Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı'ndaki, "Retrofiti Yapılan 4'üncü A400M Uçağının Türk Hava Kuvvetleri'ne Teslim Töreni"nde, retrofit anlaşmasının Ekim 2019'da imzalandığını hatırlattı.
Anlaşma çerçevesinde retrofit işlemleri tamamlanan 3 uçağın Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildiğini belirten Akar, bugün de retrofiti tamamlanan 4'üncü uçağı teslim aldıklarını aktardı.
Dünyada sadece 4 merkezde yapılabilen ve en gelişmiş kargo uçaklarından olan A400M'nin retrofit işlemlerinin, Kayseri 2. Hava Bakım Fabrikası'nda gerçekleştirilmesini "bir gurur vesilesi" olarak nitelendiren Akar, "Ülkemizin ve Kayseri'mizin yüz akı olan fabrikamız, savunma ve havacılık alanında, tarihinden gelen tecrübeyle faaliyetlerini başarıyla sürdürmekte, kalifiye personeli, imkan ve kabiliyetleri ile savunma sanayimize ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır" diye konuştu.
"Müttefik ülke uçaklarının retrofit işlemleri de fabrikamızda gerçekleştirilecek"
Önde gelen havacılık firmalarından Airbus ile yapılan anlaşmayla fabrikaya ilave yeteneklerin kazandırıldığını vurgulayan Akar, "Türkiye'de öncü bir sanayi şehri olan Kayseri'miz de teknoloji ve üretim merkezi olma yolunda önemli bir adım daha atmıştır. İnanıyoruz ki önümüzdeki dönemde dost ve müttefik ülke uçaklarının retrofit işlemleri de fabrikamızda gerçekleştirilecek, bu şekilde ülke ekonomisine çok daha fazla katma değer sağlanmış olacaktır" sözlerini kullandı.
Yardım faaliyetleri, tahliye operasyonları, askeri harekatlar, personel ve malzeme nakli gibi geniş bir çerçevede kullanılan A400M'lerin, en son 6 Şubat depremlerinde büyük bir fayda gösterdiğini dile getiren Akar, şunları söyledi:
"Böylesine önemli ve büyük bir askeri nakliye uçağının fabrikamızda retrofit işlemlerinin yapılması ile hem TSK'nın ihtiyaçları çok kısa bir sürede karşılanmış hem de ciddi miktarda bir kaynağın ülkemizde kalması sağlanmıştır. Retrofit işlemlerinin kalite standartlarına uygun olarak ve 'sıfır hata' ile gerçekleştirilmesi, teknolojisiyle, tecrübesiyle, mühendislik altyapısı ve proje yönetim sistematiği ile fabrikamızın yeteneklerini ve personelinin niteliklerini bir kez daha ortaya koymuştur."
"Savunma ve güvenlik alanında atılan her adım Türkiye'nin gücünü simgelemektedir"
Türkiye'nin tüm dünyayı etkileyen jeopolitik gerilimler, salgın, düzensiz göç ve bunların neden olduğu belirsizliklerle mücadele ederken aynı zamanda büyük ve yıkıcı doğal afetlerle de karşı karşıya kaldığını belirten Akar, "Tarih boyunca maruz kaldığımız türlü felaket ve zorlukları nasıl ki devlet ve millet olarak daima birlik ve beraberlik içerisinde bertaraf edip aşmayı başardıysak, bu sıkıntılı günleri de yine hep birlikte omuz omuza vererek aşmaktayız" dedi.
Daha büyük ve daha güçlü Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceklerini vurgulayan Akar, şöyle konuştu:
"Bu hedefi gerçekleştirmek için en önemli sektörlerden biri savunma sanayidir. Amacımız, 'Türkiye Yüzyılı'nda savunma sanayimizi küresel ölçekte etkin, yerli ve yenilikçi bir anlayışla en üst seviyeye ulaştırmaktır. Bu doğrultuda atılan adımlarla ülkemiz, artık kritik teknolojilerin pazarı değil, üretim üssü haline gelmiştir. Bugüne kadar akıllı hassas mühimmatlarımızın üretimi, İHA, SİHA, TİHA'larımız, muharip gemi ve helikopterlerimiz gibi birçok kritik projeyi başarı ile hayata geçirdik.
Yakın zamanda TCG Anadolu'yu Deniz Kuvvetleri'mize, Altay tankımızı Kara Kuvvetleri'mize teslim ettik. Gözlem uydumuz İMECE'yi Hava Kuvvetleri'mizin komuta kontrolünde uzaya gönderdik ve bazıları için hayal olarak görülen daha birçok projeyi hayata geçirdik, geçiriyoruz. İnşallah en kısa zamanda milli denizaltımızı denizlerimizde ve dün TUSAŞ tesislerinde tanıtımını yaptığımız milli muharip uçağımız KAAN'ı da semalarımızda göreceğiz. Savunma ve güvenlik alanında atılan her adım, hayata geçirilen her proje, uluslararası pazarda önemli bir aktör haline gelen Türkiye'nin gücünü simgelemektedir."
"Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkili faaliyetleri"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği, destek ve teşvikiyle savunma sanayide yerlilik ve millilik oranının yüzde 80'ler seviyesine ulaştığına dikkati çeken Akar, yerli savunma sanayinin TSK'nın ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra dost, kardeş ve müttefik ülkelerin savunma ihtiyaçlarına cevap verebilecek yüksek kapasiteye sahip olduğunu aktardı.
Kahraman Türk ordusunun, nitelikli personelinin yanı sıra yerli ve milli savunma sanayinin sağladığı imkan ve kabiliyetlerle dünyanın sayılı orduları arasında yer aldığını ifade eden Akar, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra ettiğimiz bu dönemde TSK, bir yandan hepimizi derinden etkileyen büyük doğal afetler ve deprem felaketinin yaralarını sarmak için devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte omuz omuza çalışırken diğer yandan da hudut namustur anlayışıyla, her türlü arazi ve iklim şartlarında hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile yurt içinde ve sınır ötesinde başta PKK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadele etmekte, denizlerimizde ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi korumakta, bunlara ilaveten başta KKTC, Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost, kardeş ve müttefiklerimizin haklı davasına destek olmakta, aynı zamanda yedi iklim üç kıtaya barış, huzur ve adaleti götüren atalarımızdan aldığı ilhamla, başta Tahıl Sevkiyatı Anlaşması olmak üzere benzeri girişimlerle bölge ve dünya barışına da katkı sağlamaya devam etmektedir. Tüm bu faaliyetlerimizin devamını sağlamak, caydırıcı statümüzü korumak, huzur ve barış ortamını güçlendirerek sürdürülebilir refah artışı sağlamak üzere yerli ve milli savunma sanayimizdeki atılımlarımız devam edecektir."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ile Airbus Türkiye Başkanı Simon Ward'ın da katıldığı törende konuşmaların ardından, uçağın teslimine ilişkin tutanak imzalandı. Sonrasında Bakan Akar teslim alınan uçakta incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı.