Takvimler Şubat 2024’ü gösteriyor… Ukrayna-Rusya savaşı için yol ayrımı giderek daha belirgin hale gelmek üzere. Masadaki en temel soru ya da sorun AB ülkelerinin Kiev’e desteğini ne kadar daha ve hangi oranda sürdürebileceği…
İşte böyle bir ortamda, bugüne kadar yaptıkları ve yapamadıklarıyla hep ön planda olan Almanya’nın üst düzey askeri isimleri kendi aralarında ‘çok gizli’ olarak değerlendirilebilecek bir toplantı yapıyor. Sonrasında bu ‘çok gizli’ toplantının pek de gizli kalmadığını ve büyük ihtimalle Ruslar olmak üzere birileri tarafından an be an kaydedildiğini öğreniyoruz.
Rusya’nın servis ettiği toplantıda neler konuşuldu?
Süreci yakından takip etmeyenler için kısa bir hatırlatma yapalım ve toplantıya ilişkin elimizdeki bilgilerle hafızamızı tazeleyelim. Ses kaydı yayınlanan toplantıya katılan isimler Alman Hava Kuvvetleri Komutanı Ingo Gerhartz ile üst düzey üç asker.
Söz konusu görüşmenin 19 Şubat’ta yapıldığı iddiası var. İlk etapta 38 dakikalık bölümü sızdırılan toplantıda ana konu Ukrayna’nın Almanya’dan talep ettiği Taurus isimli uzun menzilli füzeler. Alman tarafı füzelerin nasıl ve nerede kullanılabileceğini, bunun muhtemel sonuçlarını, eğer füzeleri gönderirlerse bunun hem iç hem dış siyasette ciddi yansımaları olabileceğini tartışıyor.
Alman Komutanlar toplantının genelinde meseleyi kendi pencerelerinden ele alsa da konu bir şekilde İngiltere’ye de geliyor. İngiliz askerlerin Ukrayna askerlerine sahada bizzat yardım ettiği bu ses kaydıyla beraber tarihin sayfalarına not ediliyor. Alman Komutanlar, İngiltere’nin kendilerine ‘Siz füzeleri verin, gerekirse teknik desteği biz sağlarız’ dediğini de iddia ediyor.
Peki, Rusya ya da bir başka ülke, Alman üst düzey komutanların gizlilik derecesi bir hayli yüksek bu toplantısını nasıl dinledi? Toplantının, ABD firması Cisco’nun WebEx isimli video konferans uygulaması üzerinden yapıldığı biliniyor. Batı medyasında öne sürülen ve bugüne kadar yalanlanmayan bilgiye göre; toplantıya katılan isimlerden biri Singapur’daydı. Ve bulunduğu otelin interneti üzerinden görüşmeye bağlandı. Bu da çok büyük bir açığı beraberinde getirdi ve karşı taraf bu zayıf halka üzerinden toplantıyı dinleyebilmeyi başardı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ses kaydının ortaya çıkmasının ardından “Tüm süreci en ince ayrıntısına kadar araştıracağız” dedi ve sonrasında uzun süreli bir sessizliğe gömüldü.
Alman askeri üsleri dron ile izlenmiş
Ses kaydında Almanya’nın Ukraynalı askerleri kendi topraklarında eğittiği bilgisi de var. Rus medyasına göre Moskova’ya bağlı istihbarat unsurları bu eğitimleri de görüntüledi. Daha net bir ifadeyle, Rus dronları Alman askeri üslerini ve bu üslerde eğitilen Ukraynalıları kayda aldı.
Neresinden bakarsak bakalım Alman istihbaratının çok ciddi şekilde çuvalladığını söylemek mümkün. Tabii, tüm bu yaşananların Almanya’daki iç siyasi çekişmenin bir yansıması olabileceği ihtimalini de göz ardı etmemek lazım. Daha net bir ifadeyle, Alman istihbaratı içerisinden bir klik de söz konusu kaydı elde etmiş olabilir. Ancak şu ana kadar kamuoyuna yansıyan bilgiler, Rus istihbaratını ‘olağan şüpheli’ yapmak için gayet yeterli görünüyor.
Genelde bu tür üst düzey skandallar Batı ülkelerinde istifa dalgasını da beraberinde getirir. Alman Hava Kuvvetleri Komutanı, Alman istihbarat kurumlarının bir numaraları ya da hükümetten yetkililer bu yolu tercih edip istifa eder mi bunu bilmek zor.
Ses kaydı bize ne anlatıyor?
Avrupa Birliği’nin kıta genelinde yaşanan krizlerde etkisiz kalması nedeniyle sıkça başvurulan bir söz vardır… Belçika eski Dışişleri Bakanı Mark Eyskens’in 1991’deki betimlemesiyle Avrupa Birliği ‘ekonomik bir dev, siyasi bir cüce ve askeri bir solucan’ olarak kabul edilir.
Bu ses kaydı ve konuşulanlar Almanya için de durumun pek farklı olmadığını gösteriyor. Yüzlerce milyar avroluk ekonomisi ile koca kıtanın en önemli lokomotifi olan Almanya ne siyasi ne de askeri açıdan kendinden bekleneni verebilmekten çok uzak görünüyor.
Gelinen noktada ABD’nin ‘daha fazla yardım edin’ baskısı Almanya’yı sadece Rusya karşısında zor bir duruma düşürmekle kalmıyor, iç siyasette de yeni bir denklemi beraberinde getiriyor.
Madalyonun askeri açıdan görünümü de farklı değil… Almanya, halen kendisinden isteneni yapmaktan bir hayli uzak. Ses kaydında füzelerin verilseler dahi eğitim ve adaptasyon süreçlerinin aylar sürebileceği ve pek de hızlı hareket kabiliyeti olmadığı net şekilde görülüyor.
Ses kaydını yayınlayan hesaplara erişim engeli
Ses kaydının siyasi, askeri ve istihbari yansımaları olmakla birlikte ilk andan itibaren yaşanan kimi gelişmeler Batı’nın ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne sermesi açısından da oldukça değerli.
Almanya’nın en çok okunan basın kuruluşlarından olan Bild’in aktardığına göre, ses kaydını yayınlayan X hesaplarına ülke içinde erişim engeli getirildi.
Halbuki, benzer konular Türkiye’de yaşandığında Almanya ya da AB temsilcilerinin sıklıkla ‘basın özgürlüğü’, ‘sosyal medyada ifade serbestliği’ gibi konular üzerinden Ankara’yı hedef aldığını daha önce pek çok kez tecrübe ettik.
Almanya’nın söz konusu hesaplarının ülke içinde erişime engellemesinin temelinde 2021 yılında imzalanan 784 numaralı tüzük temel rol oynuyor. Buna göre, hükümet tarafından ‘terör faaliyeti ya da terör propagandası’ olarak etiketlenen paylaşımlar, platform yönetimi tarafından en geç 1 saat içinde silinmek zorunda. Aksi halde söz konusu platformla milyonlarca avro ceza kesilmesi mümkün.
İşte bu durum, Batı ülkelerinin kendi devlet sırları söz konusu olduğunda ne denli sert kararlar alabildiği ve başkalarına dayatmaya çalıştıkları değerleri nasıl aynı anda rafa kaldırdıklarını göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
Kimi isimler, ortaya çıkan ses kaydını 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en kritik istihbari faaliyetlerden biri olarak nitelendiriyor. Yaşananların Rusya-Ukrayna savaşından Berlin iç siyasetine, Almanya-ABD hattından NATO’ya kadar çok geniş bir alanı nasıl etkileyeceği ise merakla bekleniyor…