Geçmiş yıllarda sadece insansız hava araçlarında değil, Doğu ve Güneydoğu gibi zorlu coğrafyalarda görev yapabilecek güçlü helikopterler konusunda da müttefiklerinden gerekli desteği alamayan ve kendi helikopter macerasına başlayan Türkiye, T-129 ATAK helikopterleri ile çok büyük başarılar elde etti.
2007 yılında, Kara Kuvvetleri Komutanlığına 29 adet Faz-1 ve 21 adet Faz-2 olmak üzere toplam 50 helikopter için sözleşme imzalanan T129 ATAK projesinde, 2010'da acil duruma istinaden 9 adet daha EDH (Erken Duhul Helikopteri) sözleşmeye ilave edilerek, toplam sipariş 59 adedi buldu.
2011'de ilk uçuşunu icra eden, 2014 yılında da ilk EDH teslimi yapılan ATAK helikopteri, bugün gelinen noktada 57 adet teslim sayısına ulaştı. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in “Terörle mücadelede en etkili unsurlarımızdan T129 ATAK Helikopterimizin 57'ncisini Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim ettik” mesajıyla duyurduğu teslimat, aslında ATAK’lar için bir dönüm noktasına da işaret ediyor.
2020’nin ilk ATAK’ı teslim edildi
Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, sadece bugüne kadar sergiledikleri performansla değil, gelecek dönem için kazandıracakları adına da ATAK helikopterlerinin Türkiye için çok önemli bir proje olduğunu anlattı.
Helikopterin ‘2020’de teslim edilen ilk ATAK’ olduğunu hatırlatan Oğuz, “Bu teslimatla birlikte Kara Kuvvetleri Komutanlığına 51 adet, Jandarma Genel Komutanlığına ise 6 adet olmak üzere toplam 57 adet ATAK teslim edilmiş oldu” dedi.
Emniyet Genel Müdürlüğünün de 9 adet ATAK Faz-1 helikopter siparişi olduğunu söyleyen Oğuz, şöyle devam etti:
“Jandarma Genel Komutanlığına gelecek dönemde teslim edilecek 12 helikopterin tamamı Faz-2 olacak. Kara Kuvvetlerinin de 8 adet Faz-2 siparişi bulunuyor. Şu an için kesinleşen 86 adet ATAK siparişi var. Kara Kuvvetlerinin 32, Jandarma’nın da 3 opsiyonu var. Onlar da siparişe dönüşürse emniyet güçlerinde toplam 121 adet ATAK olacak. Belki gelecekte Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının Faz-1 helikopterlerinin bir kısmı veya tamamı Faz-2'ye yükseltilebilir. Şimdilik Türkiye böyle bir planlamanın içinde.”
Elimizdeki Cobra tipi helikopterler her coğrafyada görevlendirilemiyordu, sınırlı sayıdaki Süper Cobra tipi helikopterle mücadele etmek zorunda kaldık. O zamanlar bunlardan alabilmek için çeşitli zorluklar çekiyorduk. Alabildiklerimizin sayısı da çok az sayıda olduğu için kısıtlı imkanlarla hareket etmek zorunda kalıyorduk.
Bu durumun böyle devam edemeyeceğinin anlaşılması üzere 2007 yılında atılan imzayla başlayan ATAK yolculuğumuz, ülkemizin terörle mücadelesinde çok ciddi katkılar sağladı. Güçlü motoru, modern aviyonikleri, ileri öz savunma kabiliyeti, silah ve faydalı yük açısından sağladıkları imkanlar, bizim üzerine koyduğumuz yerli/milli sistemler derken ATAK kendi sınıfının en iyi helikopterlerinden biri oldu.”