Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nden geçmiş yıllarda çalınan ve Bakanlığın çalışmaları sonucu bulunan 66 eserden 56'sının yer aldığı "Evimdeyim: Bir Dönüş Hikayesi" adlı resim sergisini ziyaret etti.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ndeki sergiyi gezen Avcı, Müze Müdürü Ayşegül Canan Ortakçı ve Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Pelin Şahin Tekinalp ve Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç'tan eserler hakkında bilgi aldı.
Müzede beğendiği eserlerin cep telefonuyla fotoğrafını da çeken Avcı, daha sonra gazetecilere değerlendirmede bulundu. Avcı, "Bugün burada aslında Ankara Resim ve Heykel Müzesi envanterinde olup, bir süre nerede oldukları bilinmeyen ama daha sonra nerede oldukları tespit edilenlerin derlenip toparlandığı ve yargı süreciyle de devam etmekte olan bir sanat olayıyla karşı karşıyayız." diye konuştu.
Türk resminin değerli ve öncü isimlerinin eserlerinin tekrar yuvaya dönmesinden mutluluk duyduğunu aktaran Avcı, "Bundan büyük sevinç duydum ama aynı zamanda da hüzünlendim çünkü bu derlenenler, toparlananlar, bu gelenler, gelmeyenlerin yanında çok az. Daha gelecek, gelmesi gereken çok eserimiz var dışarıda. Onların da peşindeyiz." dedi.
"28 Şubat döneminde talan edilmiş eserlerin peşindeyiz"
Tarihi eser kaçakçılığının sadece "içeride olup biten" bir mesele olmadığına işaret eden Avcı, şöyle konuştu:
"Türkiye ve Türkiye'nin yanı sıra pek çok başka ülke de maalesef özellikle 19. ve 20. yüzyıldan itibaren çok ciddi bir sanat talanına maruz kalmışlardır. Bu talan hem içeriden hem dışarıdan gerçekleştirilen bir talan ama Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak şunu herkes bilsin ki biz eserlerimizin peşindeyiz. İster içeride, ister dışarıda elinde yasal dışı yollardan edinilmiş sanat, tarih, kültür eserleri olanlar, bir an önce efendice getirsinler, müzelerimize teslim etsinler. Biz, bize ulaşan duyumların peşindeyiz. Hiç kimse kendini emniyette hissetmesin. Bu eserler nasıl döndülerse bunlarla beraber talan edilmiş olan, özelikle 28 Şubat döneminde talan edilmiş olan eserlerin peşindeyiz. Dolayısıyla bir an önce kendiliğinden getirsinler, eserlerimizi yerine teslim etsinler. Aksi takdirde o şimdi ellerinde tuttukları eserleri çocuklarına, torunlarına bırakamayacaklar. Belki çocuklarına ve torunlarına 'sanat eseri hırsızlığı' damgasını miras bırakacaklar. Onun için bir kere daha uyarıyorum, getirsinler eserlerimizi müzelerimize teslim etsinler. "
Türkiye'den kaçırılan tarihi eserin ABD'de satılması
Yaklaşık 20 gün önce ABD'nin New York şehrinde Türkiye'den götürüldüğü kesin olan, arkeoloji literatüründe "Kilya tipi" idoller grubuna giren 27 santimetre boyundaki bir heykelciğin müzayedede satıldığını hatırlatan Avcı, şunları söyledi:
"Biz bu süreçte New York'ta mahkemeye müracaat ettik ve iki ay süresince 'bu eserin alıcısına teslim edilmemesi' konusunda karar aldırdık. Bu iki ay boyunca da biz, 'Bu eserin Türkiye'den gitme ve dolayısıyla da Türkiye'ye iade edilmesi gereken bir tarihi eser olduğunu, bir tarihi eser kaçakçılığı söz konusu olduğunu' kanıtlamaya çalışıyoruz. Tabii bu hukuki süreç zor bir süreç ama en azından bütün dünyada özellikle metropol ülkelerde alıcılara, bütün eserlerimizin peşinde olduğumuz bilgisinin ulaşması bakımından da bu dava süreci önemlidir."
Müzayedenin yapıldığı gün New York Times gazetesine tam sayfa ilan verdiklerini aktaran Avcı, "Bir açık mektup yayınladık. Orada bu tarihi eser kaçakçılığına dikkat çeken ifadeler ve UNESCO kurallarını hatırlattık." dedi.