Çok Bulutlu 1.8ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 02.07.2021 10:30

Ankara-Kiev: İş birliğinden stratejik ortaklığa

Savunma sanayii haberlerinde Ukrayna'nın adını sıkça duyar olduk... Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri motoru için Kiev tercihi bu örneklerden biri. Uzmanlar, Kiev hamlesiyle Türkiye’nin askeri alanlarda bazı göbek bağlarını kesip atabileceği görüşünde.

Ankara-Kiev: İş birliğinden stratejik ortaklığa
[Foto: AA]

Ukrayna’yı son zamanlarda en çok hangi haberlerle hatırlıyorsunuz diye sorsak muhtemelen aklınıza ilk gelenler Euro 2020’de ortaya koydukları performans ve Türkiye ile savunma sanayiinde yaptıkları iş birliği olurdu.

Geçtiğimiz günlerde TUSAŞ’ın ağır sınıf taarruz helikopteri için gerçekleştirdiği anlaşma bizi ‘savunma sanayii’ kısmına yeniden göz atmaya götürdü. Kamuoyuna açıklanan metinde Ukraynalı Motor Sich firmasıyla yapılan anlaşma kapsamında 14 adet motor tedarik edileceği duyuruluyordu. İnsansız hava araçları, deniz sistemleri, ortak tatbikatlar derken Ankara-Kiev hattının en önemli konularından biri bu kez ‘motor’ olmuştu.

Türkiye bir NATO ülkesi. Avrupa ile yakın ilişkiler içinde. ABD ile müttefikliği ve bunun geçmişteki yansımaları herkesin malumu. Rusya ile hiç olmadığı kadar yakın bir dönemden geçiyor. Ancak tüm bunlara rağmen ülkemizi ilgilendiren savunma sanayii haberlerinde son yıllarda en çok duyduğumuz ülkelerin belki de başında Ukrayna geliyor. Peki Ankara-Kiev hattının savunma cephesinde işler nasıl görünüyor?

Kamuoyunda Atak-2 olarak da bilinen Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri.[Kamuoyunda Atak-2 olarak da bilinen Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri.]

Ara bir çözümden çok daha ötesi

Bu sorunun detaylarını konuşmak üzere Savunma Sanayii Araştırmacısı Yusuf Akbaba ile buluşuyoruz. Son dönemlerde Türkiye’nin yerli ve milli motorlar konusundaki çalışmalar hepimizin malumu. Buna rağmen neden Ukrayna’dan motor alma ihtiyacı duyduğumuzu merak ediyoruz…

Terörle mücadelenin en önemli aktörlerinden biri olan ATAK helikopterlerine değinerek başlıyor Yusuf Akbaba anlatmaya ve ATAK-2 projesinde hızlı bir şekilde sonuç alınabilmesi için motor tedarikinin gerekli olduğuna işaret ediyor.

Havacılıkla ilgili motorların bugünden yarına üretimi mümkün değil… Akbaba, bu bilgiyi anımsattıktan sonra Ukrayna tercihinin çok doğru olduğunun altını çiziyor. ‘Neden doğru tercih?’ sorumuza ise “ABD ile yaşadığımız CAATSA süreci ve AB ülkelerinin Türk savunma sanayiine uyguladıkları örtülü/açık ambargolar Türkiye'yi farklı arayışlara itti. Sonuçta Ukraynalı Motor Sich firması yönünde karar kılındı. Kendi içinde tutarlı ve yerinde bir hamle” sözleriyle yanıt veriyor.

Ukrayna temelinde ilerleyeceğiz ancak meraklısı için araya bir not eklemekte fayda var. Bu satırları okuyanların “ATAK-2’lerde yerli motor göremeyecek miyiz?” endişesi taşımasına gerek yok. Akbaba’ya göre, Gökbey helikopteri için geliştirilen yerli TS-1400 motoru sayesinde önemli kazanımlar sağladık.

Ancak ATAK-2 için daha güçlü motor gerektiğinden dolayı ilk etapta hazır alıma gidildi. TEI geçtiğimiz aylarda bu tür bir motor için çalışmalara talep gelmeden başladıklarını açıkladı. Akbaba’nın anlattıklarından ATAK-2’nin ilerleyen yıllarda yerli ve milli motor kullanacağını anlıyor ve asıl konumuza dönüyoruz…

Savunma Sanayii Araştırmacısı Yusuf Akbaba.[Savunma Sanayii Araştırmacısı Yusuf Akbaba.]

Ortaklığın yarı çapı daha da genişleyecek

Türkiye ile Ukrayna’nın iş birliğini resmederken motor ile başladık ancak tuvalin geri kalanında İHA’lar, MİLGEM korvetleri, siber güvenlik gibi her biri kendi içinde son derece stratejik konulara da halen yer var. Ne oldu da Ukrayna bir anda çok farklı alanlarda Türkiye’nin savunma sanayii hikayesinde bu denli büyük bir yer edindi? Akbaba’ya bu durumu nasıl yorumladığını soruyoruz:

“Türkiye ve Ukrayna ilişkilerinde 2014 yılı milat oldu. Rusya'nın ayrılıkçıları desteklemesi ve Kırım’ı ilhakı iki ülkeyi birbirine yaklaştırdı. Çünkü iki ülke de kendileri için bölgedeki en büyük tehdit unsuru olarak Rusya'yı görüyordu.

2014’te başlayan yakınlaşma 2017’de farklı bir ivme kazandı. Türkiye'den birçok firma ve heyet Ukrayna'yı ziyaret ederek ortak nasıl projeler geliştirilir, neler yapılabilir konularını değerlendirdi. Bu temaslar sonucunda iki ülke ‘kazan-kazan temelli yeni bir yaklaşım benimseme kararı verdi.

Ukrayna, zayıf olduğu elektronik ve siber güvenlik konularında Türkiye'den çeşitli yardımlar aldı. Türkiye de en çok ambargoya maruz kaldığı motor konusunda Ukrayna ile temaslara başladı. Bugün Akıncı TİHA Ukrayna merkezli Motor Sich firması tarafından üretilen motorları kullanıyor. Ukrayna ordusu Bayraktar TB2 SİHA'lar ile önemli bir güç kazandı. Ayrıca Ukrayna Deniz Kuvvetleri, Türk üretimi olan MİLGEM korvetlerini kullanacak.

Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin ilerleyen yıllarda ortak şirketler vasıtasıyla çok farklı alanlara taşınacağını da söyleyebiliriz. Ayrıca iki ülke arasında devam eden ve kamuoyuna açıklanmayan proje süreçleri de mevcut.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, iki ülkenin izlediği yol haritasının ana mimarları olarak öne çıkıyor. Foto: AA [Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, iki ülkenin izlediği yol haritasının ana mimarları olarak öne çıkıyor. Foto: AA ]

Tek taraflı bağlılık riski var mı?

Ankara-Kiev hattında ilişkilerin tarihi, politik ve stratejik boyutları var. Karadeniz’in istikrarı, Kırım’ın durumu, turizm potansiyeli gibi alt başlıklar akla ilk gelenler. Bu saydıklarımızın hemen hepsinde karşılıklı bir kazanımdan söz etmek mümkün. Kamuoyunda kimi kesimlerin ‘Motor konusunda sadece Ukrayna’ya bağımlı olmayalım’ düşüncesini benimsediğini görüyoruz. Yusuf Akbaba ile konuşurken bu çekinceleri hatırlatıyoruz…

Akbaba da bir başka konuyu anımsatıyor ve bize 1974 Kıbrıs Barış Harekatı günlerinin sonrasına götürerek, “Türkiye tek kaynağa göbekten bağlı olmanın acısını ilk olarak o zamanlar yaşadı” tespitini paylaşıyor.

Sonrasında terörle mücadele ve Suriye konusunda dilimizin tekrar yandığını ifade ettikten sonra, “Ankara-Kiev ilişkisine yeni bir göbek bağı olarak bakamayız. Ukrayna, mevcut göbek bağlarının kesilip alternatiflerin oluşturulduğunun en önemli örneği” diyor.


Yusuf Akbaba ile vedalaşmadan önce ‘yerlilik’ konusuna da kısaca değiniyoruz… Akbaba’ya göre her ürünü yerli ve milli üretemeyiz.

Bazen uluslararası satışlarda bağlantı sağlaması, bazen de Türkiye içerisinde üretimin iktisadi olmaması nedenleriyle yabancı ortaklarla çalışılması gerektiğinin altını çizen Akbaba, “Ukrayna'dan bugün alınan birçok ürününü ilerleyen yıllarda yerli olarak ortaya çıkacağından eminim. Halihazırda çok sayıda proje için de yerleştirme faaliyetleri sürüyor” cümleleriyle Ankara-Kiev ilişkisinin ‘iş birliğinden stratejik ortaklığa’ temelinde ilerlediğine dikkat çekiyor.
 

Sıradaki Haber
Altun'dan YouTube sansürüne tepki: Bu çifte standarttır, riyakarlıktır
Yükleniyor lütfen bekleyiniz