Babadan şehit oğluna duygulandıran mektup

Fetullahçı Terör Örgütü'nün hain darbe girişiminde, "Babalar Günü"nde dünyaya gelen evladını şehit veren Zeki Kılınç'ın acısı hala ilk günkü tazeliğini korusa da şehit babası olmanını gururunu yaşıyor.

Kılınç, 15 Temmuz'un yıl dönümünde çok özlediği evladına, "Canım oğlum, ilk göz ağrım, babalar günü hediyesi olan evladım" diyerek başladığı bir mektupla seslendi.

Mektubunda, babaların evlatlarına duygularını yüzlerine karşı söyleyemediğini aktaran Kılınç, "Ben seninle gurur duyduğumu hep yüzüne karşı söylüyordum, iyi ki de söylemişim. Vatanın, bayrağın önemini sana hep anlatmıştım. Hatta şehit olmadan bir ay önce yüzüne karşı evimizde sana 'Bu devlet, millet ve başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan için ölünür değil mi?' diye sorduğum da 'Tabii ki baba' demiştin. Evladım senin baban olmak şeref ve gurur. Sen milletin en zor zamanında önden giden, ölümü korkutan öncülerden oldun." ifadelerini kullandı.

Kendisi için hep şehit ve gazi olmayı istediğini vurgulayan Kılınç, mektubunda şu cümlelere yer verdi:

"Ben şehit ve gazi olamadım ama sen oldun, hak ettin. 15 Temmuz'dan bu yana okullarda öğrencilere hep 'Benim Muhammet Oğuzum artık yok ama sizler onun emaneti olan vatan ve bayrağımızı bizimle birlikte korursunuz değil mi?' diye soruyorum. Öğrenciler de 'Merak etmeyin gerekirse bizler de şehit olacağız' diyorlar. Onlara 'Biz evlatsız yaşarız ama vatansız ve bayraksız asla' diyerek sesleniyoruz. Gençlerimiz ve halkımız şehitler sayesinde vatan topraklarında huzurla yaşıyorlar. Her şey eskisinden çok daha iyi ve güzel durumda. Ama evlat acısı çok zormuş be oğlum. Seni o kadar çok özlüyorum ki arada sırada rüyama gel, seni görmek bana güç verir. Gözümün yaşını kimseye göstermeden akıtıyorum. Ama bilesin ki düşmanlar karşısında ağlamıyorum. Çünkü ben senin babanım. Yiğit evladın babası da yiğit olmak zorunda. Onu da biliyorum. Senin bana telefonda söylediğin son söz olan 'Sıkıntı yok baba. Aslında var da yok. Seni Allah'a emanet ediyorum. Görüşürüz' cümlesi artık benim sloganım oldu. Allah'a emanetsin oğlum. Ahirette görüşürüz. Seninle gurur duyan baban."

Kılınç, oğlunun İstanbul'da ilk göreve başladığında, "Gel oğlum, vatanına göz dikeni ez oğlum. Dostun kim düşmanın kim bil oğlum, çakal gezen şu dağlarda gez oğlum" diyerek, vatanın ve bayrağın önemini anlattığını kaydetti.