Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yaşlılar Haftası programı kapsamında AK Parti Genel Merkezi'nde, AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığı tarafından düzenlenen programda konuştu.
Programın, Genel Merkezle birlikte 81 ilde yapıldığını dile getiren Kurtulmuş, bunda emeği geçenlere teşekkür etti.
Geçmiş dönemlerde yaşanan darbelere ve 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsüne işaret eden Kurtulmuş, "Dün akşam televizyonlarda gördünüz, bu eşkıya çetesinin, asker üniforması içerisindeki adamları, TSK’nın şerefli mensuplarını, Kara Kuvvetleri Komutanını, Genelkurmay İkinci Başkanını nasıl derdest ettiklerini, mani olmaya çalışan yüzbaşıyı da nasıl vurduklarını gördük. Bu millet, çok kahır çekmiş olan bir millettir. Ama artık yeter. Köprünün altından çok sular aktı. Artık bu memlekette bir daha hiç kimse ne darbe yapacak ne bu milletin önünü kesecek ne de darbe yapmayı aklının ucundan dahi geçiremeyecektir. Söz de karar da yetki de milletindir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin zor, ekonomik süreci geride bıraktığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu zorluklar geride bırakıldıkça, Türkiye güçlü oldukça, IMF’yi kovup, IMF’den borç alma değil borç verme noktasına geldikçe, savunma sanayinde güçlendikçe, sosyal politikalarla herkese kol kanat gerdikçe, milletle devlet kaynaştıkça birileri rahatsız oluyor. Türkiye’nin bakanlarını, milletvekillerini ‘evet’ propagandası yapar diye korkuyla Avrupa’ya sokmuyorlar. Ama Türkiye düşmanlarının, PKK ve yandaşlarının, FETÖ ve yandaşlarının açıktan ‘hayır’ propagandası yapmasına müsaade ediyorlar. Mitingler yaptırıyorlar, polis korumasında gösteriler yaptırıyorlar. Bütün korkuları, güçlü ve büyük bir Türkiye’nin olmasıdır."
"Bunlar ne yaparlarsa yapsınlar güçlü, büyük Türkiye geliyor"
Türkiye’deki halk oylamasına batı ülkelerinin de dahil olduğunu, ‘hayır’ kampanyasına destek verdiklerini söyleyen Kurtulmuş, Avrupa’daki bazı gazetelerin Türkiye aleyhindeki manşetlerine de dikkati çekti.
Kurtulmuş, “Ne yaparlarsa boş. Bu millet, Allah’ın izniyle 16 Nisan’da ‘Evet, evet, evet’ diyerek güçlü Türkiye’nin yolunu açacak.” sözlerine yer verdi.
Alman istihbarat dairesinin başındaki kişinin bir demecinde, "Biz 15 Temmuz’un arkasında FETÖ’nün olduğuna ikna olmadık" ifadesini kullandığını aktaran Kurtulmuş, “Ya arkadaş, bu işin arkasında FETÖ’nün olduğunun anlaşılması için 250 kişinin değil de 250 bin kardeşimizin mi şehit olması lazım? Bunlar ne yaparlarsa yapsınlar güçlü, büyük Türkiye geliyor. Devletiyle, milletiyle kaynaşmış Türkiye geliyor. Onun için herkes bütün gücüyle ‘evet’ için bu son dönemeçte gücünü kullanıyor. Büyüklerimize hürmet, kararımız ‘evet’ diyoruz." ifadesini kullandı.
"Türkiye'de 'evet' ya da 'hayır' denilecek olması sizi niye ilgilendiriyor"
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Anadolu Yayıncılar Derneği üyeleri ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de Anadolu medyasının, medyada tekelin olduğu dönemlerden başlayarak hem halkın sesi soluğu olduğunu hem de halkın talep ve isteklerini kamuoyuna yansıtabildiğini söyledi.
Kurtulmuş, Türkiye'nin bakanlarını, seçilmiş meşru hükümetinin üyelerini, parlamentonun üyelerini konuşturmayanların sadece bununla kalmadığına işaret ederek, "Baktılar ki 'hayır' cephesi yavaş kalmış, zayıf kalmış, 'hayır' cephesine destek vermek için her türlü adımı atmaya başladılar. Türkiye'nin seçilmiş milletvekillerine ve bakanlarına meşru propaganda yapma iznini vermeyenler maalesef polis gözetiminde PKK'nın ve onların militanlarının posterler açarak 'hayır' kampanyasına yönelik olarak kampanya yapmasına müsaade ettiler." dedi.
İsviçre'deki Blick gazetesinin birinci sayfasına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmini koyarak "Erdoğan diktatörlüğüne son vermek için kocaman bir hayır", Alman Bild gazetesinin ise "Erdoğan ve arkadaşlarının Avrupa'da propaganda yapmasını istemiyoruz" diye manşetler attığını anımsatan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Adama sormazlar mı hem demokrasiden bahsediyorsunuz hem kampanyanın bir tarafının propaganda yapmasına müsaade etmiyorsunuz. Hem Allah aşkına size ne? Türkiye'de 'evet' ya da 'hayır' denilecek olması sizi niye ilgilendiriyor? Birileri oturduğu yerden ahkam kesmesin. Türkiye'de anayasa değişiklik teklifine karar verecek olan aziz milletimizin bizatihi kendisidir ve inşallah 16 Nisan'da bu kararını verecektir."