Korkusuzca alevlerle mücadele ettiler, uykusuz kaldılar, yorgun düştüler.
Antalya'da 10 gün süren yangınla mücadele eden ekipler yaşadıklarını anlattı.
Orman kahramanlarının hafızalarına kazınan ise o zorlu mücadeleye katılan bölge halkının çabasıydı.
"Emeğimizin kat kat üstünü sarfettik"
Samsun'dan gelen itfaiye eri Alper Çoruh duygularını şu cümlelerle anlattı:
"Yorgunluktan nasıl bitap düştük, sesimiz kısıldı, ayakkabılarımız yandı yangında. Yani baya kasvetli yolları aştık ama yangını söndürdük. Bu da büyük bir başarıdır bizim için. Bölge halkı da yangınlarla mücadeleye büyük destek verdi. Her konuda bize yardımcı oldular. Biz elimizden gelen her şeyi yaptık, bir Samsunlu olarak, Karadenizli olarak emeğimizin kat kat üstünü sarfettiğimize inanıyorum."
Alevlerle mücadelede topyekün mücadele
Yurdun dört bir yanından gelen gönüllüler de onlara güç verdi.
Onları etkileyen bir başka şey ise tahliye edilen köylerde yaşanan hüzündü.
Rüzgarın şiddetiyle büyüyen alevlerin ortasında kaldılar, ama yılmadılar. Kimse zarar görmesin diye saniyelerle yarıştılar.
"Suyumuzu son damlasına kadar kullandık"
Ağrı'dan yangınla mücadele için Antalya'ya giden itfaiye eri Yunus Karakuş da, "İnsanlar yıllarca oraya emek vermişler. O emeğin bir seferde yanıp gitmesine, kül olmasına kimsenin gönlü razı değil. Ateşlere de girdik, yeri geldi suyumuzu son damlasına kadar kullandık onlar için" dedi.
"Cehennemi yaşadık"
Bayburt'tan gelen itfaiye eri Ercan Karaca alevlerin arasında kaldıkları anı şu sözlerle anlattı:
"Köy tam dere yatağının sırtında, iki taraftan alevler geldi, köyün üstünü bir çatı gibi kapattı. Altta, cehennemi yaşadık yani alevler üstte, biz altta kaldık.
Bayburt'tan gelen bir başka itfaiye eri İbrahim Sansu ise "İçimizdeki o heyecan her şeyi unutturuyor. Hep birlikte hücum...O ateşi nasıl söndürebiliriz, insanlara nasıl yardım edebiliriz, elimizdeki imkanları her şeyi seferber ediyoruz" diye konuştu.
"Müdahale edilmedi" iddiaları üzdü
Yangın haberini aldıkları ilk anda yola çıktılar, geride ise ailelerini bıraktılar. Onları üzen tek şey ise "müdahale edilmedi" iddialarıydı.
Karaman'dan alevlerle savaşmaya gelen itfaiye eri Hasan Oflaz ise "müdahale edilmedi" iddialarına üzüldüğünü şu sözlerle aktardı:
"Annem, babam, kayınvalidem, teyzem, dayım, iki çocuğum, eşim COVID-19'a yakalanmış, karantinaya alınmışlar, ben merak etmeyeyim diye de söylememişler, sıkıntı değil. Ama biz vatan desturuyla yetiştiğimiz için hiç sıkıntı değil. "Müdahale edilmedi" diyenlerin hepsine yazıklar olsun. Biz burada gece gündüz bütün arkadaşlarımızla beraber çalıştık."
10 gün sonunda verdikleri mücadelenin karşılığını almanın huzuru ile tekrar görev yerlerine döndüler.
"Ateş savaşçıları" memleketlerinde coşkuyla karşılandı
Yangınların büyük oranda söndürülmesinin ardından Gaziantep ve Kahramanmaraş'a dönen "yangın savaşçıları" aileleri ve mesai arkadaşları tarafından Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu (TAG) Nurdağı gişelerinde "Ölürüm Türkiyem" şarkısı eşliğinde karşılandı.
Araçlardan inen orman işçilerinin meslektaşları ile sarılarak hasret giderdiği sırada duygusal anlar yaşandı.
İlk günden itibaren 11 araç ve 55 personelle yangınların kontrol altına alınmasına destek veren Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı araçlar yangın bölgesinde kaldı, aynı sayıdaki personel ise nöbet değişimi yaptı.
"Bizler de yanma tehlikeleri atlattık"
Gaziantep Orman İşletme Müdürlüğü Kartal İşletme Şefi Ali Göçmen, yangın haberini alır almaz bölgeye hareket ettiklerini söyledi.
Devletin bütün imkanlarıyla bölgede olduğunu anlatan Göçmen, müdahale ettikleri 5 yangını da söndürmenin gururunu yaşadıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Girdiğimiz yangınları söndürdük çok şükür. Orada çok zor anlar yaşadık. Bir arkadaşımız yandı tedavisi devam ediyor. Bizler de yanma tehlikeleri atlattık. Çok şükür kazasız belasız geldik. Orada en büyük şey, bazı grupların 'Devletin bu yangınlara müdahale etmediği' yönündeki eleştirileriydi. Ama oraya gelen insanlar, devletin, uçağıyla, helikopteriyle canla başla yangınlara müdahale ettiğini gördü. Azeri askerlerin yangına müdahale ettiği askerlerimizin ise yangına müdahale etmediği eleştirileri vardı. Bizim askerimiz bizle birlikte tulum giyip hortum çekiyordu. Oradaki örgütlenip gelen insanlar bile devletimizin tüm gücüyle orada olduğunu, bakanıyla, genel müdürümüzle, personeliyle çok şükür oradaki yangınları kontrol altına aldık."
"Böyle yangını ilk defa gördüm"
Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü personellerinden Hamit Bakır da 10 gündür Aydın, Muğla ve Denizli yangınlarıyla canla başla mücadele ettiklerini aktararak, "Yaklaşık 10 yıldır orman yangılarıyla mücadele ettim ama böylesini ilk defa gördüm. Allah'ın da yardımıyla 4 ayrı noktadaki yangını kontrol altına almayı başardık. Allah böyle şeyleri bir daha yaşatmasın" diye konuştu.
"Çok perişan durumda kaldık, çok mücadele ettik ve başardık"
Yaklaşık 30 yıldır yangınla mücadele ekibinde yer aldığını ancak bugüne kadar böylesini görmediğini anlatan İsmail Demir ise duygularını şöyle ifade etti:
"Böyle bir yangını Allah kimsenin başına vermesin. Çok büyüktü. Kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz, kaçışıyoruz tekrar geri gelip mücadeleye devam ediyoruz. O kadar büyüktü ki ancak görünce anlaşılır. Çok perişan durumda kaldık, çok mücadele ettik ve başardık. Vatandaşın da hakkını yememek lazım. Çünkü onların da çok emekleri oldu. Tepe yangınlarında duman ortasında kaldık, hortumlarımız yandı. Unutamayacağım bir yangın oldu."
"Mahşer yeri gibiydi"
Ayhan Çaniş ise meslek hayatı boyunca unutamayacağı bir görevi yerine getirdiğini ifade ederek, "Mahşer yeri gibiydi. Kuzusunu eline almış yangından kaçan da vardı, ineklerini römorklara bağlamış giden de. O arada imdat çığlıkları duyduk. Eve gittik adamların bütün eşyaları yanıyor. Gittik içerden çıkardık kurtardık" dedi.
İdris Çelik de 7 yıl önce işe başladığını ve ilk defa böyle büyük bir yangınla karşılaştığını söyledi.
Hatay'a dönen "alev savaşçılarına" duygusal karşılama
Muğla ve Denizli yangınlarına müdahaleye destek için Hatay'dan giden 16 kişilik ekip, görev yaptıkları kente ulaştı.
Gelen grubu Dörtyol otoban gişelerinde meşaleyle mesai arkadaşları vatandaşlar karşıladı.
Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü Muzaffer Ketmen de kente kazasız ulaşan ekibe Kuran'ı Kerim ve Türk bayrağı verdi.
Yangınlarla 10 gün mücadele ettiler
Hatay'dan destek için orman yangınlarına giden Antakya Orman İşletme Müdürlüğü personeli Mutlu Temin, Denizli ve Muğla başta olmak üzere 5 farklı noktadaki yangın söndürme çalışmalarına katıldığını söyledi.
Bazı zamanlar arazi şartları nedeniyle zorlukta yaşadıklarını aktaran Temin, yangınları söndürüp görev yaptıkları yere döndüklerini belirtti.
İskenderun Orman İşletme Müdürlüğü personeli Mustafa Kasapoğlu da alevlerin içerisinde çalıştıkları ve zorlu olduğunu anlattı.
Yaklaşık 10 gündür yangınlarla mücadele ettiklerinin altını çizen Kasapoğlu, son alev sönene kadar mücadele etmeye hazır olduklarını vurguladı.