Birinci Dünya Savaşı'nın en sıcak cephesiydi Gelibolu...
18 Mart'ta Boğaz'ın sularına gömülen düşman, daha sonra kara çıkarmasıyla işgale çalıştı vatan topraklarını.
Gelibolu'yu geçilmez kılan kahraman Mehmetçik anılacak
Türk askeri, 9 ay süresince kahramanca mücadele verdi. "Çanakkale geçilmez" sözü tarihe kazındı.
Gelibolu kahramanları, Kara Savaşları'nın 107'nci yıldönümünde bir kez daha anılacak.
Törenler, salgının ardından geniş katılımlı yapılacak
Salgın sebebiyle iki yıl üst üste sınırlı şekilde gerçekleştirilen törenler, bu yıl geniş katılımla yapılacak.
İlk tören, pazar günü Şehitler Abidesi’nde gerçekleştirilecek. Tören alanında son hazırlıklar yapılıyor.
Gelibolu'daki Fransız ve İngiliz anıtlarında da törenler düzenlenecek.
Bigalı Kalesi ziyarete açılacak
Savaşlarda silah tamirhanesi olarak kullanılan ve restore edilip müzeye dönüştürülen Bigalı Kalesi de ziyarete açılacak.
Anzak askerlerinin torunları ise hiç bilmedikleri topraklara savaşmak üzere gönderilen atalarını, "Şafak Ayini" ile anacak. Törenlerin ikinci gününde 57'nci Alay Yürüyüşü düzenlenecek.
Anzakların torunlarından dünyaya barış çağrısı
Tarihin en kanlı savaşlarına sahne olan yarımadaya Avustralya'dan gelen 12 kişilik grup, çatışmaların yaşandığı bölgeleri gezdi.
Anzak askerlerinin Şarapnel Vadisi'nde bulunan temsili mezarlarını da ziyaret eden Avustralyalılar, bölgedeki rehberlerden de savaş hakkında bilgi edindi.
Dedelerinin mezarının bulunduğu topraklarda duygusal anlar yaşayan Avustralyalılar, dünyaya barış çağrısında bulundu.
"Dünyadaki tüm insanlar barış içinde birleşmeli"
Avustralya'nın Queensland eyaletinden gelen Michael O'Grady, büyük dedesinin Çanakkale'de savaştığını belirterek şunları söyledi:
"Savaşta yaşamını yitirenleri minnetle anıyoruz. Dünyadaki tüm insanlar barış içinde birleşmeli. Barış için birlik yapmalıyız, dostluk kurulmalı. Mesela buradaki savaştan sonra bu ilişkiler olmasaydı belki bugün hiçbir Avustralyalıda Türklere karşı bir sempati olmayacaktı. Bugün bir asır sonra hep beraber Türkler ve Avustralyalılar kardeş. Bu çok önemli. Burada artık barış var ve bu hep sürecek, ülkeleri barış yönetmeli."
"Bizler artık tüm dünya olarak barış içinde yaşamalıyız"
Kızı Lauren Pilton O'Grady de Çanakkale'de mutluluğu ve hüznü bir arada yaşadığını anlattı.
Savaşa katılan ülkelerden önemli kayıpların olduğunu aktaran Pilton O'Grady, "Bu kadar üzüntü ve bu kadar acıdan sonra böyle bir kardeşliğin oluşması, barış içinde hala birlik ve beraberliğin olması mutluluk verici. Biz hepimiz insanız. Savaşmanın, kavga etmenin ne anlamı var. Bizler artık barış içinde yaşamalıyız, tüm dünya olarak. Burada birçok zorluklar yaşandı, insanlar hayatlarını kaybetti. Tüm dünyaya barış diliyorum, savaşlar bitsin diyorum" dedi.
"Savaşta kazanan yok, kaybedenler var"
Çanakkale'de büyük amcasını kaybeden Craig Roach da savaşın üzerinden 107 yıl geçtiğini ve iki ülke arasında bir barış inşa edildiğini vurguladı.
"Bu topraklara gelip duygusal olmamak elde değil" diyen Roach, şunları kaydetti:
"Buraya her gelişimde çok duygusal hissediyorum. Özellikle burada sadece bir bölgede bile 6 bin kişinin yattığı toprakları biliyor olmak çok önemli. Bu hissiyatıma çok dokunan bir duygu. Avustralyalılar ve Türkler aynı zamanda Kore'de de aynı savaşta yan yana, kol kola savaştılar. Onlar her zaman kardeş gibiydiler. Orada da burada olduğu gibi bir kader birliği yaptılar. Dünyaya artık savaş değil barış gerekli. Çünkü savaşta maalesef kazanan yok. Savaşta kaybeden var, kaybedenler var. İnsanlar hayatını kaybediyor, ülkeler varlıklarını kaybediyor ve insanların aile hayatları bozuluyor."