İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yaptığı paylaşımda Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan’nin Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesiyle ilgili asılsız ithamlarına tepki gösterdi.
Altun, soykırımcı İsrail'in Başbakanı Netanyahu ve hükümetinin Filistinlilere karşı yürüttüğü soykırımı başka yöne çevirmek için büyük çaba sarf ettiğini söyledi.
Altun, sözlerine şöyle devam etti:
"İsrail Başbakanı davasının haklı olduğunu iddia ederek hükümetinin ayrım gözetmeksizin işlediği cinayetleri, savaş suçlarını ve uluslararası hukuku hiçe saymasını savunmaya kalkıyor. Birçok İsrailli de dahil artık hiç kimse bu masala inanmıyor.
Netanyahu, Filistinli sivilleri öldürmek ve vatanlarından göçe zorlamak için 7 Ekim’i bir bahane olarak kullanıyor. Kendisi Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde aleyhine açılan dava nedeniyle tutuklanabilirim endişesiyle bugün panik halinde. Bazı Batılı yönetimlerin diplomatik koruması, Netanyahu’yu uluslararası hukuk gereğince yargılanmaktan kurtaramayacak.
İsrail hükümeti dünyanın büyük bir kısmının nazarında zaten suçludur. Uluslararası Ceza Mahkemesi soruşturması herkesçe malum olan bu gerçeği sadece teyit edecektir. Bu davayı gayrimeşru kılma çabası ancak bu soykırım suçuna iştirak eden bir avuç Batılı hükümet nezdinde işe yarayabilir. Tarih bu davada hükmünü çoktan vermiştir. Suçlulardan hesap sorulması yalnızca bir an meselesidir.
Netanyahu Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni İsrail hükümetinin halk tarafından seçilmiş yetkililerini savaş suçlusu olarak göstermek gibi bir saplantı geliştirmekle suçluyor. Fakat Netanyahu’ya şunu hatırlatmamız gerekiyor: Netanyahu hükümeti, halk tarafından seçilmesine rağmen soykırım peşinde koşan tarihteki ilk hükümet değil. Seçimle iktidara gelmiş olmak, başka bir halka karşı etnik temizlik yapma konusunda size meşruiyet sağlamaz.
Bunun yanı sıra İsrail Başbakanı sivillerin katledilmesi ve gazetecilerin hapse atılması konusunda konuşabilecek dünya üzerindeki son kişidir. Onun yönetimi altındaki İsrail ordusu bir yıldan kısa bir süre içinde 42 binden fazla sivili öldürmüş, milyonlarcasını yerinden etmiş ve 170’in üzerinde gazeteciyi katletmiştir. Dahası sadece altı ay içinde Gazze'ye 70.000 tondan fazla, diğer bir ifadeyle birkaç nükleer bombaya eşdeğer bombanın atıldığı bir saldırıyı yönetmiştir!
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, Filistin konusunda daima ve açıkça hakikatin sesi olmaya yılmaksızın devam etmektedir. Biz kelime oyunları ile değil, sadece ve sadece adaletin yerini bulmasıyla ilgileniyoruz. İşte tam da bu nedenle Uluslararası Ceza Mahkemesi davasına müdahil olduk. Bu bölgede barışın tesisi için mücadele etmeye devam edeceğiz ve Filistin özgür olana kadar asla durmayacağız!"