AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, TRT Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yalçın'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
8 yaşındaki Narin'in öldürülmesine ilişkin konuşan Yalçın, şu ifadeleri kullandı:
"Son derece korkunç ve üzücü bir olayla karşı karşıyayız. Narin yavrumuzun başına gelenler hepimizin tüylerini ürpertecek kadar kötü bir olay. Bu olayın faillerinin bir an önce bulunup en ağır şekilde cezalandırılmaları hepimizin talebi. Ama bu mesele öylesine bir hal aldı ki. Son dönemde ister Narin olayı ister başka olaylar olsun; daha çok siyasi yayınlar, tartışmalar yapmasına alıştığımız kanallar bile daha çok böyle suç, kriminal meseleler üzerine yayınlar yapmaya başladı. Bu tür önemli gördüğümüz meseleler tabii ki yayıncılık prensibi çerçevesinde hepimizin karşısına gelecek, hepimiz izleyeceğiz. Ama bir reyting kaygısı için olayı didik didik eden bir medya görüyoruz. Ben bunu doğru bulmuyorum. Bazı yayınlar topluma dayatılıyor."
September 17, 2024
İsrail’e dair kanaatin artık netleşmiş olması gerektiğini ifade eden Yalçın, şöyle konuştu:
"İsrail normal bir hukuk devleti değil, bir terör devletidir. Terör nedir? İnsanları korkutarak, terörize ederek amacına ulaşmaya çalışan yapı demektir. Yani yerleşimci programından tutun da, Gazze’deki insanların üzerine yağdırdığı bombalara kadar. O insanları çöle sürmeye çalışmasından tutun da 40 binin üzerinde insanı gözünü kırpmadan sivil ayırt etmeden, öldürmesine kadar birçok davranışıyla İsrail, insani anlamda savunulabilecek hiçbir yanı olmayan bir yapı."
Kardeşimiz Ayşenur Ezgi Eygi’ye de yapılmış saldırının kasten işlendiğini hepimiz biliyoruz.
Yıllardır bu tür cinayetler, katliamlar işlediler. Çocukları, kadınları katleden bir yapıdan bahsediyoruz. Bir suç örgütünden, bir suç makinesinden bahsediyoruz. Bütün ümidimiz şudur ki; İsrail bir gün işlediği tüm suçların bedelini ödeyecek.
September 17, 2024
Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündem olan boykot paylaşımını da değerlendirdi.
"İmanlı insanların izlemesi gereken bazı yöntemler vardır. Bir yerde bir kötülük gördüğünüzde düzeltebiliyorsanız elinizle, düzeltemiyorsanız dilinizle o da olmuyorsa kalbinizle buğz etmeniz. Hem bizim dinimizde hem geleneğimizde bize tavsiye edilen davranış kalıbıdır. Tabii ki daha fazlasıyla Gazze’ye yardım etmek hepimizin isteği. Boykot meselesi de bu adımlardan sadece bir tanesi. Sadece bunu yaparak, bununla yetinmemiz gerektiği gibi bir sonuca asla varamayız. Bunun ötesinde yapılması gereken; siyasi baskı, diplomatik baskı, ekonomik baskılar, siyasi zeminlerde İsrail’i yalnızlaştırmaya çalışmak, Filistin Devleti’ni daha fazla aktöre tanıtmak, İsrail’e yapılan silah sevkiyatlarını durdurmak için çeşitli yöntemler kullanmak. Bir sürü yöntemden bahsedilebilir.
Türkiye Cumhuriyeti baştan itibaren bu sürecin içerisinde her türlü yöntemi deneyerek bu katliamı durdurmak, ateşkesi sağlamak ve kalıcı barışın sağlanması için elinden geleni yapıyor.
September 17, 2024
TRT’nin ‘Kutsal İşgal' belgeselinin yapımında emeği geçen herkese teşekkür eden Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:
"Belgesel, oradaki yerleşimci terörünü anlatan, yerleşimcilerin zihniyetini anlatan, nasıl adım adım Filistinlileri o coğrafyadan sürdüklerini ve bir saplantılı niyet uğruna nasıl yaşadıklarını gösteren bir belgesel.
Eğer farkındalık geliştirilmezse şimdi olduğu gibi, İsrail 77 yıldır o adımları devam ettiriyor. Boykot aslında böylesine bir farkındalığı da gerçekleştirmek için. Ben burada bir su içtiğimde eğer bir silah olup, bir kurşun olup bir çocuğun üzerine yağıyorsa, ben en azından bu suyu içmeyerek karınca kararınca, elimden geldiğince buna katkı sunmak isterim. Bu konuyla ilgili bir bilinç, bir duyarlılık geliştirmiş oluruz. O anlamda boykot ve benzeri davranışları desteklemek, yaygınlaştırmak lazım."