Hafif Sağanak Yağışlı 5.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 10.11.2022 08:32

Atatürk, düşman kadar hastalıkla da savaştı

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yıllarca düşmanla olduğu kadar hastalıklarla da savaştı. Böbreklerinden rahatsızlandı, kalp krizi geçirdi. Kendisine son olarak siroz teşhisi konuldu. İşte Atatürk'ün geçirdiği hastalıklar ve vefatına giden süreç...

Milli Mücadele yıllarında yurdun dört bir yanında bağımsızlık ateşini yaktı.

57 yıllık ömrüne, koca bir vatan sığdırdı. Ancak hastalıklar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün peşini bırakmadı.

"Böbrek ve kalp hastalıklarının olduğunu biliyoruz"

Atatürk'ün böbrek ve kalp hastalıklarının olduğunu bildiklerini söyleyen İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Budak şöyle konuştu:

"1917 yılında böbrek rahatsızlığından dolayı kaplıcalara gitmek zorunda kalmıştı. Milli Mücadele döneminde de bu rahatsızlıkların devam ettiğini, özellikle Cumhuriyet'in ilanından sonra iki haftalık bir sürede iki kez kriz geçirdiğini biliyoruz."

Nutuk sürecinde kalp spazmı geçirdi

1927 yılında Nutuk’u kaleme aldığı dönemde Atatürk, bir kez daha kalp spazmı, ardından da kalp krizi geçirdi. Doktorlar mutlaka istirahat etmesini tavsiye ediyordu. Ancak onun daha önemli bir meselesi vardı. Kendi hayatının bile önünde tuttuğu tek şey, Türk milletinin geleceğiydi.

1936 yılına gelindiğinde hastalığıyla ilgili tablo hiç iç açıcı değildi. Bu durum çalışmasını da yavaş yavaş engellemeye başlıyordu. Zaman zaman bozulan sağlığı, 1937 yılı sonlarına doğru iyice kötüleşmeye başlamış, daha sonra da toparlanamamıştı.

1938'de siroz teşhisi konuldu

Atatürk sık sık ateşleniyor, günden güne zayıflıyordu. Yorgunluk ve halsizlik belirtileri netleşti. 1938'in başında, Prof. Dr. Nihat Reşat Belger, Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Temmuz 1938'de yakalandığı zatürre hastalığı ise artık sonun başlangıcıydı.

Son 4 ayını Dolmabahçe'de geçirdi

Mustafa Kemal Atatürk, 25 Temmuz gecesi Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi ve son 4 ayı buradaki 71 numaralı odada geçti. Bu süreçte çok sayıda yabancı doktora da başvuruldu. Ancak, istenen sonuç bir türlü alınamadı. Atatürk, 17 Ekim 1938'de ilk kez komaya girdi.

Öğrenciler, kutlamalara gidemeyen Ata'larını yalnız bırakmadı

Cumhuriyet'in 15'inci yılı kutlamaları için Atatürk, Ankara'ya gitmek istiyordu. O gidemese de kutlamalardan dönen Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri, Ata'yı Dolmabahçe Sarayı'nda yalnız bırakmadı.

Atatürk son 10 gününü yarı uyur vaziyette geçirdi. 7 Kasım gece yarısı, gözlerini açtı. 8 Kasım akşamı, yeniden komaya girdi. 9 Kasım'ı 10 Kasım'a bağlayan gece oldukça zor geçti. Atatürk'e kısa aralıklarla oksijen verildi. Şafak sökerken, İstanbul, hüzünlü bir sabaha hazırlanıyordu.

10 Kasım 09.05'te zaman durdu

Saat 9 olduğunda göğsü hızla inip çıkmaya başladı. 57 yıllık ömrünün son 5 dakikasına gözleri kapalı giriyordu. Dışarıda bütün bir ulus, endişe içinde radyo başında Atatürk'le ilgili haberi bekliyordu. Saray tam bir sessizliğe gömüldü. Saat 9'u 5 geçiyordu. Bitmeyen bir matemin başlangıcıydı artık.

Türk milleti Atatürk'ü son yolculuğuna gözyaşları içinde uğurladı. Yüce önder için, ülkenin dört bir yanında törenler düzenlendi.

Kamera: Edebali Koçdemir
 

Sıradaki Haber
Bahçeli'den '10 Kasım' mesajı: Atatürk Türkiye'dir, Türk milletinin ortak değeridir
Yükleniyor lütfen bekleyiniz