İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda "Çocuklarımızın onuru, mesleğimizin onuru için uyarıyoruz" yaka kartıyla kürsüye çıkarak, öğretmenlerin sorunlarına değindi.
Öğretmenlerin, sendikaların aldığı karar doğrultusunda bugün bir günlük iş bırakma eylemi yaptığını aktaran Akşener, "Keşke, böyle bir eyleme gerek olmasaydı. Keşke AK Parti öğretmenlerimizin taleplerini dikkate alıp gereğini yapsaydı. Ama maalesef memurdan emekliye, çiftçiden esnafa ve asgari ücretlilerimize kadar tüm dertli vatandaşlarımızı görmezden gelen iktidar, zor durumdaki cefakar öğretmenlerimizi de yok saymayı tercih etti." diye konuştu.
Öğretmenlerin taleplerini içeren kanun teklifi verdiklerini dile getiren Akşener, uzman öğretmenlik, başöğretmenlik gibi sınava dayalı düzenlemeleri doğru bulmadıklarını belirtti.
Akşener, Antalya'nın Demre ilçesinde çeşitli etkinlik ve açılış törenlerine katıldığını, daha önce açıkladıkları Rüzgar Gülü projesinin pilot uygulamasını Demre'de başlattıklarını kaydetti.
Kaymakamlığın uygulamayı yasakladığını iddia eden Akşener, "Bu iktidarın bürokratları; anaları, babaları, çocuklarımızı son derece mutlu eden projemizin önünde adeta duvar oldu. Böylece milletimiz AK Parti'nin siyasetinin eser değil, engel siyaseti olduğunu bir kez daha görmüş oldu." şeklinde konuştu.
"Vizyon diye pazarlanan bir vizyonsuzluk vesikası"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı "Türkiye Yüzyılı" tanıtım toplantısına değinen Akşener, şunları söyledi:
"Sayın Erdoğan geçen hafta bir vizyon belgesi tanıttı. Aslında biz de ilk başta heyecanlanmıştık. 'Herhalde, bay kriz ve arkadaşları sonunda hamaseti bırakıp bizimle vizyonla, projeyle, icraatla yarışmaya karar verdiler' demiştik. Ama heyhat, yine hüsran, yine hayal kırıklığı. Vizyon diye yerine getirilmemiş bayat vaatlerini yeniden ambalajlayıp servis etmeyi tercih etmişler. 20 yıllık bir iktidarın sonunda vizyon diye pazarlanan bir vizyonsuzluk vesikası. İktidarının 20'nci yılında 20 yıl önceki vaatlerini tekrarlayan bir iktidar bizden başka hiçbir millete nasip olmadı. Buradan çevresindekilere seslenmek istiyorum; lütfen biriniz Sayın Erdoğan'a 20 yıldır iktidarda olduğunu hatırlatsın. Bu şekilde gülünç duruma düşmek bir Cumhurbaşkanı'na hiç yakışmıyor."
İktidarın; 2011 yılından bu yana yapılan her seçimde 2023 vizyonundan bahsettiğini, 2023 yılında milli gelirin 2 trilyon dolar olacağını söylediğini, ancak son olarak 2023'te milli gelirin 867 milyar dolar olacağını açıkladığını anlatan Akşener, kişi başına 25 bin dolar olarak ifade edilen milli gelir hedefinin de günümüzde 10 bin dolar olarak duyurulduğunu belirtti.
Akşener, 12 yıldır dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer alacağı belirtilen Türkiye'nin gelişmiş 20 ülke arasından bile çıktığını dile getirerek, "Bay kriz ve mızıkacılarının, 2023 vizyonuna göre ihracatımız 500 milyar doları bulacaktı. Şimdi '265 milyar dolar olacak' diyorlar. İşsizlik, yüzde 4,6 olacaktı. Bugün resmi rakamlarla bile yüzde 10,4.
Bitmedi, daha iki hafta önce sansür yasasını Meclisten geçiren bay kriz şimdi çıkmış, özgürlük vadediyor. Daha dün mutlu ve huzurlu bir hayat isteyen gençlerimize 'süfli' diyen bay kriz, şimdi çıkmış 'Geleceği birlikte inşa edelim' diyor. Daha dün kadınlara 'sürtük' diyen bay kriz, şimdi çıkmış 'Gelin, istikbal mücadelesini birlikte verelim' diyor. 12 yıldır '2023 vizyonu' diyerek bu aziz milletten oy istedi. Milletimiz güvendi, oy verdi. Ama o, vadettiği hiçbir şeyi gerçekleştiremedi. Ve nihayet hesap günü geldi çattı. Artık aynı hayali satamayacağı için de şimdi yeni bir masal uyduruyor. Hepsi bu."
Meral Akşener, ekonomiden adalete, devlet yönetiminden demokrasiye, dış politikadan eğitime kadar hemen her alanda bir krizin olduğunu ileri sürdü.
"Kur korumalı mevduatın 9 aydaki maliyeti 85 milyar lira"
Hükümetin akıl ve bilim dışı kararlar aldığını savunan Akşener, bunlardan birinin de kur korumalı mevduat hesabı uygulaması olduğunu iddia etti.
Bu karar yüzünden Merkez Bankasının kasasından milyarca dolar döviz çıktığını öne süren Akşener, "85 milyonluk Türkiye'de sadece 2,3 milyon kişi kur korumalı mevduat hesabına sahip. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu, 'ülkemizdeki 20 kişi çalışıyor, emek veriyor, alın teri döküyor ve güç bela elde ettiği kazancıyla bir kur korumalı mevduat sahibini finanse ediyor' demek. Bu, 'çiftçimiz mazot aldığında ödediği vergi kur korumalı mevduata gidiyor' demek. 'Üreticimiz gübre aldığında ödediği vergi faize gidiyor' demek. 'Cebindeki telefona göz dikilen gençlerimizin o telefon için ödediği vergi bir avuç zengine gidiyor' demek." değerlendirmesinde bulundu.
Akşener, kur korumalı mevduat sisteminin maliyetinin 9 ayda 85 milyar lira olduğunu, Merkez Bankasına olan tahmini maliyetinin ise 66,3 milyar lirayı bulduğunu kaydetti.
"Togg projesinden elbette memnunuz"
Akşener, İyi Parti olarak doğru işlere "doğru" yanlış işlere de "yanlış" dediklerini, bunun sorumlu ve makul siyasi anlayışlarının bir gereği olduğunu söyledi.
Togg'un banttan iniş törenine de değinen Akşener, şöyle konuştu:
"Ülkemize katma değer sağlayan milletimizin de faydasına olan her şeyde olduğu gibi bu yatırımı da geç kalmış olmakla birlikte son derece kıymetli buluyoruz. Togg'un, seri üretime geçmesinde emeği geçen işçilerimizi, mühendislerimizi ve şirketlerimizi tebrik ediyor, bu girişimin oluşmasına vesile olan, gereken her türlü kamu desteğini sağlayan Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını da kutluyorum.
Keşke Sayın Erdoğan da milletin Cumhurbaşkanı olma olgunluğunu ve özgüvenini gösterebilseydi. Keşke, her zamanki nobran tavrından bir kez olsun sıyrılabilseydi. Keşke, kutuplaştırdığı insanlarımızı, milletin otomobili üzerinden bir kez olsun birleştirmeyi tercih etseydi. Maalesef yine olmadı. Ve bu son derece kıymetli girişimin tanıtımını da bir AK Parti çalışmasına çevirerek her zaman olduğu gibi yine güzel bir şeyi, engellenemez nefretiyle kirletmeyi başardı."
İyi Parti Genel Başkanı Akşener, bugün en ucuz arabanın dahi yüzde 80'lik ÖTV diliminde yer aldığını, otomobildeki asgari vergi yükünün yüzde 113'e çıktığını, 300 bin lira olan bir arabanın fiyatının vergilerle birlikte 637 bin liraya yükseldiğini belirtti.
Akşener, iktidara geldiklerinde önce Türkiye'yi, çağdaş bir hukuk devleti haline getireceklerini, öngörülebilir ve kararlı ekonomik koşulları sağlayacaklarını, otomobildeki ÖTV yükünü kaldıracaklarını, karbon salınımına endeksli çevreci bir vergilendirme sistemi getireceklerini söyledi.
Geçtiğimiz hafta, Cumhuriyetin 99'uncu yaşını kutladıklarını hatırlatan Akşener, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm istiklal kahramanlarını rahmetle andı.
Akşener, Cumhuriyet'in; istikbali istiklalden ayrı görmeyen kutlu bir fikir, asra bedel değerleri taşıyan ölümsüz bir düşünce, bugünü değil, yarını inşa eden vizyoner bir anlayış ve büyük modernleşme hamlesi olduğunu ifade etti.
"Cumhuriyetimizin neredeyse 100 yıla uzanan modernleşme yolculuğunda bugün neredeyiz?" diye soran Akşener, "Maalesef hızla geriye gidiyoruz. Çünkü AK Parti iktidarı, bırakın gelecek yüzyılı görmeyi, geçmiş 99 yılı okumayı bile beceremiyor. Ekonomi ile demokrasi arasındaki bağı hala anlayamıyor. Cumhuriyetimizin kerim devlet anlayışından o kadar uzaktalar ki kuvvetler ayrılığını bir zaman kaybı olarak görüyorlar." dedi
Akşener, bugün Türkiye'de bir Cumhuriyet krizi olduğunu, AK Parti iktidarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurumsal varlığının çürümesini istediğini ileri sürdü.
"İyi ki Refahyol'un kurulmasına vesile olmuşum"
Grup toplantısı çıkışında bir basın mensubunun, medyada yer alan Refahyol Hükümetine yönelik sözlerini sorması üzerine Akşener, şöyle konuştu:
"Gerçekten dehşet, Sayın Erdoğan adına üzüldüm, ona çok acıdım. Bu tam bir zekasızlık örneğidir. Gazeteciliğin, haberciliğin 'haber namustur' diye bir mottosu vardır. Bunların her birinin ortadan kalktığı iş bu. Orada ben diyorum ki 'Refahyol'la Anavatan Partisinin koalisyonunu yıktık.' Yerine ne kurulmuş kardeşim? Refahyol kurulmuş. Peki nasıl oluyor da ben Refahyol'u yıkıyorum ve o arada da Refahyol'un İçişleri Bakanı olarak oradayım. Konuşmaya gittiğimiz konu da Susurluk meselesi. Böyle bir zekasızlığa gerçekten inanamıyorum. Böyle bir zamanda, böyle bir şekilde ortaya konmasına hayret ediyorum. İyi ki Refahyol'un kurulmasını sağlamışım, iyi ki Refahyol'un kurulmasına vesile olmuşum. Çünkü 28 Şubatçılar çerçevesi içinde yıkılıncaya kadar Türkiye'nin ekonomisine, ahlakına Türkiye'nin yönetimine son derece önemli katkıları olan bir iktidardı. O iktidarın da bakanı olmaktan gurur duyuyorum."
Bu arada Akşener, partisine katılan iş insanı Baver Miroğlu'na parti rozeti taktı.