Üst solunum yolu enfeksiyonu rahatsızlığı nedeniyle bir süredir basına açık programlara katılmayan Bahçeli, uzun aradan sonra partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 15. Dönem Eğitim ve Öğretim Yılı açılış törenine katıldı. Genel Merkez'deki törene gelişinde gazetecilere selam veren Bahçeli, daha sonra törenin yapılacağı salona geçti.
Program basına kapalı gerçekleşirken Genel Başkan Bahçeli de açılış dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Terörün insanlığa ve insanlık değerlerine karşı cephe alan, şiddet saçan, vahşet yağdıran büyük bir felaket, vahim bir tehdit olduğuna işaret eden Bahçeli şunları kaydetti:
"Hiçbir insani miras, hiçbir beşeri ve demokratik kıymet terörizmin kahredici yüzüne, terörün karanlık yönüne cevaz ve icazet veremeyecektir. Terör bütün insanlığa çevrilmiş kanlı bir silah; barış, huzur ve güvenliğin önüne döşenmiş mayın tarlası, ölüm tuzağıdır. Terör örgütleriyle birlikte terörizmi hakimiyet ve hegemonya vasıtası olarak gören, bu çerçevede pişkince ve pervasızca kullanan ülkeler güçlü olmaları şöyle dursun bütünüyle sabıkalı ve suçludurlar.Bir damla petrolü bir damla kandan daha önemli ve öncelikli görenler insanlık onuruna kastetmiş, mazlumlara sırt dönmüş ilkel ve ilkesiz güruhtan başkası değildir."-
Kan kokusu almış bir köpek balığından daha tehlikeli olanın, petrol kokusu almış emperyalist haydutluk ve hayasızlık olduğunu belirten Bahçeli, terörün medeni ve modern dünyada asla yeri olamayacağını vurguladı.
Bahçeli, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Geldiğimiz bu aşamada bütün kanlı ve bölücü örgütlerin açık veya gizli bir sahibi olduğu tartışma götüremeyecek, aksi ileri sürülemeyecek skandal nitelikli bir vakadır. PKK/PYD/YPG'yi eğitip, donatıp silahlandırarak kiralayanlar, DEAŞ'ı planlayıp, projelendirip tetikçi olarak kullananlar hiç kuşku yok ki sadece Türkiye’nin değil insanlığın topyekün düşmanlarıdır. Zalimlerin her yerinden kan damlayan paslı mızrağı hiçbir çuvala sığmamaktadır."
Bahçeli Türkiye'nin bugüne kadar yalnızca terör örgütleriyle mücadele etmemiş, perde gerisinde el ovuşturan, zulmün senaryosunu yazan muhasım ülkelerle de kıran kırana hesaplaştığına işaret ederek, şu görüşlerini paylaştı:
"Türk milletine biçilen kefen her seferinde yırtılıp atılmıştır. Çok açık ifade etmek gerekirse bu zahmetli süreç med-cezir halinde devam etmektedir. Kuklaları temizlemek, piyonları alt etmek önemli olduğu kadar, bunları kumanda eden, iplerini tutan, silik bir gölge gibi sahne arkasında duran ahlaksız ve alçaklarla da mücadele elbette kaçınılmaz bir mecburiyettir. Kimin kiminle aynı hizaya girdiği, kimlerin kimlerle silah çatıp kurşun askerliğe heves ettiği artık gizlenemeyecek boyutlardadır."
"Barış Pınarı Harekatı turnusol kağıdı oldu"
Barış Pınarı Harekatı'nın adeta bir turnusol kağıdı işlevi gördüğünü vurgulayan Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Barış Pınarı Harekatı sonucunda terörizme bel bağlayanlar, terör örgütleriyle ihanet mesaisine girenler kesinlikle deşifre olmuşlar, yakayı ele vermişlerdir. Bunlar beşeriyetin utanç vesikalarıdır. Arap Ligi sakat tutumuyla siyonizme ve büyük İsrail hedefine alenen hizmet ettiğini göstermiş, dahası Türkiye’ye hançer kaldıran terör sponsorları birer birer kıyıya vurmuşlardır. Sözde demokrasi, insan hakları ve demokrasi müdafaası yapan, aslında bu değerlerle uzaktan yakından alakaları bulunmayan AB ülkeleri terörü aklama ve arkalama yarışına girmişler, nihayetinde tarihin bir kez daha Haçlı tarafında durmuşlardır."
"Avrupa Parlamentosu nerede durduğu gözler önüne serdi"
Açıklamasında Avrupa Parlamentosu'nun kararına da tepki gösteren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Terörle mücadelemizi saptırıp Türkiye’yi kınayan ve yaptırım kuyruğuna saplanan Avrupa Parlamentosu, geçmişte teröristleri ağırlamasıyla, hunhar eylemlerle yana yana gelmesiyle nasıl ve nerede durduğunu gözler önüne sermiştir. Ne ibretlik bir tablodur ki demokrasi beşiği, özgürlük kundağı, hak ve hukuk kaynağı olmakla övünenler terör örgütlerinin dümen suyuna çoktan girmişler, cinayetlere taammüden ortak olmuşlar, karanlığa tescilli şekilde kucak açmışlardır."
Bahçeli, AB ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu'nun ahlaken ve vicdanen sınıfta kaldığını belirtti.
Mustafa Akıncı'yı eleştirdi
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya da tepki gösteren Bahçeli, açıklamasında "Çirkef ve çirkin mesajlarıyla Kıbrıs Harekatı ve Barış Pınarı Harekatı’nı aynı kefeye koyarak oturduğu koltuğa, dökülen şehit kanlarına, Kıbrıs Türklüğüne ihanet ettiğini kanıtlamıştır. Nitekim uyuyan komünist uyanmış, zalimlerle birlikte eş zamanlı olarak devreye girmiştir." ifadelerine yer verdi.
Açıklamasında ABD Başkanı Donald Trump'ı da eleştiren Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımıza yazdığı çukur ve çürük mektubuyla iki ülke arasındaki ilişkilere önemli ölçüde hasar ve zarar vermiştir.Türk milleti, Trump mektubunu gıyaben yırtmış ve çiğnemiştir. Kod adı Mazlum, asıl ismi canavar olan YPG’li terörist başını telefonla arayıp methiyeler düzen, bununla kalmayıp ülkesine davet eden Trump amansız ve tedavisi imkansız bir nefret ve melanet virüsüne yakalanmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Gerçeklerin örtülemeyecek kadar meydanda olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Kırmızı bültenle aranan bir katilin müttefik bir ülke tarafından takdir ve taltif edilmesi ayıptır, hukuk dışılıktır, namertliktir." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı’nın Türk milletinin onuruyla oynama teşebbüsünü "tarifi ve tamiri olmayan bir alçalma ve kepazelik hali" olarak niteleyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Üstelik CHP Genel Başkanı’nın Trump’ın zelil mektubunu grup toplantısında okuması, Barış Pınarı Harekatı’na içi yana yana destek açıklaması ne vatan sevgisiyle, ne de sorumlu ve sağduyulu siyaset anlayışıyla kesinlikle bağdaşmayacaktır. Kılıçdaroğlu, Trump’ın Türkiye’deki derin gırtlağı, emperyalizmin densiz ve defolu tercümanı olduğunu küstah ve köhne ifadelerle ibra etmiştir."
"CHP kara propagandaya resmen payandalık yaptı"
Barış Pınarı Harekatı’na karşı CHP'nin sergilediği tavrı da eleştiren Bahçeli şöyle devam etti:
"CHP, Barış Pınarı Harekatı'na karşı tesis ve temin edilmiş çok aktörlü kara propagandaya resmen payandalık ve kuryelik yapmıştır. Kaldı ki Türk düşmanlarına ikmal sağlamış, terör örgütleriyle dolambaçlı yollardan selamlaşmış, kuytu köşelerden paslaşmıştır. Yaşananlar gerçekten de hazindir, sarsıcıdır, Türk milletine hakarettir. Türkiye’ye karşı oluşturulmuş fitne, nifak ve tezvirat kafilesine gönüllü şekilde iştirak eden CHP’nin, yine Barış Pınarı Harekatı’nı karalayan terör sevici HDP’nin; amalı, fakatlı, kuşkulu cümlelerle eften püften destek veren İP’in maskeleri tümüyle düşmüştür."
"Milli uyanışın müjdesi"
"17 Ekim 2019’da ABD ile yapılan 13 maddelik uzlaşma, 22 Ekim 2019’da Rusya ile sağlanan 10 maddelik anlaşma stratejik bir başarı, milli bir uyanışın müjdesidir. 1945’ten bugüne kadar bazen çok kutuplu, bazen de tek kutuplu bir alana hapsolan uluslararası sistem içinde manevra kabiliyeti zaman zaman daralan, siyasi, diplomatik ve ekonomik sıkışma yaşayan Türkiye sonunda feleğin çemberini kırmıştır." değerlendirmesini yapan Bahçeli, üstün bir emek ve çalışma sarf eden, sabır ve akılla mücadele gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.
Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'yle övündüğünü, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleriyle, gücünü tarihten ve milletten alan şahsiyetli diplomatlarla iftihar ettiğini vurguladı.
Türkiye'nin, güney sınırları boyunca inşa edilmek istenen korsan terör devletine darbe indirdiğini, teröristleri sınır hattından derinlemesine 30-32 kilometrelik bir alana kovalayarak süpürdüğünü belirten Bahçeli, oyunun bozulduğunu, şer oyuncuların bozguna uğradığını ifade etti.
Bahçeli, "Terörle mücadelemizi Kürtlere yönelik saldırı ve savaş olarak takdim ve tasvir edenler eğer şereflerini kaybetmedilerse akıllarından ve ahlaklarından mahrum olmuş kötürüm ve kötü niyetlilerdir. Türklere okula başlar başlamaz Kürtlerden nefret edilmesi öğretiliyor diyenler insanlık müsveddeleri, düşman hafiyeleridir." ifadelerini kullandı.
Kimyasal silah kullanıldığı, mabetlere ve hastanelere ateş açıldığı iddialarının da şeytani bir saptırma olduğunu belirten Bahçeli, Araplar ve Kürtlerin, Türk milletinin kardeşi olduğuna işaret etti.
Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye terörün belini kırmak; huzuru, barışı ve güvenliği ihya etmek; ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların vatanlarına emniyetle dönüşlerini sağlamak maksadıyla Barış Pınarı Harekatı’nı devreye sokmuştur. Yalana ve iftiraya sarılıp haklı ve meşru mücadelemizi Kürtlere ve masumlara saldırı olarak tanımlayanlar hakiki Türk ve Kürt düşmanlarıdır."
Barış Pınarı Harekatı'nın önemli sonuçları olacak
Barış Pınarı Harekatı'nın önemli sonuçları olacağına işaret eden Bahçeli, "Rusya’yla varılan mutabakat gereğince teröristlerin Tel Abyad’ın batısıyla Resulayn’ın doğusundan çıkmaları için belirlenen 150 saatlik mühlet 29 Ekim 2019’da dolacaktır. Hainler ülke içinde ve mücavir topraklarda kesinlikle tutunamayacaktır. Türkiye ne doğu ne de batı anlayışından ziyade, hem doğu hem de batı ekseninde dengeli ve eşit mesafede siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerini milli çıkarlar doğrultusunda yeni baştan ele alacak bir aşamadadır." ifadelerini kullandı.
"NATO'nun tartışılması zaruret"
NATO'nun, Türkiye’nin terörle mücadelesine soğuk bakışı nedeniyle tartışılmasının zaruret olduğunu savunan Bahçeli, "Geleceğin süper gücü Türkiye ve Türk milletidir. Türksüz bir dünya yetimdir, Türk’ün kudreti ve birliği olmadan mazlumlara umut vaadi boşuna gayret, hezeyanla perçinlenmiş bayat bir gayedir." değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu 15. Dönemi'nin hayırlı olması temennisinde bulundu, katılımcı öğretim üyeleri ve partililere başarı diledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtladı
Bahçeli, parti genel merkezinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Sağlık durumu sorulan Bahçeli, "Çok iyiyim hamdolsun, dinlenme süreci tamamlanmıştır, partideki görevimize başlamışızdır." ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin ABD Başkanı Donald Trump'ın mektubuna ilişkin görüşlerini sorması üzerine Bahçeli, "ABD'nin mektubu nezaket dışı bir olaydır. Devletlerarası ilişkilerde böyle bir mektuplaşma usülü yoktur. Her an telefonla da olsa, ziyaretler sırasında da görüşmeler mümkündür. Bu bakımdan Trump'ı kınıyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletini ilerde çok daha iyi tanıyacaktır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, mektubu ABD'ye götüreceğini belirtmesi ve bu konuda ana muhalefetin eleştirilerine ilişkin bir soru üzerine de Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişin birinci yılını aştıklarını vurgulayarak, "Burada ana muhalefet yoktur. TBMM'de düşüncelerini temsil eden siyasi kurumlar vardır. Onlar da çok konuşuyorlar. Ölçü ortaya koymadan değerlendirmeler yapıyorlar. Ne yapsın yani Sayın Cumhurbaşkanı, böyle bize yakışmayacak üslupla kaleme alınmış bir mektubu, hatıra olarak saklayıp, müzeye mi koyacak? ABD'ye iade etmesi en doğru yoldur." değerlendirmesini yaptı.
YPG'nin terör elebaşının Rusya ve ABD ile yaptığı görüşmelerin hatırlatılması ve söz konusu teröristlerin yurt dışında ağırlanmalarına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Bahçeli, PKK'nın uzantısı olan YPG'nin eskiden bu yana dış güçlerin kullandığı terör grubu olduğunu en başından beri ifade ettiklerini hatırlattı.
"Zaman zaman onlara sahip çıkılıyor, zaman zaman da onlarla ilgili olarak da değerlendirmeler yapılıyor." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu bakımdan bunu doğru bulmuyoruz. Ne yapacağız Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak? Ülkeye düşmanlık besleyen bir terör unsurunu Cumhurbaşkanlığı Beştepe'de ağırlayacak ona iltifat mı edeceğiz? Bunlara dikkat etmek lazım. Bundan da siyasiler yararlanmamalıdır. Bazı konular vardır Türkiye'de siyasetin artık birlik ve dirlik içerisinde olmasını zaruri kılmıştır. Bu en son olaylar onu göstermiştir."
"Kemal Kılıçdaroğlu'nda yoktur"
Bahçeli, bazı televizyon programlarında sabitleşmiş ve sabit fikirlere sahip konuşmacıların, sınır ötesi harekata ilişkin 6 aydan beri tartıştıklarını belirterek, "Bunların yapacağı bir şey var. Başta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere salı günü yapmış olduğu grup toplantılarını, özel bir odanın içerisinde kendisi için hazırlatıp, baştan sonra kadar dinlemeleri. Burada neler söylemek istediğini, ülke için ne kadar faydalı cümleler kullandığını, kendi kendine ayıklamalı." ifadelerini kullandı.
Şili ve Lübnan'ın da aralarında olduğu bazı ülkelerde son günlerde toplumsal hareketler yaşandığına değinen Bahçeli, "Bunların hepsi iktidara karşı bir toplumsal hareket başlatmaya çalışıyor. Bu toplumsal hareketi başlatma yeteneği, cesareti, kadrosu Kemal Kılıçdaroğlu'nda yoktur. Onun için bir başka ülkedeki toplumsal harekete özenerek, Türkiye'de iktidar değişikliğini yapacağına inanıyorsa bunun sonu iyi olmaz. Kendisi için en büyük zararı görür." diye konuştu.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in sistem değişikliğine ilişkin, 'teklif bizden destek sizden" çağrısının hatırlatılması üzerine, Bahçeli, "Sistem bir seneyi aşmış, işi gücü bırakıp geri mi döneceğiz. Konuşmak için konuşmak, doğru değil." dedi.
"Bu hakkı iade etmek lazım"
Bahçeli, ABD ve Rusya ile varılan mutabakata ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"1940-1945'li yıllardan sonra dünya iki bloka ayrılmıştır. Bunlardan biri Batı, diğeri ise Doğu Blokudur Bugünkü ülke yöneticileri tercihlerini Batı Blokunda yapmışlar ve Batı ile olan ilişkilerini her yönüyle geliştirmişler, kurumsal arayışlar içerisine girmişlerdir. Bunlar Türkiye üzerinde olduğu gibi diğer ülkeler üzerinde de çok ayrıntılı bazı programlar uygulamış, planlar ortaya koymuşlardır. Şimdi Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın buradaki almış olduğu karar, Doğu ve Batı Bloklarından Türkiye'nin milli çıkarlarını koruyacak bir dik duruşu, kararlılığı ortaya koymasıdır. Bu çok önemli bir olaydır ve tarihin önemli bir dönemidir. Onun için son gelişmeleri özellikle dış politikadaki gelişmeleri, kurulmuş olan diyalogları, telefon diplomasisini, ziyaretleri çok yönlü değerlendirerek, bu hakkı iade etmek lazımdır."
Erdoğan'ın Doğu ve Batı Blokları arasında Türkiye üzerinde oynanan oyunu bozduğunu ve ikisini bir araya getirerek, milli menfaatler çıkarı doğrultusunda, Türkiye'nin daha da güçlü hale gelmesini sağladığını vurgulayan Bahçeli, "Bu hakkı iade etmek lazım. Bunun için ayrı parti kurmaya, muhalefet yapıyorum diye ileri geri konuşmaya gerek yok." dedi.
Bahçeli, Türkiye'de çoğu üniversite de uluslararası ilişkiler bölümünün olduğuna ve buralarda değerli bilim insanlarının bulunduğuna işaret ederek, son dönemdeki Türk dış politikasındaki gelişmelerin incelenip, sonuçlandırılması ve gelecek nesillere kayıt düşülmesi gerektiğini vurguladı.
Barış Pınarı Harekatı'nın önemine de işaret eden MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Terörle mücadele, güvenlik, demokrasi, Türkiye'nin normalleşmesi, sosyal ve ekonomik yönden kalkınmalarını sağlaması için tarihi bir fırsattır. Artık televizyonlardaki değerli bilim insanlarından rica ediyorum; Türkiye'nin geleceğini şekillendirebilecek yaklaşımlar ortaya koysunlar. 3,5 aydan beri dinliyorum hepsini üst üste koyuyorsunuz, yeni bir moda var ya 'sıfır atık' diyorlar. Bütün fikirler sıfır atık." değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA