Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İzmir programı kapsamında iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Adım Adım Ekonomi-İzmir İş Dünyası Buluşması" toplantısına katıldı.
Burada yaptığı konuşmaya Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 96 yıl önce 17 Şubat'ta düzenlenen İzmir İktisat Kongresi'nde söylediği sözlerle başlayan Albayrak, Atatürk'ün o dönemde kurduğu cümlelerin bugüne ışık tuttuğunu vurguladı.
Bundan 96 yıl önce toplanan ilk İzmir İktisat Kongresi'ni ve kongrede siyasi ve iktisadi bağımsızlığın ancak birlikte var olabileceğini gören Ulu Önder Atatürk'ü ve Cumhuriyet'in kurucu kadrosunu saygıyla andığını dile getiren Albayrak, savaş, yıkım ve yoksulluk içerisindeki bir milletin tekrar ayağa kalkması ve refahının artırılması adına toplanan 1. İktisat Kongresi'nin örnek alınacak bir basireti ifade ettiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin, son 16 yılda dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olduğunu, gelinen noktada artık ihracat odaklı büyümeden, dev projelerden, Ar-Ge yatırımlarından, yenilikçilikten, dünyanın en güçlü kamu mali yapısından ve uluslararası ekonomi yönetiminin bir parçası olmaktan söz ettiklerini hatırlatan Albayrak, zorlukları aşma noktasında tıpkı 96 yıl önce olduğu gibi büyük bir kararlılıkla topyekun mücadele ettiklerini belirtti.
Geçen yılın ağustos ayından bu yana yaşanan finansal dalgalanmaların ekonomiye olan etkilerini en aza indirmek adına çok güçlü bir duruş sergilediklerini vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti:
"Bu aziz milletin huzurunu ve refahını korumak adına tarihi bir mücadeleye giriştik. Ekonominin her alanında tüm kurumlarımız ile güçlü bir koordinasyon içerisinde girdiğimiz mücadelede kimsenin tahmin dahi edemediği bir süreçte bu türbülansı geride bıraktık. Ancak ekonomide yerinde ve kararlılıkla sürdürdüğümüz politikalar ve önümüzdeki dönemde atacağımız adımlarla yaşanan ekonomik sıkıntıların program dönemi içerisinde, hatta ve hatta daha da önce aşılacağına olan inancımız tamdır.
Biz bu dönemi yeniden dengelenme için bir fırsat olarak gördük. Disiplinli ve değişim odaklı bir motivasyonla 2021 yılı sonunda iktisadi faaliyetin tüm sektörlerde artık daha fazla yüksek katma değerli üretim yapan bir yapıya dönüşeceğini çok net görüyoruz."
Tüm göstergelerde iyileşme
Ekonomiye yönelik finansal saldırılar karşısında ciddi bir sınav veren Türkiye ekonomisinin, mali disiplinden taviz vermeyerek ve düşük borçluluk oranlarıyla 2018 yılı Ağustos ayında yaşanan süreci atlatarak, dengelenme sürecine girdiğini aktaran Albayrak, şunları kaydetti:
"Üç önemli unsur temmuz, ağustos ayından beri hep gündeme getirildi. Mali disiplin, enflasyonla mücadele, cari denge. Uluslararası sermaye açısından Türkiye'de kırılganlık olarak gösterilen bu üç alanda da son 6 ayda çok güçlü bir cevap, karşı refleks gösterdik. Bugün geldiğimiz süreçte, bir daha hiçbir şekilde bu tarz bir kırılganlıkla karşı karşıya kalmaması için kararlı adımlar atmaya başladık. Beklediğimizden de çok daha erken bir toparlanma, dengelenme süreci görüyoruz. İşte son cari rakamlar. Ocak ayı sonu itibarıyla 12 aylık cari denge rakamları, cari açık rakamları 20 milyar doların altına düşecek. Türkiye cari açıktan cari fazlaya geçiş dönemine hızla yol alıyor."
Albayrak, zamanında ve kararlılıkla alınan tüm tedbirlerin sonunda finansal piyasalardaki olumlu etkilerin kısa süre içinde gözlemlendiğini, tüm göstergelerde bugün itibarıyla ağustos ayına kıyasla iyileşme görüldüğünü aktardı.
Bakan Albayrak, "Sadece ağustos ayından bugüne kadar kurda yaklaşık yüzde 30'a yakın iyileşme yaşadık. Türk lirası, dünyadaki bütün gelişmekte olan ülkelere kıyasla en yüksek pozitif performans gösteren para birimi oldu. Risk primimiz, 570 puanlara çıkmıştı, bugün geldiğimiz noktada 300'ün altını gördük. 2 yıl vadeli devlet tahvil faizleri, piyasa 950 baz puan, yaklaşık yüzde 10'luk düşüş gösterdi. 5 yıl vadeli devlet kağıtları bin 200 puan, yaklaşık yüzde 12'lik düşüş gösterdi. 10 yıl vadeli devlet tahvilleri 23-24'lerden 14'lere indi, 13'leri gördü. Şu anda 13-14 sınırında gidiyor geliyor. Yaklaşık yüzde 10'a yakın düşüş gösterdi." diye konuştu.
"Faizlerdeki düşüş devam edecek"
Toparlanmanın hızlı şekilde devam ettiğini dile getiren Albayrak, bugün esnaf ziyareti sırasında kendisine faizin sorulduğunu söyledi.
Bakan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Faizler daha düşecek mi, daha yeni başladı. İyi, çok iyi ama yeterli değil. İş dünyası için faizlerin daha çok düşmesi lazım. Sadece kamu bankalarımız değil özel bankalarda da gerek mevduat gerek kredi faizlerindeki düşme sürecini takip ediyorsunuz. Ama daha durun yeni başladı. Türkiye ekonomisi her türlü iç ve dış şoka rağmen dayanıklılığını korumaya devam ediyor. Aldığımız tüm bu tedbirler ve ortaya koyduğumuz strateji çerçevesinde ekonomimizdeki güçlenmenin devam edeceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın."
Bir futbolda bir de ekonomide dilin kemiğinin olmadığını, herkesin bir şey söylediğini ertesi gün de söylediğini unuttuğunu belirten Albayrak, "Dolar 8 lira olacak, 10 lira olacak...' Al işte şimdi kara kara düşünüyor. '6'dan dolarlar aldık, ne yapacağız şimdi dolar 5'lere düştü'. Siz tutmaya devam edin elinizde o dolarları bakın ne olacak. Bu iş böyle. Siz daha çok beklersiniz." ifadesini kullandı.
"İkinci çeyrekle birlikte rahatlama"
Esnaf ve KOBİ'lere yönelik kredi paketlerinin ve imkanlarının kolaylaştırılması ve vergi muafiyetleri gibi pek çok desteği açıkladıklarını, bankaların ve reel sektörün likiditeye erişimi için tüm imkanları seferber ettiklerini dile getiren Albayrak, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Ocak ayı kredi kanallarının, yapılanmaların artık yavaş yavaş hareketlenmeye başladığı bir ay olurken şubat ve martta bu sürecin daha da ilerlediğini çok net göreceğiz. İkinci çeyrekle birlikte, nisan ayıyla birlikte bir çok alanda rahatlamanın çok daha güçlü hissedildiğini, özellikle enflasyonun baz etkisiyle birlikte, enflasyonun çok daha hızlı ve güçlü düşmesi ve bununla faizlerin de çok daha hızlı ve sert düştüğünü göreceğiz. Çok daha güzel günler Türkiye'yi bekliyor."
"Şubat, ocaktan daha iyi olacak"
Albayrak, finans sektöründe yaşanan daralmanın son bir haftada iyileşme gösterdiğini, likiditedeki bollaşmayla özel bankaların kredi vermek üzere çalışmalara başladığını belirtti.
Son 2 günde kullandırılan kredi rakamının artış olarak neredeyse ocak ayındaki rakama tekabül edecek oranda olduğunu ifade eden Albayrak, şöyle konuştu:
"Ciddi bir likidite süreci... Şubat, ocaktan daha iyi olacak, marttaki likidite daha da hakeza. Faizler, maliyetler düşüyor. Dolayısıyla 'Biz biraz daha bekleyelim. Türkiye nisanda batar, batmadı ağustosta batar, eylülde batar.' diyenlerin artık gemiden düşüp boğulduğu, Türkiye'ye inananların bu güçlü gemiyle geleceğe yol aldığı bir sürece giriyoruz. 'Enflasyon 30-40 olacak, faizler 50-60 olacak, Türkiye IMF bilmem ne yapacak...' Sadece üç ayda esnafımızın kullanması için tahsis ettiğimiz 10-15 milyar liralık limit IMF'den sözde konuşulan paralar kadar. Yani IMF'den alacağımız para kadar biz piyasaya, esnafımıza kredi kullandırmak için yüzde 4-5'den likidite verdik. Türkiye ekonomisi çok güçlü arkadaşlar, hiç merak etmeyin. Onun için birileri üzülecek ama biz hiç sağımıza solumuza bakmadan emin adımlarla ilerliyoruz."
"Küresel iklim çok hassas"
Finansal tabloyu güçlendirirken sanayici, esnaf ve vatandaşı da ihmal etmediklerini dile getiren Albayrak, bundan sonraki dönemde dengeli bir strateji izleyeceklerini söyledi.
Albayrak, şöyle devam etti:
"Ekonominin dümeni, direksiyonu. Hem gaz var hem fren var ama kimse bizden gazı köklemeyi yahut freni köklemeyi beklemesin. Artık dengeli, kökleyerek durmak da yok, son sürat hız limitini aşmak da yok. Hep dengeli, reel olarak artık üretime, dengeye dayalı, kaliteli, üzerine koyarak, kırılganlıklara izin vermeyen ekonomi stratejisiyle yol alacağız.
Küresel iklim çok hassas gelişmelere gebe. Türkiye olarak bu süreçlere çok daha dikkatli ve hazır olmamız lazım. Bu bir tehdit mi hayır, bunu fırsat olarak görüyorum. Hem de çok büyük bir fırsat, Türkiye'nin yeni ihracat pazarları için. Brexit bir fırsat, AB'nin içinden geçtiği süreç bir fırsat, Amerika-Çin arasındaki ticaret müzakereleri büyük bir fırsat. İki ülkenin ticari anlamda yaşadığı çatışma üçüncü ülkeler için bir pazar fırsatı demektir."
Devlet tahviline yoğun talep
Türkiye'nin artık belirsizlikleri geride bıraktığını, yatırım yapma anlamında hiç olmadığı kadar cazip bir konumda olduğunu ifade eden Albayrak, devlet hazine tahviline son 2-3 ayda çok büyük bir yabancı talebin geldiğine işaret etti.
Bu ortamda ülke ekonomisine yönelik olumsuz öngörü pompalayanların hayal kırıklığına uğrayacağını dile getiren Albayrak, "Algı, bu toparlanma noktasındaki neticenin geciktirilmeye çalışılması. Ama ben size çok net bir şey söyleyeyim. Ne yaparlarsa yapsınlar biz köprüyü geçtik. Rasyolar, neticeler, faizler, ekonomik tüm gelişmeler her geçen gün çok daha iyiye gidecek, en ufak şüpheniz olmasın." dedi.
Sebze fiyatlarının enflasyona etkisi
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, uzun yıllardır beklenen yapısal reformların bu yılın ilk yarısında yapılmasıyla küresel rekabette bir adım öne çıkacaklarını ifade ederek kalıcı bir vergi mimarisi üzerinde çalıştıklarını, özel sektör kazandığında kamunun kazandığı, vatandaşın kazandığı güçlü bir sistemi kurgulayacaklarını aktardı.
Ekonomi programının en önemli ayaklarından birinin enflasyonla mücadele olduğuna dikkati çeken Albayrak, ocak ayının son 10 gününde yaş sebze fiyatlarında tarihi bir sıçramanın yaşandığını, fırsatçıların Antalya'da hortumdan 2 dönümlük seranın etkilenmesini bahane gösterdiğini ifade etti.
"Bu alanın tüm Türkiye'deki seralar içindeki payı binde 8. Eee 5 lira olan patlıcan 15 lira, 6 lira olan biber 25 lira, 3 lira olan domates 8-10 lira. Enteresan bir operasyon." diyen Albayrak, vatandaşı mağdur etmeme kararlılığı kapsamında İstanbul ve Ankara'da birçok noktada tanzim satış noktalarını hayata geçirdiklerini ifade etti.
Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öncelikli talepler oradan geldi. Halkımızın yoğun olduğu bölgeler. Burada hızlı bir adım attık. Doğrudan üreticiden tüketiciye kanal açtık. Piyasada birilerinin bozduğu fiyatlama neye netice verdi. Ocak ayı enflasyonunda eğer bu fahiş fiyatlama olmasaydı, ocak ayındaki bu gıda fiyatı, aralık ayı gibi olsaydı enflasyon kaç çıkacaktı biliyor musunuz ? Eksi 0,43. Peki yıllık enflasyon 18,85'e düşecekti. Böyle bir şey olabilir mi yahu?"
Orta ve uzun vadede seracılıkla ilgili güçlü bir program açıkladıklarını, yoğun talebin geldiğini ifade eden Albayrak, "Bir de baktık marketlerde, her yerde 15-20 liralık patlıcan tekrar düştü. Hani yoktu bu ürünler, yoktu; bir de baktık düşmeye başladı. Birçok farklı büyükşehirden de talep gelmeye başlamış, İzmir de bunlardan bir tanesi. İzmir'de de tanzim satışların açılması noktasında gerekli desteği verebiliriz. Yokluktan değil, Türkiye'de her şey var fazlasıyla. Ama birilerine fırsatçılık yaptığında devletin demir yumruğu kalkıyor, daha inmeden hemen fiyatlar üçte birine düşmeye başladı. İzmir de bu hazırlığı yaparsa, bu adımları atarsa bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesine de destek olacağımızı ifade ettik." dedi.
Kaynak: AA