İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı tarafından Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te düzenlenen "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Reformu: Uluslararası Düzenin Yeniden İnşasına Yeni Bir Yaklaşım Paneli"nde katılımcılara video mesajla hitap etti.
Birleşmiş Milletler'in, İkinci Dünya Savaşı'nın yarattığı yıkım ve tahribat sonrasında dünyada bu düzeyde yıkıcı savaşların tekrar yaşanmaması için 1945'te Türkiye'nin de kurucu üye olarak aralarında bulunduğu 51 ülke tarafından kurulduğunu hatırlatan Altun, uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasının ve bunun muhafazasının örgütün en temel amacı olarak belirlendiğini söyledi.
Altun, üye sayısı 193'e ulaşan BM'nin, her ne kadar küresel çapta oluşturulan örgütler arasında en güçlü ve hukuki bağlayıcılığı en etkin kurum olarak öne çıksa da özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde yaşanan büyük insanlık felaketlerini önleyici somut çareler geliştiremediğini, barışın ve güvenliğin korunmasında etkileyici bir rol üstlenemediğini belirtti.
"BM, istikrarlaştırıcı fonksiyonunu artık yerine getiremez hale gelmiştir"
Geçmişte Bosna-Hersek'te, Ruanda'da, Suriye'de, Kosova'da yaşanan insanlık dramını önlemekte çaresiz kalan örgütün, son olarak Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik gerçekleştirdiği ve halen devam eden saldırıları boyunca da benzer bir çaresizlik örneği sergilediğini vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
"BM, elbette dünyada barışa ve istikrara katkıda bulunmuş ve uzun yıllar boyunca farklı coğrafyalarda istikrarlaştırıcı bir güç olarak varlık göstermiştir. Ancak son 30 yıl içinde dünya siyasetinde yaşanan gelişmeler ve güç dengelerinin değişmesi karşısında örgüt kendisine yönelik beklentiyi karşılayamaz hale gelmiştir. Bugün barışın ve güvenliğin korunması için kurulan BM'nin, uluslararası toplumun bu husustaki beklentilerini karşılayamadığı açıktır. BM, günümüzde istikrarlaştırıcı fonksiyonunu artık yerine getiremez hale gelmiştir.
Halbuki uluslararası barış ve güvenliğin korunması, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden 77 yıl sonra, her zamankinden daha güncel ve daha acil bir hal almıştır. Günümüzde dünya çapında pek çok çatışma bölgesinde, yaklaşık 1,5 milyar insan şiddet tehdidi altında yaşamaktadır. Silahlı çatışma riskleri ya da silahlı çatışmalar günümüzde yalnızca sayıca artış göstermekle kalmamakta ayrıca çok sayıda sivil ölümüne, büyük kitlelerin yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda bırakılmalarına ve temel insan haklarının ağır ihlallerine neden olmaktadır."
Örgütün dünya barışı ve istikrarını tehdit eden bu olaylar karşısında yeterince etkili ve tutarlı bir rol oynamaktan uzak oluşunun onun uluslararası toplumun gözündeki güvenilirliğini ve saygınlığını da azalttığını belirten Altun, mevcut sistemde etki sahibi olan devletlerin, çözümün değil, sorunun bir parçası olduğunu, dünyayı istikrara kavuşturması ümidiyle kurulan uluslararası kurumların da bugün bu görevini tam yerine getiremediğini söyledi.
"Uluslararası barış ve güvenliğin daha etkin korunabilmesi için yeni bir BM tasarlanmalı"
BM'nin mevcut yapısıyla küresel meselelere çözüm değil çözümsüzlük kattığını çok defa tecrübe ettiklerini dile getiren Altun, şöyle devam etti:
"Savaşan taraflardan birinin ya da krizin taraflarından birinin BM'nin daimi üyesi olmasının süreçleri nasıl tıkadığını gördük. BM bu yapısıyla zayıfın, mağdurun ya da haklının değil adeta güçlü beş daimi üyesinin yanında taraftır. BM mevcut yapısıyla zulüm yapana ses çıkaramaz bir vaziyettedir. Bunun temel sebebi örgütün kurumsal yapısındaki sorunlardır. Asya, Latin Amerika ve Afrika ülkelerinin BM Güvenlik Konseyinde bariz bir şekilde temsiliyet konusunda dışlandıkları bir gerçektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Dünya beşten büyüktür' çağrısı bu noktada zulümlere, haksızlığa, adaletsizliğe karşı bir itirazdır. Beş ülkenin kurduğu dünya sisteminin işleyişine, küresel adaletsizliklere itirazdır. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda Sayın Cumhurbaşkanımızın BM'nin reformuna yönelik taleplerinin haklılığı ve bunun gerçekleşmesinin gerekliliğini daha fazla hissediyoruz."
Barış ve güvenliğin daha etkin korunabilmesi için yeni bir BM tasarlanması çağrısı
Bugün, BM reform çabalarının her zamankinden daha yoğun şekilde müzakere edilmeyi hak ettiğini ve BM'nin nasıl bir kurum olması gerektiğine dair önerilere ihtiyaç duyulduğunu anlatan Altun, ancak tüm bunların sadece konuşulmaması, sonrasında fiiliyata da geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Uluslararası barış ve güvenliğin daha etkin korunabilmesi için yeni bir BM tasarlanması gerektiğinin altını çizen Altun, "Türkiye olarak, bu çerçevedeki teklifi uzun zamandır ifade ediyor ve tüm ülkelerin tartışmasına açıyoruz. Çözüm önerimiz ise 'Dünya beşten büyüktür' ifadesinde kendini bulan, BM Güvenlik Konseyinin yapısının değiştirilmesini merkeze alan bir perspektifin hakim kılınmasıdır" ifadelerini kullandı.
Adil ve daha sürdürülebilir bir küresel barışın temini için çok kültürlülüğü yansıtan bir BM'ye ihtiyaç bulunduğuna dikkati çeken Altun, BM Güvenlik Konseyinin, kıtaları, inançları, kökenleri ve kültürleri mümkün olan en adil şekilde temsil edecek bir yapıya kavuşturulacak şekilde yeniden yapılandırılmasının, çözüm ve küresel barışın tesisi için devrimsel bir adım olacağını söyledi.
Altun, "Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği gibi, sadece beş ülkenin, bütün dünyanın kaderini etkileyecek konularda karar vermesi ne ahlaki ne adildir. Dünya beş ülkeden büyüktür. Çok kutuplu, çok merkezli, çok kültürlü, daha kapsayıcı ve adil bir dünya inşa etmek mümkündür. BM'nin, küresel barış, refah ve adalet idealleri doğrultusunda 'Daha adil bir dünya mümkün' çağrısına uygun şekilde yeniden yapılandırılması gerekmektedir" dedi.