Büyük Taarruz'un yıl dönümünde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Akşehir’deki Garp Cephesi Karargahı’nda Hürriyet gazetesi yazarı Fatih Çekirge’nin sorularını yanıtladı.
100 yıl önce işgalci Yunan kuvvetlerine karşı taarruz emrinin verildiği günün yıl dönümünde aynı masada yine Atina’nın düşmanca tutumu gündemdeydi. İşte Bakan Akar'ın açıklamaları:
“Yeni maceralardan kaçının…”
Bu karargah her şeyi anlatmıyor mu? Büyük zaferin 100’üncü yıldönümünü kutladığımız bu günlerde çok açık ve net şekilde Yunanistan’a diyoruz ki, 1 asır önce girişilen maceranın bedelinin ne kadar acı olduğunu gördünüz. Tarihten ders almanızı ve hüsranla sonuçlanacak yeni maceralardan kaçınmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz…
Tatbikat daveti ABD’den geldi
Bakan Akar, Yunanistan’ın 22 ve 24 Ağustos’taki NATO tatbikatlarında Türk savaş uçaklarına radar kilidi atarak taciz ettiği olayın perde arkasını şöyle anlattı:
“2 Temmuz günü Amerikalılardan bir talep geldi. Bir NATO tatbikatı yapacaklar. Ve jetlerine bizim jetlerimizin koruma yapmasını istediler. Talepleri de şuydu. 4 F-16, 1 HİK ve 1 tanker uçağı... ‘Tamam’ dedik ve uçuşlar başladı. Ve bu uçuşlar bütün NATO ülkelerine bildirildi. Düşünün, 2 Temmuz’da bildirilmiş ve faaliyet 22 Ağustos’ta olmuş. İşte o sırada Yunanistan belirlenmiş uçuş rotasını değiştirip askersiz statüsündeki adalara çevirdi.
"Son anda rota değiştirip Lozan’ı delmek istiyorlar"
Rotayı illaki bu adaların üzerinden geçirmek istiyor. NATO’yu buraya sokmak istiyor, yani Lozan’ı delmek istiyor. Bunun için son dakikada güzergahı değiştiriyorlar. Sonra da gelip uçaklarımıza 3 dakika veya 5 dakika süreyle radar kilidi atıyorlar. Neden bunu yaptın diye sorulduğunda da “Bunlar bize bu uçuşu bildirmediler. ‘Kimliği belirsiz uçak’ olarak değerlendirdik” diyorlar.
Ne demek kimliği belirsiz, oysa bu bir NATO tatbikatı değil mi?
“NATO tatbikatında kimliği belirsiz uçak diye bir şey olamaz”
Kimliği belirsiz uçak olur mu? 24 Ağustos’ta da NATO’nun Nexus Ace eğitiminde görevli uçaklarımız vardı. Orada da gelip 5 dakika boyunca radar kilidi atmak suretiyle tacizde bulundular. Uçaklarımızın NATO görevinde olduğunun bilinmemesinin imkanı yok. NATO’da böyle bir şey olamaz. Uçuş görevleri aylar öncesinden yayımlanıyor, kayıtlar tutuluyor, yazılar yazılıyor. Buna rağmen 22 Ağustos’ta ve 24 Ağustos’ta NATO görevi yapan uçaklarımıza radar kilidi atarak taciz yaptılar.
Çavuşoğlu ABD ve Yunanistan elçilerini çağırdı
Akar, Türkiye’nin bu tacize hem askeri hem de diplomatik alanda gerekli karşılığı verildiğini dile getirdi:
Elbette gerekeni yapıyoruz. 22 Ağustos’taki hadise olunca Mevlüt Bey (Çavuşoğlu) hemen ABD Büyükelçisi’ni ve Yunan Büyükelçisi’ni çağırdı. Biz de Yunanistan Askeri Ataşesi’ni çağırdık ve tepki gösterdik. Biz kimseyi taciz etmiyoruz ama hiçbir tacizi de karşılıksız bırakmıyoruz. Bunu NATO’da da söyledik, her yerde de söylüyoruz.
“Biz kimlikli politika uyguluyoruz, şakamız yok”
Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; kişilikli ve kimlikli bir politika uyguluyoruz. Ve çok ciddiyiz, bunun şakası yok.
Biz diyoruz ki 3 bin adanız var, buna rağmen burnumuzun dibine kadar geliyorsunuz. Adaları silahlandırıyorsunuz, 6 mil karasuyu olmasına rağmen 10 mil hava sahası iddiasında bulunuyorsunuz. Burnumuzun dibine kadar gelmişsiniz ve bize yayılmacı diyorsunuz, insaf!