Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım, “ışıklar yanıyor” notu ile yüksek mahkeme binasının fotoğrafını paylaştı. Işık metaforunun darbe iması taşıdığı gerekçesi ile tepkiler peş peşe geldi.
"Işığın anahtarı tektir o da Aziz Milletimizin iradesidir"
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Twitter adresi üzerinden yaptığı paylaşımda, "Darbeci reflekslerin gölgesindeki söylemler kabul edilemez. Bu ülkede darbeci karanlık kafaları aydınlatacak ışığın anahtarı tektir ve o da Aziz Milletimizin iradesidir. Gereken her durumda o irade sağduyu ile ışıkları açar ve lüzumsuzsa da kapar." dedi.
İçişleri Bakanlığın resmi hesabından “ışıklarımız hiç sönmüyor” paylaşımı yapıldı. AK Parti’den çok sayıda isim AYM üyesine tepki gösterdi. Tepkiler üzerine Yıldırım, tweetinin maksadı aşan bir şekilde yorumlandığını ve bundan büyük bir üzüntü duyduğunu açıkladı.
Yıldırım’ın ışık metaforunu kullanması “AYM üyesi darbe imasında mı bulundu” sorusunu gündeme getirdi. İçişleri Bakanlığı resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Işıklarımız hiç sönmüyor” diyerek Anayasa Mahkemesi üyesi Yıldırım’a isim vermeden yanıt verdi.
Işıklarımız hiç sönmüyor. pic.twitter.com/q8k5S1uMYm
— TC İçişleri Bakanlığı Maske MesafeTemizlik (@TC_icisleri) October 13, 2020
Paylaşıma bir tepki de Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan geldi. Bakan Varank, yaptığı paylaşımda, “AYM üyeleri arasında belli ki vesayet özlemi çekenler var. Kimse merak etmesin; milletimiz feraset sahibidir, lüzumsuz ışıkları söndürmeyi iyi bilir.” ifadelerini kullandı.
AYM üyeleri arasında belli ki vesayet özlemi çekenler var. Kimse merak etmesin; milletimiz feraset sahibidir, lüzumsuz ışıkları söndürmeyi iyi bilir.
— Mustafa Varank (@varank) October 13, 2020
AK Parti kurmayları da tartışmalı mesaja tepki gösterdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik yaptığı paylaşımda, "Demokrasimizi kimse tehdit edemez. Bir Anayasa Mahkemesi üyesi Türkiye’nin “HUKUK GÜVENLİĞİ”ni ihlal edemez. Cunta ağzıyla konuşanların anayasal düzenimizi hedef almasına müsaade etmeyeceğiz. Darbeci zihniyetin kurumlarımızda olmasına tahammül edemeyiz. Türkiye’nin demokrasiyi korumakla görevli kurumları görevlerinin başındadır. Demokrasimiz her türlü tehditten daha güçlüdür. Demokrasimizi koruma konusunda kararlılığımız kesindir. Milletimiz adına demokrasimizi korumaya yeminliyiz. AYM, kendi üyesinin Anayasal düzeni lağveden darbeci bir tarihe atıf yapmasına müsaade etmemelidir. Bir AYM üyesinin anayasal düzeni tehdit etmesi hukuksuzluktur." açıklamasında bulundu.
AYM, kendi üyesinin Anayasal düzeni lağveden darbeci bir tarihe atıf yapmasına müsaade etmemelidir. Bir AYM üyesinin anayasal düzeni tehdit etmesi hukuksuzluktur.
— Ömer Çelik (@omerrcelik) October 13, 2020
"AYM üyesinin anayasal düzeni tehdit etmesi hukuksuzluktur"
Çelik Twitter'dan yaptığı açıklamada ayrıca, "AYM, kendi üyesinin Anayasal düzeni lağveden darbeci bir tarihe atıf yapmasına müsaade etmemelidir. Bir AYM üyesinin anayasal düzeni tehdit etmesi hukuksuzluktur." ifadelerini kullandı.
Çelik açıklamasında şunları kaydetti;
"Türkiye’nin demokrasiyi korumakla görevli kurumları görevlerinin başındadır. Demokrasimiz her türlü tehditten daha güçlüdür. Demokrasimizi koruma konusunda kararlılığımız kesindir. Milletimiz adına demokrasimizi korumaya yeminliyiz.
Demokrasimizi kimse tehdit edemez. Bir Anayasa Mahkemesi üyesi Türkiye’nin “HUKUK GÜVENLİĞİ”ni ihlal edemez. Cunta ağzıyla konuşanların anayasal düzenimizi hedef almasına müsaade etmeyeceğiz. Darbeci zihniyetin kurumlarımızda olmasına tahammül edemeyiz.
Türkiye’nin gerçek hukukçuları en son 15 Temmuz darbe girişiminde teröristlerin müdahalesine güçlü bir direniş gösterdiler. Gerçek hukukçular demokrasiyi koruma mücadelesi verdiler. AYM Üyesi’nin kullandığı dil ise milleti tehdit etmenin ve hukuku yıkan müdahalelerin dilidir.
Müdahaleler anayasal düzeni yıkmış ve milletimize büyük acılar yaşatmıştır. Müdahalelerin neticesinde hukuk düzenimiz ortadan kaldırılmıştır. Varlık sebebi hukuk olan AYM’de bir üye ise hukuku katleden müdahalelerin diliyle konuşuyor... Bu kabul edilemez.
Türkiye’ye geçmişte acılar yaşatmış müdahalelerin sloganının bir Anayasa Mahkemesi Üyesi tarafından kullanılması utanç verici bir saygısızlıktır. Hukuktan başka bir dili olmaması gereken bir AYM mensubunun hukuku katletmenin sembolü olan bir dille konuşması vahimdir."
"Bu imalı ifadenin ne demek olduğunu bilmiyor muyuz?"
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, paylaşımında "Bu saçma ve ucuz trollüğe önce AYM Başkanı ve diğer AYM üyeleri dur demelidir. AYM üyesi olmuş birinden devlet adabı, yargıç ağırlığı ve ciddiyeti beklemek hakkımız. Bu imalı ifadenin ne demek olduğunu bilmiyor muyuz? Bu ne saçmalık, kendinize gelin" ifadelerini kullandı.
Bu saçma ve ucuz trollüğe önce AYM Başkanı ve diğer AYM üyeleri dur demelidir!
— Bülent TURAN (@turanbulent) October 13, 2020
AYM üyesi olmuş birinden devlet adabı, yargıç ağırlığı ve ciddiyeti beklemek hakkımız!
Bı imalı ifadenin ne demek olduğunu bilmiyor muyuz?!
Bu ne saçmalık, kendinize gelin! https://t.co/23w9ZEqNAs
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ise, "Anayasa Mahkemesi üyesinin tehdit iması içeren "AYM'nin ışıkları yanıyor" sözlerini kınıyoruz. Hiçbir kurum yada kişi milli iradeye gözdağı veremez. Jüristokrasi heveslilerine bu millet fırsat vermez" dedi.
Anayasa Mahkemesi üyesinin tehdit iması içeren "AYM'nin ışıkları yanıyor" sözlerini kınıyoruz.
— Dr. Mehmet Muş (@mehmedmus) October 13, 2020
Hiçbir kurum yada kişi milli iradeye gözdağı veremez.
Jüristokrasi heveslilerine bu millet fırsat vermez!
AYM üyesi Yıldırım, tepkilerin ardından bir açıklama yaparak, "Işıklar yanıyor derken, hukukun ışığını kastettim, başka ışıkları değil" dedi.
Daha sonra ilk paylaşımını silen Yıldırım bir açıklama daha yaparak, "Kullandığım ibare maksadı aşan bir şekilde yorumlandı ve bundan büyük bir üzüntü duymaktayım. Gayem, AYM'nin bir hukuk ışığı olduğuna vurgu yapmaktı. Demokrasi dışı tüm oluşum, araç ve teşebbüsleri ima etmem asla söz konusu değildir" ifadesini kullandı.