Bakan Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Van 6. Hudut Tugay Komutanlığındaki "sancak tevdi töreni"ne katıldı.
Törende konuşan Akar, Mehmetçiğin 84 milyonun rahatını, huzurunu sağlamak, güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için karada, denizde, havada kendisine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirdiğini belirtti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en kapsamlı operasyonlarını ve tatbikatlarını icra ettiğini vurgulayan Akar, "Terörle mücadelemiz devam ediyor. Komandolarımız teröristlerin peşinde. Bu faaliyetlerin yanı sıra aynı zamanda dost ve kardeş ülkelerin de haklı davalarında onların yanında olmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
Terörle mücadelenin artan tempo ve taarruzi bir anlayışla devam ettiğini belirten Akar, şunları söyledi:
"24 Temmuz 2015'ten itibaren başlatılan operasyonun devamında, bugüne kadar Mehmetçiğin etkisiz hale getirdiği terörist sayısı 32 bin 859 oldu. 1 Ocak'tan itibaren ise yapılan operasyonlarda toplam 2 bin 384 terörist etkisiz hale getirildi. Teröristler 2 gece aynı yerde yatamıyor, daima Mehmetçiğin nefesini enselerinde hissediyor. Artık kaçacak yerlerinin olmadığını teröristlerin ele başları da ifade etmeye başladı. Biz terörü bitirmekte kararlıyız. 40 seneden beri ülkemizin ve milletimizin başına musallat olan bu beladan asil milletimizi kurtarmakta azimliyiz, kararlıyız."
Operasyonların komşu ülkelerin sınırlarına ve toprak bütünlüğüne saygılı, uluslararası hukuka uygun, meşru müdafaa hakkı kapsamında yapıldığını aktaran Akar, "Bizim tek hedefimiz teröristlerdir. Terörist neredeyse bizim hedefimiz orasıdır" dedi.
"Sınırlarımız, Cumhuriyet tarihimizin en kontrollü dönemini yaşıyor"
Hudut güvenliği çerçevesinde kaçakçılıkla, teröristlerle ve yasadışı göçle ilgili yapılması gereken her şeyin yapıldığını belirten Akar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tedbirler sadece İran değil aynı zamanda Irak ve Suriye hududunda da çok yoğun şekilde alınıyor. İçişleri Bakanlığımızla yakın koordinasyon içinde hudutlarımızın güvenliğinin tam olarak sağlanması için ne yapılması gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz. Son gelişmelerin ardından İran sınırında bazı teşebbüsler olabilir düşüncesiyle buradaki tedbirlerimizi bir kez daha gözden geçirdik.
Hudutlarda aldığımız tedbirleri takviye ettik. Jandarma ve polis bölgesinde gerekli koordinasyon ile bütün tedbirleri gözden geçirdik. Gerekli tedbirleri aldık. Şu anda rahatlıkla söyleyebiliriz, sınırlarımız Cumhuriyet tarihimizin en kontrollü dönemini yaşıyor. Bundan dolayı emeği geçenleri kutluyorum."
Hudutlardaki mücadele kararlılıkla sürdüğünü aktaran Akar, "Beton duvarlar, kuleler, tel örgüler, hendekler, yollar, pusu faaliyetleri ve keşif faaliyetlerinin birlikte kullanılmasıyla hudutlarımız gerçekten bize gurur veren bir noktaya gelmiştir" diye konuştu.
"Şehitlerimiz için ne yapsak azdır"
Asil milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerinin, binlerce yıllık şanlı tarihinden süzülüp gelen, milli, manevi ve mesleki değerleriyle, aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sıralı amir ve komutanların emir komutasında milletin emrinde ve görevinin başında olduğunu vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
"Bu vesileyle Sultan Alparslan'dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, vatanımız, milletimiz ve vatanımız için emek veren tüm devlet adamlarımızı, tüm komutanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. Bu noktaya gelmemizde, bu başarıları elde etmemizde tabi ki aslan payı hepinizin bildiği gibi şehitlerimize ve gazilerimize ait.
Bu nedenle şehitlerimiz ve gazilerimizin üzerinde önemle durmak lazım. Burada bir hususun altını önemle çizmek istiyorum. Vatan için, millet için gözünü kırpmadan her türlü fedakarlığa katlanıp canını seve seve feda eden şehitlerimiz, hayatını seve seve ortaya koyan gazilerimiz ve onların aileleri bizim için gerçekten çok ama çok önemli. Dolayısıyla şehit ailelerimiz, gazilerimiz için ne yapsak azdır.
Onları hiçbir zaman rencide etmemek esastır. Onlara her durumda, her şekilde saygılı davranmak bizim boynumuzun borcudur. Bunun dışındaki hareketlerin muhatabı hukuktur, milletimizin vicdanıdır. Hukuk ve milletimiz bunların haddini bildirecektir. Biz de her türlü işlemin takipçisi olacağız.”