Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen Uluslararası ATOMEXPO-2024 Forumu'ndaki konuşmasına, Moskova'da meydana gelen terör saldırısında hayatı kaybedenler için taziyelerini ileterek başladı.
Geçen yıl Dubai'de toplanan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'nde (COP28), dünyada 2050 yılına kadar nükleer enerji kapasitesinin 3 katına çıkarılması gerektiğinin vurgulandığını anımsatan Bayraktar, "Bu büyük bir sorumluluk. Pek çok şey gerektiriyor, nükleer enerji programımızla da oldukça uyumlu." dedi.
Türkiye'nin büyüyen bir ülke ve enerji pazarı olduğunu kaydeden Bayraktar, "Ekonomimiz büyüyor ve endüstriyel büyümemizi ve talep artışımızı karşılamak için enerjiye ihtiyacımız var. Son 20 yılda enerji talebimiz elektrik ve gaz türünde 3 katına çıktı. Ancak geleceğe baktığımızda da önümüzdeki 20 yıl boyunca her yıl ortalama yüzde 4'lük bir enerji talebi artışı bekliyoruz. Bu da elektrik piyasasında pek çok değişiklik yapılmasını gerektiriyor." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Bayraktar, Türkiye'nin artan talebini yeşil enerjiden karşılamak istediklerini ifade ederek, "Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda ve enerji verimliliğinde büyük bir potansiyelimiz var ancak kesinlikle nükleer enerjiyi de enerji karışımımıza eklememiz gerekiyor." diye konuştu.
"20-30 yıl içinde küçük modüler reaktörlere yöneleceğiz"
Bayraktar, Mersin'deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) çalışmaların devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akkuyu'da aynı anda 4 reaktör inşa ediliyor ama aynı zamanda hedefimiz 2035'te 7,2 gigavat nükleer kapasiteye ulaşmak ve 2050'de 20 gigavat nükleer enerji üretimine sahip olmak istiyoruz. Akkuyu'nun 4,8 gigavat olduğunu düşünürseniz, bu da Sinop'ta 4 reaktör daha, Trakya bölgemizde 4 reaktör daha inşa etmemiz gerektiği anlamına geliyor. Önümüzdeki 20-30 yıl içinde 5 gigavat civarında küçük modüler reaktörlere yöneleceğiz."
Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin önümüzdeki birkaç yıl boyunca küçük modüler reaktörlere odaklanacağını dile getirerek, "Bu alanda büyük bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Küçük modüler reaktörler, karbon nötre geçiş için oldukça önemli." dedi.
Nükleer enerjinin sadece bir trend olmadığını, Türkiye'nin enerji güvenliği için, 2053'te net sıfır hedefine ulaşmak için de önemli olduğunu ifade eden Bayraktar, "Bu nedenle Akkuyu'yu inşa ediyoruz ancak Sinop projesinde Rosatom ile işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Türkiye nükleer pazarına yatırım yapmak isteyen, Çin ve Güney Kore gibi başka ülkeler ve şirketler de var." ifadelerini kullandı.
"Nükleer gelecektir"
Türkiye'nin gelişen sanayisi ve insan kaynağıyla bu tür projelerde yer alabileceğini dile getiren Bayraktar, "Rosatom ve yurt dışındaki ilgili özel kuruluşlarla işbirliğimiz Türkiye'nin sanayi tarafındaki gelişimini iyileştirmemizi sağlıyor. Rosatom ile çok önemli bir yerlileştirme programımız var ve Türkiye'de nükleer enerji için bir ekosistem inşa ediyoruz." diye konuştu.
Bayraktar, konuşmasının ardından nükleer enerjinin geleceğine ilişkin soruyu, "Daha iyi ve parlak bir geleceğe sahip olmak için küresel sorunlarla ortaklaşa mücadele etmemiz, özellikle küresel ısınmayla başa çıkmak ve karbon nötr hedefine ulaşmak için bu konuda çok yoğun bir işbirliği yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Nükleer gelecektir. Daha iyi bir geleceğe sahip olmak için ideolojik tartışmalardan kaçınmamız ve ticari kısıtlamalar, mali yaptırımlar gibi tüm yapay engelleri ortadan kaldırmamız gerektiğini düşünüyorum." diye yanıtladı.