Çok Bulutlu 4.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 07.11.2023 12:59

Bahçeli: Kılıçdaroğlu'nun itirafı beyhude bir sızlanmadır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Genel Başkanlık yarışını kaybeden Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım.' itirafı, gecikmiş, miadı geçmiş bir itiraf, beyhude bir sızlanmadır" dedi.

Bahçeli: Kılıçdaroğlu'nun itirafı beyhude bir sızlanmadır
[Fotograf: AA]

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Genel Başkanlık yarışını kaybeden Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım.' itirafı, gecikmiş, miadı geçmiş bir itiraf, beyhude bir sızlanmadır" dedi.

Bahçeli, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, siyasetin soğuk tandırdan sıcak ekmek alma hesabı yapanların, rüyasında sinek avına çıkanların, şapkayı ayağına çarığı başına giyenlerin, yalanı kana kana içip bir damla hakikati yudumlamaktan mahrumiyet çekenlerin harcı olamayacağını söyledi.

"Kabuk bağlamış yaraları deşerek siyaset yapılamaz." ifadesini kullanan Bahçeli, toplumsal yapıyı önce ideolojik mahallelere ayırıp sonra da iki ayrı yakayı birleştirmek amacıyla köprü kurmaya çalışmanın adının siyaset olamayacağını kaydetti.

Bahçeli, "Türk siyasetinin bir ahlak reformuna, yeni bir kalkınma hamlesine, istikametini milletimizin hedef ve özlemlerinden alan muhtevalı bir toparlanmaya ihtiyacı vardır. Bunu da MHP ve Cumhur İttifakı gerçekleştirmeye muktedirdir." diye konuştu.

Türk milletinin ruhundaki mukadderat ve mukavemeti mayalandıran tarih ve kültür mirasıyla istikbal ve istiklalini muhafaza eden irade ve itibar zenginliğinin "siyasetlerinin mihveri" olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bu mihvere dayanarak önümüze çıkan veya çıkartılan müşkülatları birer birer aşıyor, değişim ve gelişim dinamiklerini kaynağımızla eklemleyerek dengeli ve dirayetli şekilde ilerleme kaydediyoruz. Günübirlik siyaset yapmıyoruz. Güdümlü siyaseti tanımıyoruz. Kuru gürültüden ibaret bir siyaseti takmıyoruz. Her rüzgara yelken açmıyoruz. Her söylenene kulak kabartmıyoruz. Kof söyleyene, boş söyleyene, çok söyleyene aldırmıyoruz.

Esaret ile özgürlük arasında mekik dokuyan çürüklerin kime çektiği, kime özendiği, kimlerle özdeşleştiği bellidir, belgelidir, bilinmektedir. Ama bizim hangi muhteşem köke çektiğimiz, nereden doğup nasıl doğrulduğumuz bariz ve billur bir gerçektir. Gönül verdik ülkemize, gönül kazanmak, gönüller almak istiyoruz."

"Yeni yüzyıla hazırlanıyor"

Bugün herkesin öncelikli görevinin dünyada yaşanan gelişmeleri kavramak ve insanlığın ortak geleceğine ilişkin yapıcı, iyi niyetli, adil, sorumlu ve sağduyulu teklifler getirmek olduğunu belirten Bahçeli, "Daha huzurlu, daha güvenli, daha gelişmiş, daha mamur, daha müreffeh bir Türkiye önceliğimiz, böylesi bir dünya da tasavvur ve tahayyülümüzdür." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, Türk milleti ve onun sinesinden bir hilal gibi parlayıp çıkan MHP'nin, hiçbir zaman dar görüşlü, kısa menzilli, basit hevesli, küçük hedefli olmadığını ifade ederek, "MHP ve Cumhur İttifakı, parlak bir geçmişi onurlu bir gelecekle buluşturmanın arayış ve amacıyla yeni yüzyıla hazırlanıyor. Bu meyanda siyasi çalışmalarımız istikrarlı, iddialı ve itinalı ölçülerde devam etmektedir." dedi.

Bahçeli, MHP olarak stratejik hedeflerini isabetle belirlediklerini, siyasi mücadelede muhalefet partilerine göre bir adım önde olmalarının esası ve sırrının burada olduğuna dikkati çekti.

Gündeme hakim olmanın yanında gelişmeleri hakşinas bir olgunlukla, hakiki bir fikir kuvvesiyle, hakkaniyete saygılı bir üslupla yorumlamanın, tıkanmaları aşmak için yeni yollar açmanın başlıca gayeleri olduğunun altını çizen Bahçeli, hiçbir zaman çorak yere tohum ekmediklerini, gölün kenarına kuyu kazmadıklarını, ilkelerinden ödün vermediklerini ve iradelerinden şaşmadıklarını söyledi.

Bahçeli, "Tutarlığımızdan caymadık, irfanımızdan sapmadık. Birileri gibi ülkü ve ülke sevdamızı asla bahis konusu yapmadık, siyasi müzayedeye bırakmadık, pazarlık malzemesi görecek kadar alçalmadık, ufalmadık, ufalanmadık. Biz milletimizin uğruna varlığımızı adadık. Bir doğru imanın, bin eğriyi düzelteceğine inandık." ifadelerini kullandı.

"İlk tuğla yanlış konulmuş, ilk düğme yanlış iliklenmiş"

CHP'nin hafta sonu yapılan kurultayını anımsatan Bahçeli, "CHP'nin 38. Büyük Kurultayı'nda Genel Başkanlık yarışını kaybeden Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım.' itirafı gecikmiş, miadı geçmiş bir itiraf, beyhude bir sızlanmadır. O hançer tutan ellerin, yanına yöresine geldiğinde iyilik meleği olmadığını Kılıçdaroğlu'nun da bilmesi gerekiyordu." şeklindeki değerlendirmesini paylaştı.

CHP'deki Genel Başkan değişiminin konu ve gündemleri olmadığını dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:

"Kurultay delegeleri kararını vermiş, bize de saygı duymak ve hayırlı olsun demek düşmüştür. Üzüldüğümüz husus, Atatürk'ün kurduğu partinin büyük kurultayında şehitlere rahmet dilemek yerine casuslara, teröristlere, işbirlikçilere, kiralık gazetecilere selam gönderilmesidir. Kalem selamdan, selam kelamdan önce gelir. Bir selam bin hatırdır. Selam Allah'ın selamıdır ancak teröriste selam veren sırtına ihanetin semerini vurmuş demektir. Cumhuriyet'in ve CHP'nin 100. yılında, genel başkanlığa aday isimlerin kurultay salonundan terörist Demirtaş'a selam göndermesi PKK'yı selamlamaktır, kahpe pusuları selamlamaktır, kanlı saldırıları selamlamaktır, bölücülüğü selamlamaktır, melanet ve rezalete selam durmaktır. İlk tuğla yanlış konulmuş, ilk düğme yanlış iliklenmiş, ilk adım boşluğa atılmıştır.

CHP'nin 38. Büyük Kurultayı'nda Kuvayı Milliye reddedilmiş, Milli Mücadele inkar edilmiş, 100 yıllık geçmişin hatıralarıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emanetleri yok sayılmıştır. Çam dalından ağıl olur mu? Elbette olmaz. Biliniz ki bu tiplerden de millete ve ülkeye hayır gelmez, gelemez, gelmeyecektir. Biz Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini inşa, imar ve ihyanın peşindeyiz. Tavsiyem odur ki hiç kimse hesap hatası yapmasın, küçülmüş siyasetçilerin zillet projelerine Türkiye'yi asla teslim etmeyeceğiz.

Ne esef verici bir durumdur ki ülkesine sırt dönmüş, milletine yüz çevirmiş, milli meselelerle ihtilafa düşmüş ikiyüzlü bir muhalefet anlayışı karşımızdadır. CHP yönetimine hakim olan siyasi akıl rehinli ve hacizlidir. Bunların irtibatları ve ilişki ağları sancılı ve karanlıktır. CHP yönetimine diyorum ki Selahattin Demirtaş teröristtir, HEDEP bölücüdür, siyasetteki nifak tohumu ve ayrık otudur. Osman Kavala Sorosçudur, casustur, suçludur ve cezasını çekecektir."

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2023 ve takip eden yılların Türkiye'nin dev gibi ayağa kalkışına sahne olacağını, bunu sağlayacak iradenin Cumhur İttifakı olduğunu söyledi.

Cumhur İttifakı'nın sınır ötesinde terörün başını ezen mücadele, Ege ve Doğu Akdeniz'de silah çeken ahlaksızlara milli duruş gösteren cesaret, Türkiye’ye sahip çıkan ve Türk milletine hizmetkarlıkta sınır tanımayan inanmışlık ve vatan olduğunu belirten Bahçeli, zillete düşürülecek bir ülkelerinin olmadığını ifade etti.

İnançlarına sövenlere tahammüllerinin, etnik ve mezhep bölücülüğü yapanlara hoşgörülerinin olmadığını vurgulayan Bahçeli, "Bizim çetelere, suç örgütlerine, emperyalizmin güdümüne girmiş muhalefet partilerine, satılmış aydınlara, kiralık kalemlere, kursağından geçen bir lokmayı bu ülkeye borçlu olup da ihanet eden şeref yoksunlarına tavizimiz olmayacaktır." diye konuştu.

Devlet Bahçeli, ülkeler arası irtibat ve ilişki ağlarının üst üste darbe aldığı, Filistin'de soykırımın yapıldığı, dehşet verici insanlık suçunun işlendiği bu dönemde zalimlerin karşısında mazlumların yanında durulması gerektiğine işaret ederek, "Çocukların katline sessiz kalamayız. Yüzü gözü kan revan içindeki bebeklerin yürek parçalayan hallerine tepkisiz duramayız. Bir halkın imhasına da göz yumamayız. 'Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' anlayışı, bozuk ve bulanık bir anlayıştır. Nihayet o yılanın bir gün zehirli ağzını açarak bize de dokunacağını şimdiden öngörmek mecburiyetindeyiz." ifadelerini kullandı.

"Duamız ve desteğimiz Filistinli kardeşlerimize yöneliktir"

MHP lideri Bahçeli, sözde medeni ülkelerin hepsinin Gazze'deki yıkım karşısında üç maymunu oynadığını, uluslararası toplumun felçli, uluslararası hukukun ayaklar altında ve küresel vicdanın buzlu ve sisli olduğunu belirterek, önü alınamayan ve kendiliğinden organize olan kalabalıkların İsrail saldırılarını farklı başkentlerde protesto ettiğini, İsrail'e nefret ve lanet yağdığını anlattı.

Buna rağmen Gazze'nin havadan ve karadan yine abluka altında olduğunu anımsatan Bahçeli, sivillerin yerleştiği kampların vurulduğunu; hastaneler, okullar, ibadethaneler, çocuk parklarının bombalandığını söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gazze'de korkunç bir katliam günbegün genişleyip yaygınlaşmaktadır. Bu gidişat durmazsa, bu soykırım sonlanmazsa, Orta Doğu her ihtimale açık olacaktır. Silahlar derhal susmalı, ateşkes sağlanmalıdır. Türkiye'nin önerisi olan Uluslararası Barış Konferansı gecikmeksizin toplanmalıdır. İsrail ve Filistin arasında kalıcı barış için yarın bile geçtir. Daha fazla kan dökülmemelidir. Daha fazla çocuk hayattan koparılmamalıdır. Süregelen çatışmalar dinler ve medeniyetler arasında bir cepheleşmeye ve silahlı mücadeleye dönüşmemelidir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın sabırlı, gayretli, haktan ve hakikatten yana adımları mutlaka karşılık bulmalı, taraflı tarafsız herkesçe desteklenmelidir."

Bahçeli, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Türkiye'yi ziyaretini anımsatarak, "5 Kasım gecesi Ankara'ya gelen ABD Dışişleri Bakanı'na Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'nın simgesel mesajlarla birlikte İsrail zulmünü bir kez daha ifade etmesi bize göre son derece anlamlı ve değerlidir." dedi.

İsrail'in barbar saldırılarına itiraz etmenin herkesin, özellikle her devlet ve siyaset insanının ortak mükellefiyeti olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Filistinlileri Mısır Çölü'ne sürmek için zemin oluşturan, Tevrat'tan alıntılar yapıp soysuz bir savaşa gerekçe bulmaya çalışan cani zihniyetin insan ve inanç haklarını ihlal etmesi hesabı sorulması gereken bir suçtur. Bu suçun bedeli ise inşallah bu dünyada ödetilecektir. Allah indinde son din İslam'dır. Dinin koruyucusu Allah'tır. Galip olan da Allah'tır. İsrail terörüne karşı Türkiye'nin duruşu hamdolsun sağlamdır. Duamız ve desteğimiz Filistinli kardeşlerimize yöneliktir. MHP, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin alacağı ve tatbik edeceği her karar ve politikanın sonuna kadar yanındadır."

"Dünyanın umudu Türk Devri'dir"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, huzursuzluğun küreselleştiğini, yaygın ve yoğun adaletsizliğin küresel vicdanı yaraladığını dile getirerek, neoliberalizmin haksızlık yakıtıyla yüzdürülen, pusulası ve dümeni vicdansızlık olan korsan geminin her tarafından su aldığını söyledi.

Öte yandan dünyaya ümit ve huzur vadeden bir Türk kuşağı doğduğunu ve devrin Türk Devri olduğunu belirten Bahçeli, "Dünyanın kalbi Türk Kuşağı'nda atmaktadır. Geleceğin yükselen gücü Türk Kuşağı'dır. Barış, huzur, refah, kardeşlik, istikrar, adalet ve hakkaniyet Türk Kuşağı'nın müjdesidir." şeklinde konuştu.

Türk Devletleri Teşkilatı 10. Zirvesi'nin 3 Kasım 2023'te Kazakistan'ın başkenti Astana'da gerçekleştirildiğini hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleriyle Türk Devri'nin tutuşan meşalesi takdir edilecek ve hürmet duyulacak bir aydınlığın habercisidir. Türk dünyasının birlik ve beraberlik ruhu her alanda kökleşmeye başlamıştır. Bazı çatlak seslere rağmen tarihçilerin önemli bir bölümü 16. yüzyılı 'Türk Yüzyılı' olarak tanımlamışlardı. Allah'a çok şükür önümüzdeki yüzyıl, ikinci Türk Yüzyılı olacak, Türk kültür ve medeniyeti eski görkemli günlerine tekrar vasıl olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ifade ettiği gibi dünyanın umudu Türk Devri'dir. Yerden havaya toz kalkar, havadan yere rahmet iner, her kap kendine sızar, Türklük kıyamete kadar yaşar.

Millet kavramını tartışmaya açmak ve mensubiyet üzerinde kuşku uyandırmak için pusuya yatanlar; alt kimlikleri dirilterek etnisite temeline dayalı, ayrışmış bir toplum oluşturmak amacıyla ortam yoklayanlar; millete ait değerleri eleştirerek, milli tarih ve ecdadımız üzerinde tereddüt meydana getirmek için hava koklayanlar; bu yolla millet varlığından, milli kimliği zayıflamış, toplumsal bütünlüğü aşınmış şaşkın yığınlar yaratmak için fırsat kollayanlar Türk Devri'nde tasfiye edileceklerdir."

Devlet Bahçeli, CHP kongresinde teröristlere selam verildiğini, kendisinin ise Türk ve İslam yurtlarını selamlayacağını söyleyerek, kendisini dinleyenleri, Türk Devri’ni gururla, onurla, heyecanla, bahtiyarlıkla selamlamak üzere ayağa kalkmaya çağırdı.

Bahçeli, "Türk Devri'nin mimarları Sayın Cumhurbaşkanı'mız başta olmak üzere Özbekistan Cumhurbaşkanı'na, Kazakistan Cumhurbaşkanı'na, Azerbaycan Cumhurbaşkanı'na, Kırgızistan Cumhurbaşkanı'na, gözlemci ülkeler olan Türkmenistan Cumhurbaşkanı ile Macaristan Başbakanı'na en derin şükran hislerimle teşekkür ediyorum. Kıbrıs Türk Devleti'nin önümüzdeki Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde gözlemci üye statüsüyle yer alacağına inanıyor, 3 Kasım Astana Zirvesi'nin Türk milletine ve Türk devletlerine hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum." diye konuştu.

"Türk milletinin tarihi ve milli ortak değeridir"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 10 Kasım 2023'te, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete irtihalinin 85'inci yıl dönümünün anılacağını hatırlatarak, ölüm raporunu imzalayan dokuz tıp profesörünün "10 Kasım 1938 Perşembe sabahı, saat dokuzu beş geçe, muazzez ve büyük hasta terk-i hayat eylemiştir." ifadesini kullandığını anlattı.

Atatürk'ün fani bir insan olduğunu fakat geride bıraktığı muhteşem eserleri, muazzam emanetleri, müstesna hizmetleri, muhterem mücadelelerinin maşeri vicdan ve milli hafızada ebediyen varlık hükmünü koruyacağını dile getiren Bahçeli, bir arada ve bağımsız olarak yaşama azim ve iradesi kırılmadıkça bir milletin asla yok edilemeyeceğini herkese ispat ederek mazlum milletlerin istiklal mücadelelerine örnek olan Atatürk'ü, yüzyılın dehası yapan özelliklerinin başında kuvvetli öngörüsünün geldiğini söyledi. Bahçeli, şunları kaydetti:

"Atatürk, Türk milletinin varlığına kasteden her türlü sinsi tertibin farkına vararak onları deşifre etmiş, milleti uyandırmış, Türk milletinin yolunu aydınlatmıştır. Her alanda bağımsız olmayı esas alan, milli menfaatlerden taviz vermeyen, baskıya, dayatmaya, esarete karşı geri adım atmayan bir politika izlemiş, tüm dünyanın Türkiye'ye gıptayla bakmasına neden olmuştur. O, Türk milletinin tarihi ve milli ortak değeridir. Atatürk'ün kurtuluş mücadelesini verdiği zorlu dönemde yaşananlar, her Türk vatandaşının çok iyi öğrenmesi ve ibret alması gereken bir dönemdir. Çünkü Büyük Atatürk'ün de dediği gibi Türk milletinin şahsi menfaatlerini düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilecek gafillerin ihanetleriyle her zaman karşılaşması mümkündür."

Devlet Bahçeli, Atatürk'ün bir yandan Türk milletinin kendine olan güvenini, var olma kararlılığını güçlendirirken; diğer yandan da milletin arasına nifak sokan art niyetlilerle mücadeleye öncelik verdiğini belirterek, bu nedenle Türk milletinin gurur duyduğu, feyzaldığı değerleri yıpratarak güven duygusunu yok etmek isteyenlerin hedeflerinden birinin de Atatürk olduğuna işaret etti. Bahçeli, "Selanik'teki pembe boyalı evin ikinci katındaki ocaklı odada doğan, 57 yıllık bir hayata devasa bir tarihi sığdırıp İstanbul Dolmabahçe'de rahmeti rahmana kavuşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Türk nesilleri her daim saygıyla hatırlayacaktır. 10 Kasım esasen bir matem günü değil, Aziz Atatürk'ü idrak vesilesi, düşüncelerini ifade vetiresi, eserlerini muhasebe veçhesi, Cumhuriyet'i öncesi ve sonrasıyla kavrama vefasıdır." şeklinde konuştu.

"Demek ki içimize doğmuş"

Devlet Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Benim hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir" sözünü aktararak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Türklüğün medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyetinin, bundan sonraki inkişafı ile istikbalin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacağından şüphe duymuyordu. Devamında aynen dediği şuydu, 'Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, dileğim şudur: Beni hatırlayınız.' Elbette her zaman hatırlayacağız, her ortamda da hatırlatacağız. Milli Mücadele'nin lideri, Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 85'inci yıl dönümünde saygıyla, minnetle, rahmetle anıyorum. Türk milleti hiçbir güce eğilmeyecek, vatan evlatlarının özündeki cevheri ortaya çıkartarak şer odaklarının heveslerini kursaklarında bırakacaktır. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı'nın isimli isimsiz nice kahramanına, şehitlerimize, elleri öpülesi ceddimize de Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum."

Toplantının ardından Bahçeli, bir gazetecinin, Özgür Özel'e yönelik CHP Genel Başkanlığı konusunda daha önce yaptığı yorumunu anımsatarak "Özgür Özel CHP Genel Başkanlığına seçildi" ifadesini kullanması üzerine, "Demek ki içimize doğmuş." yanıtını verdi.

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Diyarbakır annelerinin oturma eylemine 1 aile daha katıldı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz