MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor. https://t.co/Fm12P9OFoE
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) February 25, 2020
Bahçeli, inandırılıcılığı kalmasa bile İdlib'de çözüm için Soçi mutabakatının uygulanmasını istedi.
"Esed döktüğü kanın bedelini damla damla ödeyecek"
Bahçeli, "Her ne kadar iradesi ve inandırıcılığı kalmamışsa da İdlib'de ateşkes rejiminin sağlanabilmesi çözüm yolların aralanabilmesi Soçi kararlarının tatbikine bağlıdır. Bu şartlar altında Türkiye'nin geri adımı düşünülemeyecektir. Zalim Esad döktüğü kanın bedelini damla damla ödeyecektir." diye konuştu.
Bahçeli'den Rusya'ya eleştiri: Tam bir çelişki
Devlet Bahçeli, Rusya'yı da eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
"Rusya'nın Türkiye'ye karşı Suriye'nin arkasında durması, Suriye'yi Türkiye'ye tercihi akla ziyandır, stratejik hesaplarla bile izaha edilemeyecektir. Dahası Putin'in ikili oynaması önde sayın Erdoğan'a sarılırken arkada Esad'a sarılması tam bir çelişkidir. Türkiye ile Rusya strartejik ortak değildir müttefik değildir."
"HDP ne diyorsa CHP de istiyor"
Bahçeli, siyasette şeffaf ittifak tartışmaları üzerinden CHP ve HDP'yi de sert sözlerle eleştirdi.
Bahçeli, "HDP'nin CHP'ye yönelik cesur olun kuytuda buluşmayalım kapalı kapılar arkasında el ele gezmeyelim siyasi nikahımızı ulu orta ilan edelim dayatması karşılık bulmuştur. Kılıçdaroğlu'nun bölücülük merakı siyasette 3. blok arayışı falan değil düpedüz vatana ihanettir. HDP Türksüz anayasa diyor aynı şeyi CHP de istiyor. HDP demokrasi ittifakı diyor aynı tekerlemeyi CHP de söylüyor. HDP, PKK/YPG diyor aynı çıkmazda CHP de patinaj yapıyor. Ha HDP ha CHP ha serok ha Babacan alayı birdir, hepsi aynı alçak ve karanlık yolun yolcularıdır." dedi.
"MHP'ye sosyal medya üzerinden istikamet çizilemez"
Bahçeli, Türkiye'nin yeni atanan Viyana Büyükelçisi üzerinden partisine yapılan eleştirilere son noktayı koydu. Bahçeli, Avusturya Büyükelçisi olarak atanan Ozan Ceyhun üzerinden başlayan tartışmaları değerlendirdi. Hem eleştirilere cevap verdi, hem teşkilatını uyardı:
"Biz şehidi de biliriz, katili de biliriz. Bizim Viyana Büyükelçiliğine atanan şahısla ilgili ortak hiçbir noktamız yoktur. Geldiği yer bellidir, hüviyeti bellidir, mazisi bellidir. Sorumluluk elbette hükümetindir. Bu atamayı maske yaparak Cumhur İttifakı'na husumet kusanlar, bilip bilmeden, partimizin resmi görüşü teşekkül etmeden akıntıya kapılanlar yanlış yapmışlar, ters köşeye yatmışlardır.
İplisinin ipsizinin, arlısının arzısının, MHP'ye kefen biçenin, döneğinin devşirilmişinin, ülkücüye kem gözle bakanın, çakalının çukalının, çıkarcının yardakçının, mikser gibi karıştırıcıların yalan, iftira ve aldatmalarına itibar etmek bizim kitabımızda yazmaz, yazamaz, yazmayacaktır. MHP'ye sosyal medyadan istikamet çizilemez. Bize sosyal medya yolcusu değil, davanın hancısı lazımdır."