Avrupa'nın en büyük, dünyanın tüm birimleri tek seferde yapılan 3. büyük hastanesi olan Ankara Şehir Hastanesinde sağlık çalışanları ile hastane yönetimi, koronavirüsü en az kayıpla atlatabilmek için gece gündüz yoğun bir mesai harcıyor.
Hastalığın teşhis ve tedavisinde görev alan binlerce sağlık çalışanı, ailelerinden ve sevdiklerinden ayrı kalarak, uzun saatler maske, koruyucu tulum, siperlik ve gözlük takarak şifa bekleyen vatandaşların hayatlarına dokunuyor.
Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekim Op. Dr. Aziz Ahmet Surel, ilk vakanın görüldüğü andan itibaren hastanede alınan önlemleri ve sağlık çalışanlarının mücadelesini anlattı.
Surel, bu süreçte Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda hareket ettiklerini ancak hastanenin özel şartlarını da gözetebilmek amacıyla Pandemi Yönetim Kurulu ile Acil Kriz Koordinasyon Merkezi kurduklarını, bu sayede hastanenin kapasitesini, iş gücünü, hastalara nerede, nasıl hizmet vereceklerini planladıklarını söyledi.
"COVID sebebiyle yaklaşık 5 bin 500 hasta takip ettik"
Hastaneye ilk COVID-19 hastasının 11 Mart'ta yatış yaptığını aktaran Surel, şöyle devam etti:
"O günden bugüne kadar COVID sebebiyle yaklaşık 5 bin 500 hasta takip ettik. Bunların ciddi bir kısmı, radyolojide ve klinikte COVID olduğunu düşündüğümüz hastalarımız. 1800 kadarı ise PCR dediğimiz tetkikle solunum yollarında COVID olduğunu doğruladığımız hastalarımız. Bu hastalarımızın ciddi bir kısmını yoğun bakımlarımızda, kayda değer bir kısmını da servislerimizde misafir ettik. Şükürler olsun yüksek bir iyileşme oranıyla hastalarımızın büyük çoğunluğunu taburcu ettik."
"Hastasından enfekte olan hiçbir personelimiz yok"
Surel, "Şehir hastanelerinin yüksek kapasitesinin bu olağanüstü durumlarda hastalarımızı yönetmek noktasında çok büyük avantaj sağladığını yaşayarak son birkaç aylık dönemde gördük." dedi.
Hastanenin fiziki şartlarının oldukça iyi olduğunu vurgulayan Surel, şunları söyledi:
"Negatif basınçlı bir ortamdayız. Partiküllerin saçıldığı hava, havalandırmalar tarafından hastanın odasından absorbe ediliyor ve personelin çalıştığı merkez alana yüzde 100 temiz hava basılıyor. Şükürler olsun ki bugüne kadar yoğun bakımlarımızda hastasından enfekte olan hiçbir personelimiz yok. Bizim de çok düşük seviyede enfekte olan arkadaşlarımız var ama filyasyonlarını yaptığımız zaman gördük ki hep toplum kökenli. Hastaneden, hastasından bu mikrobu alıp, COVID olan bir çalışanımız yok."
Tanı konan kişileri izole etmek amacıyla kampüsteki üç binayı COVID-19'lu hastalara ayırdıklarını ve bu süreçte birçok personelin çalışma ortamının değiştiğini belirten Surel, "Bizim teknik imkanlarımız tabii ki bu başarıda büyük rol oynadı ama esas uyum gücü yüksek, kapasitesi yüksek, yıllardır yoğun çalışmaya alışmış, fedakar sağlık çalışanlarımız, bu başarının ana mimarıdır." diye konuştu.
"Şu ana kadar 35 bine yakın test çalıştık"
Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvar İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Bedia Dinç ise 27 Mart'tan itibaren SARS-CoV-2 PCR testini çalışmaya başladıklarını, önce kliniklere nasıl örnek alınacağına ilişkin eğitimler verdiklerini, sonra da Ankara'daki birçok hastaneye de hizmet verdiklerini anlattı. Dinç, şöyle konuştu:
"Günde yaklaşık 900 ila 1200 civarında test çalışıyoruz. Şu ana kadar 35 bine yakın test çalıştık. Bunun 20 bin ve daha fazlası bizim hastanemize ait. Ortalama 5-12 saat arasında sonuç veriyoruz. Bu laboratuvarda örnek kabulünde çok üst düzey önlemler alıyoruz. Örneklerin taşınmasıyla bizim sürecimiz başlıyor. Örneklerin belirli bir sürede laboratuvara ulaştırılması lazım onunla ilgili eğitimler verdik."
"Şüpheli vakalar açısından yüzde 44 küsurlardayız"
Ankara Şehir Hastanesi Acil Kriz Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Ali Coşkun da merkezin Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde çalışmalarına devam ettiğini vurguladı.
COVID-19 hastalarının kaldığı birimlerde onları takip eden personel bulunduğunu ve 7/24 veri takibi yaptıklarını anlatan Coşkun, bu verilerin İl Sağlık Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığına aktarıldığını belirtti. Grafikler üzerinden sayısal veriler paylaşan Coşkun, şunları kaydetti:
"Ankara içindeki yerimize baktığımızda, şehir hastanesinin dışındaki hastanelere göre pozitif vakalar açısından yaklaşık olarak yüzde 25'lerde bir orana sahibiz. Şüpheli vakalar açısından da yüzde 44 küsurlardayız yani yüzde 45'lerde. Bunu 50'ye yuvarlayacak olursak nerdeyse yarısına yakını da şüpheli hasta grubunda."