Çok Bulutlu 5.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber, AA 01.12.2021 14:08

Asgari ücrette ilk toplantı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısında "Enflasyonun ya da ekonomideki dalgalanmaların karşısında emeği koruyacağız" açıklamasını yaptı.

Asgari ücrette ilk toplantı

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında toplandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Bakanlıktaki ilk toplantının açılış konuşmasını yaptı.

Türkiye'de asgari ücretle geçinen 6 milyon civarında çalışan olduğunu söyleyen Bilgin, "Biz, her şeyden önce şöyle bir yaklaşımı önemsediğimizi defalarca ilettik veya açıkladık. O da şu; biz enflasyon ya da ekonomideki dalgalanmalar karşısında emeği koruyacağız, koruyacak bir asgari ücret belirleyeceğiz" dedi.

"Hakkaniyet duygusunu destekleyecek"

Bilgin, işçi ve işveren temsilcilerinin asgari ücretin belirlenmesi yönelik teknik konularda çalışma yürüteceğini anımsatarak, "Asgari ücretin bir boyutu teknik olarak yani ülkenin içinde bulunduğu enflasyon olur, muhtelif düzeylerdeki harcama kalemlerini dikkate alarak asgari ücretin toplumda ortalama beklentileri karşılayacak, hakkaniyet duygusunu destekleyecek bir oranda belirlenmesidir" sözlerini kullandı.

Bakanlık olarak, Türkiye genelinde bir araştırma yaptıklarını açıklayan Bilgin, akademik kadronun gerçekleştirdiği bu çalışmada hem işçi hem de işveren kesimine ulaşıldığını vurguladı.

Katılımcıların yüzde 34'ü 3 bin 500 ila 3 bin 750 lira görüşünde

Asgari ücret konusunda yapılan araştırma sonuçlarını da paylaşan Bilgin, araştırmaya dair şunları söyledi:

"2021'in kasım ayında İstanbul'dan Zonguldak'a kadar 26 ilde 604 işverenle görüştük. Muhtelif sektörlerde bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Yani Türk üretim yapısının ağırlıklı oranlarını yansıtacak düzeyde işletmelere gidildi ve işletmelerin hem belli oranda sahipleri ile belli oranda da profesyonel yöneticileri ile görüşmeler yapıldı. Onlara 'bir önceki yılla karşılaştırıldığı zaman önümüzdeki seneyi nasıl değerlendiriyorsunuz?' denildiği zaman yüzde 51'inin bir değişim olmayacağını, aynı kalacağını, yüzde 37'sinin çok daha iyi olacağını, yüzde 11'inin de biraz karamsar oldukları, işin kötüye gidebileceğini tahmin ettiklerini görüyoruz. İşverenlere asgari ücretin ne kadar olması gerektiğini sorduk. Burada yaklaşık yüzde 34'ünün 3 bin 500-3 bin 750 lira arasında asgari ücretin olması gerektiği şeklinde kanaate sahip olduklarını gördük. 3 bin 750 ile 4 bin lira arasında olanların oranı yüzde 13, ikinci sırada ise 3 bin 251 ile 3 bin 500 lira arasında yer alan iş işveren grubunu görüyoruz."

 


 

4 toplantıyla tamamlanacak

Bakan Bilgin, "İşçilerimize sorulan sorularda da şu ön plana çıkıyor, bilhassa küçük işletmelerdeki emekçilerin üzerinde durduğu husus, biz asgari ücretin, gelirimizin artmasını istiyoruz ama işimizin de devam etmesini istiyoruz. Bu vurgunun özellikle küçük işletmelerde öne çıktığını belirtmek isterim" dedi.

Asgari ücretle ilgili çalışmaların teknik konuların görüşülmesiyle devam edeceğini belirten Bilgin, 2022'de uygulanacak asgari ücretin belirlenmesinin dört toplantıyla tamamlanacağını düşündüklerini dile getirdi.

Bilgin, "Kısa sürede bu meselenin çözüme kavuşturulacağını, Türkiye'nin toplumsal barışına katkı yapan, aynı zamanda iş verimliliğini artıran işe uyumu, işe dair yabancılaşma karşıtı bir bütünleşmeye entegrasyonu dile getiren çalışanlar açısından özellikle bir rakamda buluşacağımızı düşünüyorum" dedi.

Toplantıya işçi ve işveren heyet başkanlarının açılış konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam edildi. Toplantıda, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısını 7 Aralık'ta Türk-İş'te, üçüncü toplantısı 9 Aralık'ta TİSK'te yapması kararlaştırıldı.

"Toplumun geniş bir kesimi toplantının sonucunu umutla bekliyor"

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, ilk toplantıya işçi heyetinin başkanı olarak katıldı.

Ekonomik koşulların asgari ücretli çalışanları zor durumda bıraktığını savunan Irgat, şöyle konuştu:

"Milyonlarca asgari ücretli çalışan ve bunların aileleriyle birlikte toplumun geniş bir kesimi, Komisyon toplantısının sonucunu umutla bekliyor. Umuyoruz ki alınacak karar, beklentileri karşılar, çalışanların hayal kırıklığına yol açmaz, geleceğe umutlu bakılmasını sağlar, iş barışını ve toplumsal huzuru getirir."

"Asgari ücretli çalışan sayısını azaltmalıyız"

Son iki ayda geçim şartlarının oldukça zorlaştığı bir sürecin yaşandığını söyleyen Irgat, "Tabii bu şartlar, asgari ücretteki beklentileri yükseltmiş durumda. Bizim en alt ücret olarak belirleyeceğimiz asgari ücret, toplumda ve çalışanların içerisinde genel bir yaşam ücreti olarak algılanıyor. Aslında yapılması gereken bu yanlışlığı düzelmek. Bunun için asgari ücretli çalışan sayısını azaltmalıyız. Bunun içinde çalışanların sendikalı olabileceği yapıyı ortaya koymak gerekiyor" dedi.

Bazı işverenlerin maliyetleri arasında ilk iş olarak emek maliyetini düşürmenin yollarını aradığını iddia eden Irgat, küresel rekabette yer almanın tek yolunun emek maliyeti olmadığını vurguladı.

"Vergi oranlarının indirilmesi konusunda da mutabıkız" 

Çalışanların, insanca yaşayabilecekleri bir ücret seviyesine erişmeleri gerektiğini belirten Irgat, "Yaşayarak görüyoruz ki içerisinde bulunduğumuz şartlarda asgari ücretle dört kişilik bir ailenin hayatını idame etmesi mümkün değil. Sayın Bakan anket de yaptırmışsınız. Sizden umutluyuz. Çalışma hayatını bilen birisiniz. Açıkladığınız ankette bu asgari ücretin artık dayanılmaz bir hal aldığı yönünde. Sizin yapıcı açıklamalarınız kamuoyunu ayrıca umutlandırdı" dedi.

Irgat, ücretler üzerindeki vergi oranlarının düşürülmesi konusunda işverenlerin mutabakat içerisinde olduklarının altını çizerek, "Vergide adaleti sağlayacak olan hükümetlerimizdir. Artık yüzde 20'ler, yüzde 27'lerdeki vergi sistemi, çalışanlar için adil değildir. Asgari ücretten vergi alınmaması kadar insani başka bir şey düşünmüyoruz" sözlerini kullandı.

 


 

"İstihdamın korunması için verilen destekler önemli"

İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, ilk toplantıya işveren heyetinin başkanı olarak katıldı.

Koç, ekonomide küresel olarak yaşanan süreçte, hükümet tarafından istihdamın korunması ve artırılması için verilen desteklerin oldukça önemli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Asgari ücret işveren teşviki, yeni istihdam yaratılmasında kayda değer bir fayda sağlamaktadır. Bunu geçtiğimiz yıllarda verilen desteklerle gördük. Ne yazık ki tüm dünyada artan emtia, ham madde fiyatları, sürekli yükselen enerji ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra çip krizi gibi küresel sorunlar ve yüksek belirsizlik ortamı birçok sektörü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Diğer yandan, hizmet sektörünün de toparlanması için halen zamana ihtiyaç duyuluyor. Asgari ücret belirlenirken, ülkemizin ekonomik durumunun ve işletmelerimize olan etkisinin göz önünde bulundurulması gerektiğine inanıyoruz. Bildiğiniz gibi, asgari ücret sadece bu ücretle çalışanların değil, tüm çalışanların ücretini etkileyen bir gösterge, yeni istihdam yaratılmasında etkili olan ve yatırım kararlarını etkileyen en temel kriterlerdendir."

"Kayıt dışı ile mücadelenin en büyük destekçisiyiz"

Koç, dünyada ve Türkiye'de ilave istihdam yaratmanın giderek zorlaştığına, asgari ücret ile medyan ücretler arasındaki farkın hızla kapanmasının iş gücü piyasalarındaki dengeleri olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Ülkemizin gerek vergi gelirlerinde gerekse işverenler üzerindeki haksız rekabette önemli olumsuz etkisi olan kayıt dışı istihdam, bugün yüzde 30'larda seyretmektedir. Kayıt dışı istihdamın bir puan düşürülmesinin bile ülke ekonomisine, büyümeye ve dolayısıyla istihdama çok ciddi katkısı olduğuna dikkat çekmek isterim. 9 milyonun üzerindeki kayıt dışı çalışanın devletimize yarattığı yıllık kayıp 150 milyar liranın üzerindedir. Kayıt dışı çalışanların karşı karşıya kaldığı sosyal güvencesizlik, insani olmayan çalışma şartları ve iş güvenliği riskleri ise değeri maddiyatla ölçülemeyecek derin bir sorundur. TİSK olarak kayıt dışı ile mücadelenin en büyük destekçisi olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz."

 


 

"Asgari ücret teşvikinin devam etmesini istirham ediyoruz"

Asgari ücret tespitinde, dünyanın ve Türkiye'nin içinde olduğu sürecin yarattığı olağanüstü ekonomik durumun ve kayıt dışılığın dikkate alınmasını isteyen Akansel Koç, taleplerini şöyle sıraladı:

"İstihdamın korunması ve yeni istihdam yaratılmasında fayda sağlayan asgari ücret teşvikinin 2022 yılında da korunmasını, asgari ücret teşvikinin uygulanmaya başlandığı 2016'da olduğu gibi asgari ücretin yüzde 6'sı oranında uygulanması ve bu oranda devam etmesini, işveren maliyetlerinin ilave teşviklerle dengelenerek istihdamı koruyacak ve artıracak adımlar atılmasını, rekabet içerisinde olduğumuz çoğu ülkenin ve OECD ortalamasından oldukça yüksek olan, başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretler üzerindeki vergi ve sigorta prim yüklerinin kademeli olarak azaltılmasını istirham ediyoruz.

Son olarak belirtmek isterim ki, ülke olarak birlikte büyüyebilmek esastır. Çalışma arkadaşlarımızın hayat kalitesini kalıcı şekilde artıracak ve büyük-küçük bütün işletmelerimize değer katacak her türlü kararın en büyük destekçisiyiz. Çalışanlarımızın refahını koruyacak ve onları enflasyona ezdirmeyecek dengeli bir artışa şimdiden 'evet' diyoruz. Her zaman olduğu gibi 'yeni nesil sendikacılık' anlayışımızla ülkemizin ve çalışanlarımızın yanındayız. Ortak fayda sağlayacak her türlü iş birliğine de her daim hazırız."

Sıradaki Haber
Bakan Soylu: 3600 meselesi Türk Polis Teşkilatı'nın anasının ak sütü gibi helaldir
Yükleniyor lütfen bekleyiniz