Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının nedir milletle derdi? Dertleri, milletle frekansları tutmuyor. 1940'lı yıllardan beri millet değiştirmeye çalışıyorlar." dedi.
Bakan Akdağ, Burdur'un Bucak ilçesindeki bir düğün salonunda AK Parti İlçe Başkanlığınca düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önemli günlerden geçtiğini belirtti.
Bir kez daha halka müracaat ettiklerini ifade eden Akdağ, "Sandığı getirip sizin önünüze koymak, aslında size bu ülkenin geleceği için karar hakkı vermek anlamına geliyor. MHP'nin değerli Genel Başkanı Sayın Bahçeli ile Sayın Başbakanımız bir araya gelip konuşarak, güzel bir diyalog başlattılar. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu davet ettiler ama maalesef katılmadı. Çalışmalar sonunda ortak bir uzlaşma metni ortaya çıktı." diye konuştu.
Bu uzlaşma Meclise gönderildiğinde CHP'li ve HDP'li milletvekillerinin komisyonlarda kavgalar çıkardığını anlatan Akdağ, bu davranışların genel kurulda da devam ettirildiğini kaydetti.
Kendilerini kürsüye kelepçeleyip, kürsüyü kıranların bulunduğunu anımsatan Akdağ, şöyle devam etti:
"Yapmadıkları adap dışı hareket kalmadı. İbretle seyrettiniz. Milletin kararından Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları ile HDP milletvekilleri neden bu kadar korktular? Kararı biz vermiyoruz, biz sadece halka müracaat ediyoruz. HDP'nin neden bu kadar korktuğunu bilmek zor değil. Arkalarına PKK ve Kandil'i almışlar. Memleketin hayrına bir şey düşünmeleri mümkün değil. Güçlü devlet olursa terörün başının ezileceğini biliyorlar. Onlar siyaseti silahla onun baskısıyla ve demokrasiyi yok ederek yapmak istiyorlar. Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerde hep böyle yapmak istediler. Biz de kararlıyız, terör örgütlerinin başını bir daha kalkmamak üzere ezeceğiz."
Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının, "Sicillerinde arıza ve milletle dertleri olduğu için" halka gidilmesine karşı olduklarını bildirdi.
"Millet o bin yılı başlarına çarptı"
"28 Şubat'ta milleti inim inim inlettiler." diyen Akdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir insanın ne giyeceğine ne yiyeceğine hükümet ne karışır, asker ne karışır. Kamu alanı diye bir şey icat ettiler, şehit analarını orduevlerine almadılar. Başlarını örten kardeşlerimiz okuyamadı. 'Bin yıl sürecek' dediler ama millet yine sermaye çevrelerinin 'Muhtar olamaz' dediği lideri seçti, başına geçirdi ve o bin yılı başlarına çarptı. Yine rahat durmadılar. AK Parti'yi kapatmaya kalktılar. Bu büyük Türk milleti 'Biz cumhurbaşkanımızı kendi oyumuzla seçeriz' dedi. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıktılar. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının nedir milletle derdi? Dertleri, milletle frekansları tutmuyor. 1940'lı yıllardan beri milleti değiştirmeye çalışıyorlar."
Gençlere seçilme hakkı verilmesine de karşı çıkanların bulunduğunu aktaran Akdağ, Türkiye'den daha yaşlı nüfusa sahip Avrupa ülkelerinde seçilme yaşının 18-21 arasında değiştiğini ifade etti.
"Onlar sıkıştı mı 'Asker nöbete' diye pankart açarlar"
16 Nisan'da Türk milletinin, sermaye odaklarına, bazı medya patronlarına, FETÖ çetesine ve arkasına PKK'yı almış HDP ile bunların arkasına dizilmiş Almanya ve Hollanda'ya dersini bir daha vereceğini ifade eden Akdağ, "Bakanlarımızı konuşturmayanlar ve vatandaşlarımızın üstüne köpeklerini salanlar zannediyorlar ki Türk halkı korkarak, geri durur. 15 Temmuz'da bu millet asaletini, cesaretin ve büyüklüğünü öyle bir gösterdi ki bir gecede dünyanın en hain darbe girişimine karşı durdu." dedi.
Yeni sistemle gücün tamamen millette olacağını belirten Akdağ, ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gücün millette olmasına "Tahammül edemediğini" savundu.
Bakan Akdağ, "Onlar sıkıştı mı 'Asker nöbete' diye pankart açarlar. Sicilleri, tarihleri bu. O anayasalar asker tarafından yapıldığı için milleti ve seçtiklerini kontrol etmeleri gerekiyordu. Milletin kararı üzerine 'Anayasal organlar' diye icat edilen bazı güçleri koymak gerekiyordu. Milletin üstünde başka bir güç yok. Bunu sonlandırıyoruz. Son zamanlardaki bazı batı ülkelerinin tavrına bakarsanız neden 'Evet' demek gerektiğini ortaya koyuyor." diye konuştu.