapatıldı"
CHP'deki taciz iddialarının sorulması üzerine Ünal, şu yanıtı verdi:
"Dün maalesef yine bir tecavüz vakası vardı ve buna da aynı şekilde sessiz kalındı. Kadıncağız diyor ki 'Tecavüzü Kemal Kılıçdaroğlu'na ilettim ama meselenin üzeri kapatıldı' yani partinin içerisinde taciz, tecavüz ve yolsuzluk bunlarla ilgili üç maymun oynuyorlar. Zaten stratejileri şu, basit, yöntem basit, eğer kriz, sorun ve sıkıntı kendileri ile ilgili ise sessizlik oluşturuyorlar kimse konuşmuyor ama karşı tarafla ilgili her türlü yalan her türlü iftira... Yani artık biz işte burası dijital medya takip merkezi AK Parti'nin, burada sürekli olarak gündemi takip ediyoruz. Yani her gün yüzlerce yalan, gazetelerinde ve televizyonlar artık bir de komik olmaya başladılar."
"Sonuna kadar muhafaza edeceğiz"
Ünal, ABD Başkanı Joe Biden'ın yemin etmesinin ardından ABD ve Türkiye ilişkilerine yönelik soru üzerine, şunları kaydetti:
"Geçen gün Güney Afrika Devlet Başkanı 'ABD ile demokrasi deneyimlerimizi paylaşabiliriz' dedi. Yani şu anda kendi içinde ciddi anlamda sorunları var ve oraya eğilmiş durumdalar. Bölgeyle, Suriye ile ilgili nasıl bir pozisyon alacaklarına dair ipuçları var ama burada onların hangi hamleleri yapacaklarından ziyade bizim burada ne yapacağımız, bizim açımızdan son derece önemli. Biz Türkiye'nin kazanılmış haklarını sonuna kadar muhafaza edeceğiz, birilerinin Türkiye'de bölgede Türkiye'ye herhangi bir oldu bitti dayatmasına müsaade etmeyeceğiz.
Birilerinin Türkiye'ye birtakım şartlar dayatması yani AB ile ilgili diyoruz ki tamam buyurun müzakerelere başlayalım, 'Ama terörle mücadele etme' diyor. Diyoruz ki siz en ufak bir şiddet olayına bile tahammül göstermiyorsunuz ama bize dönüp diyorsunuz ki terörle mücadele etme. Şimdi biz AB ile her türlü müzakereye açığız ABD ile her türlü müzakereye açığız. Ama birileri bize şunu söylemesin 'Suriye'deki toprak bütünlüğünüzle ilgili kaygılarınızdan vazgeçin', 'Libya, Mavi Vatan Doğu Akdeniz buralardaki haklarınızdan vazgeçin', 'Kafkaslardan çıkın.' Biz her türlü müzakereye açığız ama birileri bize 'Haklarınızdan vazgeçin' demesin."