Mobil Gözetleme Araçları Tedarik Projesi'nin devir-teslimi nedeniyle, ASELSAN'ın Macunköy Tesisi'nde tören düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, burada yaptığı konuşmada, AB ile ortaklaşa yürütülen projelerin önemine işaret ederek, "AB sınırları aslında Türkiye'nin Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarıyla değil, diğer sınırlarıyla başlar. Eğer oralarda kontrolü tam olarak yapamıyorsak burada başarı şansımızı azaltırız." dedi.
Sınır güvenliğinde birçok teknolojinin kullanıldığı bütünleşik ve entegre sistemlerden yararlanıldığını dile getiren Demir, oldukça pahalı bu sistemlerin maliyetlerinin düşürülmesinin çok daha kolay tedbirler alınmasına imkan sağlayacağını söyledi.
Demir, savunma sanayisinden, teknolojik açıdan en optimum çözümleri sunmasını ve güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını karşılamada etkin olmasını beklediklerini ifade etti.
İsmail Demir, benzeri sistemleri ilerleyen dönemlerde insanların güvenliğini artırmak için hayata geçirmeyi umduklarını belirtti.
Demir, "Mühim olan güvenli bir dünya. Güvenli ve istikrarlı bir dünya olmadan dünyanın hiçbir yerinde güvenlik garantisi olmayacağını, 'ateş başka yerdeyse bize bulaşmaz.' demenin mümkün olmadığını çeşitli örneklerle gördük. Dünya el birliğiyle bu tür sorunlara eğilmek durumunda. Bu proje de bunun bir örneği." diye konuştu.
"AB daha fazla destek vermeli"
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye'nin, sınırlarını insan hareketleri bağlamında etkin şekilde kontrol etmesinin hem kendisi hem de bölge ülkelerinin güvenliği açısından önem taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin, ülkeye yasa dışı giriş çıkışı elindeki tüm imkanlarla kontrol altına almayı başaran belki de tek ülke olduğunu belirten Kaymakcı, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin doğu sınırları esasında Avrupa'nın ve NATO'nun sınırlarıdır. AB ile aramızdaki mali iş birliğinde entegre sınır yönetimi önemli bir alan olup, sadece sınır gözetimi projelerine Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) 2 döneminde 2014-2016 arasında 158 milyon avroluk destek sağlanmıştır. AB, Türkiye'nin göç ve sınır yönetimi kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalara daha fazla destek vermelidir."
"Türkiye üzerine düşeni yapıyor"
Milli Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu, sınır güvenliğinin dünyanın herhangi bir yerinde henüz tam olarak çözülemeyen büyük bir sorun olduğunu söyledi.
Karaosmanoğlu, "Sınır güvenliği her ülke için çok önemli fakat sınıra bu insanların geliş sebeplerini ortadan kaldırıcı tedbirler için bütün dünya ve özellikle AB yerinde müdahale ve yardımda bulunsa bu tedbirlerin maliyeti de çok daha ucuz olur." dedi.
Sınır güvenliği konusundaki çalışmalar hakkında bilgi veren Karaosmanoğlu, "Türkiye bu konuda üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getiren belki de tek ülkedir." dedi.
"Sınır güvenliği Avrupa'daki huzuru ve güvenliği doğrudan etkiliyor"
İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, sınır güvenliğinde atılan adımların, yapılan çalışmaların etkisinin tek bir ülkeyle sınırlı olmadığını ve bu konuda çalışırken tüm dünyanın "tek bir ülke" hassasiyetiyle hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Avrupa ile Orta Doğu arasındaki en kısa geçiş noktasında bulunduğunu belirten İnce, "Türkiye'nin sınır güvenliği Avrupa'daki huzur ve güvenliği doğrudan etkileyen bir meseledir. Son yıllarda ülke ve Bakanlık olarak sınır güvenliği konusunda oldukça modern, sonuç odaklı ve yüksek teknolojili pek çok projeye hep birlikte imza attık." ifadesini kullandı.
ASELSAN yeni çözümler için çalışıyor
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, 1996'da Genelkurmay Lojistik Başkanlığının ihtiyacı doğrultusunda, Güneydoğu'daki üs bölgeleri için geliştirilen Sınır Gözetleme ve Kontrol Sistemi Projesi ile başladıkları entegre güvenlik sistemleri yolculuğunun, yurt içi ve dışında imzalanan çeşitli sözleşmelerle devam ettiğini söyledi.
Karada, denizde, havada ve uzayda milli sistemler ve bu sistemlerle oluşturulan entegre çözümlerle güvenlik güçlerine destek olmaktan gurur duyduklarını dile getiren Görgün, "Bu projede de olduğu gibi, ASELSAN olarak ülkemizin AB hedefleri doğrultusunda hem AB hem de NATO standartlarında tasarım ve üretimlerimizi gerçekleştirmekteyiz. İleriye dönük çalışmalarımız arasında hızlı ve minimum insan katkısıyla sınır kapılarından geçişi sağlamak amacıyla yüz tanıma sistemleri dahil biyometrik sistemlerin geliştirilmesi gibi projelerimiz yer almaktadır." dedi.
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals da Türkiye ve AB sınırlarının güvenliğini artıracak olan bu projede görev alanlara teşekkür etti.
Konuşmaların ardından projenin yararlanıcısı İçişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı arasında devir-teslim sözleşmesi imzalandı.
Törenin sonunda bakan yardımcılarına araçların maketleri hediye edildi.
Ateş birçok teknolojiyle donatıldı
Yüzde 75'i Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı tarafından, kalanı Türkiye Cumhuriyeti tarafından ulusal katkıyla desteklenen proje kapsamında, 2017'de Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından ihaleye çıkıldı.
AB çapında yeterliliği sağlayan tüm firmaların katılımına açık olan ihalede ASELSAN en iyi fiyat ve teknik çözümü vererek birinci oldu.
Sözleşme makamının Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi, ana faydalanıcının İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü ve kullanıcının da Kara Kuvvetleri Komutanlığı olduğu proje dahilinde 57 güvenlik sistemi için toplam bedeli yaklaşık 30 milyon avro olan iki ayrı sözleşme imzalandı.
Araç platformu olarak Katmerciler tarafından üretilen Hızır 4x4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçları kullanıldı. Araç üzeri elektronik sensörler ve bu sensörlerin bir arada çalışmasını sağlayan güvenlik yönetim yazılımı ASELSAN tarafından tasarlanan ve üretilen milli sistemlerden oluşuyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri ile farklı ülkelerdeki askeri birliklerin de envanterinde olan ASELSAN ürünü Acar Kara Gözetleme Radarı, Şahingözü-OD Elektrooptik Sensör Sistemi, 9661 V/UHF Kara Telsiz Sistemi ve Seda Atış Yeri Tespit Sistemi araç üzerine entegre edildi. Yine firma tarafından tasarlanan Secans Güvenlik Yönetim Yazılımı ile tüm sensörlerin kontrolü ve bir arada çalışabilmesi sağlanıyor.
Araç üzeri sensörler sayesinde, gece/gündüz olumsuz hava koşullarında askeri birliklerin kısa, orta, uzun menzilde mobil gözetleme ihtiyacı karşılanacak. Radarla tespit edilen bir hedef ya da atış yeri tespit sistemiyle belirlenen bir keskin nişancı atışı sayısal harita üzerinde koordinatlarıyla belirlenerek termal kamera ile gözetlenebilecek ve takip altına alınabilecek. Ayrıca tüm bu görüntüler sürekli kaydedilecek.
Projede tasarım faaliyetleri tamamlanırken, 20 Ateş Mobil Sınır Güvenlik Sistemi üretimi, kullanıcı eğitimleri ve sistem testleri İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı yetkilileriyle gerçekleştirilerek batı sınırlarındaki askeri birliklere teslim edilmek üzere hazır hale getirildi.
Trakya sınırlarında kullanılacak sistemler sayesinde yasa dışı göçmen ve kaçakçılar tespit edilecek, Türkiye-AB sınır hattı güvenliğine katkı sağlanacak.
Kaynak: AA